İstanbul’ un bir parçası olan Boğaziçi’ni gelin birlikte tanıyalım.

İSTANBUL BOĞAZI 

Tarihî ismiyle Bosporus, Asya ile Avrupa kıtalarını birbirinden ayıran ve Marmara Denizi ile Karadeniz’i birbirine bağlayan bir boğaz ve uluslararası su yoludur. Boğaz, genel olarak kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanır ve İstanbul şehrini Avrupa Yakası ve Anadolu Yakası olarak ikiye böler. Boğazın her iki yakasına yayılan yerleşim bölgesine Boğaziçi adı verilir.

İSTANBUL KÖPRÜLERİ

1. 15 Temmuz  Şehitler Köprüsü: Ortaköy-Beylerbeyi arasındadır. 1970-73 arasında tamamlanmıştır. 1380 m uzunluğundadır.

2. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü: İkinci Boğaz köprüsüdür. Kavacık-Rumelihisarı arasındadır. 1985-88 arasında yapılmıştır.

3. Yavuz Sultan Selim Köprüsü (3. köprü) 2013-2016 arası tamamlanmıştır ve kıtaları birleştiren en uzun köprü konumundadır.

KIZ KULESİ

 Hakkında çeşitli rivayetler anlatılan, efsanelere konu olan, İstanbul Boğazı’nın Marmara Denizi’ne yakın kısmında, Salacak açıklarında yer alan küçük adacık üzerinde inşa edilmiş yapıdır.

Üsküdar’ın sembolü haline gelen kule, Üsküdar’da Bizans devrinden kalan tek eserdir. MÖ 24 yıllarına kadar uzanan tarihi bir geçmişe sahip olan kule, Karadeniz’in Marmara ile birleştiği yerde küçük bir ada üzerinde kurulmuştur. Bazı Avrupalı tarihçiler buraya Leander Kulesi derler. Kule hakkında pek çok rivayetler bulunmaktadır.

SARAYLAR

Bizans ve Osmanlı Devleti’ nden günüze kadar gelebilen tarihi saraylar İstanbul’ un geçmişini gözler önüne sermektedir.

Başta Topkapı Sarayı olmak üzere boğazda yer alan Çırağan Sarayı ve Beylerbeyi Sarayı yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisini çekmektedir.

Ayrıca devletimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ ün vefat ettiği Dolmabahçe Sarayı da Boğaziçi’ nin simgelerinden biridir.

 CAMİLER

Boğaziçi’de yer alan camiler, İstanbul kadar, İstanbul Boğazı’nın eşsiz güzelliğiyle tüm dünyayı etkisi altına alıyor. Boğazın yalıları kadar tarihi camilerde hem manevi hem de görsel bir şölen oluşturuyor.

Güzelliği dillere destan olan İstanbul Boğazı’nın yalıları ve yalı camileriyle tarihi bir mirası kıyılarında barındırıyor. İstanbul Boğazı’nın Avrupa Yakası’nda 6, Anadolu Yakası’nda 5 olmak üzere 11 yalı cami bulunuyor 16-18 yüzyıl aralarında inşa edilen Mimar Sinan’ın yaptıklarının da aralarında yer aldığı bu camiler, küçük mimari yapıları ile sakin ve az cemaatleriyle dikkat çekiyor.

 Bu camilerin başında ise; Ortaköy Cami, Dolmabahçe Cami ve Kuşkonmaz Cami yer almaktadır.

YALILAR

Osmanlı döneminde sırtlarını yemyeşil ormanlara yaslamış boğaza sıfır mesafedeki sıra sıra yalılar, önlerinden akan masmavi deniz sularıyla bir renk cümbüşü oluşturmaktadır.

Eskiden statülerine göre semt tercihi yapabiliyormuş yalı sakinleri. Hanedan mensupları istedikleri her yerde yalı veya köşk yaptırabildikleri için öncelikle Beşiktaş, Ortaköy ve Kuruçeşme sahilleri onlara aitmiş.Yalıların rengi yine sahiplerinin statülerine göre belirleniyormuş. “Aşı rengi” de denen bordo-kırmızı renkliler devlet mensuplarının, açık renkliler müslümanların, gri ve tonlarındaki yalılar gayrimüslimlerinmiş.

SURLAR

“ANADOLU VE RUMELİ HİSARI”

Konstantinopolis Surları, günümüzde İstanbul sınırları dahilinde olan Konstantinopolis’i çevreleyen ve Doğu Roma zamanında yapılmış şehir surlarıdır. Şehri çeviren surlar tarihte 5. yüzyıldan başlayarak inşa edilmiş, yıkılmalar ve yeniden yapmalarla dört defa elden geçmiştir.

Boğazda yer alan Anadolu ve Rumeli Hisarları  Boğaziçi’nin en dar noktasında olup İstanbul’un kuzeyinde uzanır. Osmanlılar tarafından hayati su yolu olan Boğaz trafiğini kontrol etmek ve İstanbul’a son nihai saldırıyı hazırlamak için inşa edildiler.

KORULAR

Şehrin çeşitli semtlerine dağılmış irili ufaklı pek çok koru bulunmaktadır. Bu korular, genel olarak İstanbul Boğazı’na bakan tepelerin yamaçlarında yoğunlaşmıştır. Günümüzde şehrin her iki yakasında, yerleşim alanlarıyla çevrelenmiş korulara rastlanmaktadır.

 Kimilerinin geçmişi Bizans dönemine değin uzanmaktadır. İstanbul korularının çoğu, Osmanlı döneminde padişahlara ya da diğer devlet adamlarına aitti. Osmanlı İmparatorluğu’nun ileri gelenleri korularda kurdukları çiftliklerde ya da inşa ettirdikleri konaklarda yılın bir bölümünü geçirirlerdi. Koruların büyük bir bölümü günümüzde hâlâ Osmanlı dönemindeki sahiplerinin adlarıyla anılmaktadır. 

Boğazın eşsiz güzelliğini gözler önüne seren Emirgan Korusu, Mihrabat Korusu ve Fethi Paşa Korusu boğazın doğal güzellikleri arasındadır.

Yedi Tepeli Şehir “İstanbul” yalnız Boğaziçi değil Sarayburnu,  Haliç, Beyoğlu ve bir çok güzelliğe sahiptir.

Biz bu kitabı oluştururken hem eğlendik hem öğrendik.

https://youtu.be/uxXg3Xbq

Sizlerle bir İstanbul okul gezisinde buluşmak dileğiyle…

Kitabın Oluşturulmasına Katkı Sağlayanlar

Ahmet M.,

Aras T.,

Arda T.,

Sude P.,

Yusuf T.,

Beşir P.,

Semih D.,

Selime K.,

Sefiye A.,

Musa D.,

Melek M.,

Mehmet P.

Leyla Ş.

Bilal T.,

Zeynep g.,

Zümra K.,

Esra B.,
Emir K.,

Ebubekir B.,

Mehmet D.,

Maryam S.,

Arif E.,

Ali Y.,

Amal B.,

Ahmad B.,

Merve K.

Şimdi sıra sende…