Postayla Gelen Deniz Kabuğu
by Ali çakar
- Joined Dec 2020
- Published Books 3
Copyright © 2021
POSTAYLA
GELEN
DENİZ
KABUĞU
Behiç AK
KARAKTERLER
Sude: Eskiden doğayı çok seven ama sonra ekran bağımlısı olan bir kız.
Sevda Hanım: Sude’nin annesi, aynı zamanda işini severek yapan bir avukat.
Rıfkı Bey: Sude’nin babası. Yetenekli bir pantomimci ve o da işini severek yapar.
Fikret (Ahtapot): Sude’nin en yakın arkadaşı ve aynı zamanda Tokudo şirketinin şifrelerini kırıp Sevda Hanım’a Ahtapot adıyla yardım eden çocuk.
Patron: Tokudo şirketinin patronu. Şirkette kedi maskesiyle dolaşır.
KİTAPTA GEÇEN YERLER
Ev
Sahil
Orman
Sokaklar ve Caddeler
Tiyatro
Okul
KİTABIN GEÇTİĞİ ZAMAN DİLİMİ
Belirtilmemiş…:(
OLAYLARIN OLUŞ SIRASINA GÖRE SIRALAMA
Sude’nin babası bir pantomimcidir. Babası mesleği gereği sık sık seyahat eder. Annesi ise işleri yoğun olan bir avukat olduğundan o da Sude’ye pek vakit ayıramaz. Sude ve ailesinin beraber vakit geçirebildiği tek gün pazar günüdür.
Sude’nin Fikret isminde bir arkadaşı vardır. Kendisi bir ekran bağımlısıdır. Her şeyin fotoğrafını çeker. Sude evde tek başına kaldığı zamanlar canı sıkıldığında sahile iner. Sahile inmeyip bilgisayara bakan çocuklar gün geçtikçe arttığından sahilde arkadaş bulmak gittikçe zorlaşmaya başlamıştı.
Bir pazar günü, Sudelerin evine siyah takım elbiseli bir adam gelerek onlara harika bir tablet tanıtır. Sude’nin anne ve babası da onun yalnızlık sorunu çözülür diye tableti satın aldılar.
Sude, sosyal paylaşım sitelerine girerek kendisini bin bir farklı şekilde tanıtır. Bir zaman sonrada GOGOLUKU adında bir oyun oynamaya başlar ve yakın zamanda oyunun bağımlısı olur. Sude artık her şeye ekranın ardından video ve fotoğraf çekerek bakmaya başlar. Annesi artık bu durumun ciddiyetinin farkına varır ve ona ekranı yasaklamak üzere yanına gider.
Tam o sırada telefon çalar. Arayan büyük iletişim şirketi Tokudo idir. Acilen Sevda Hanım’ın şirketlerinin olduğu binaya gelmesini isterler. Şirketin genel müdürü, bir konuda Sevda Hanım’a şirketleri için avukatlık yapmasını teklif eder.
Konu piyasadaki çok sevilen bir oyunlarının korsanlar tarafından şifrelerinin kırılmasıdır ve Sevda Hanım’ın bu konuyu araştırıp suçluların ceza almasını sağlamasını isterler. Sevda Hanım bu teklifi kabul eder.
Bu oyun Sude’nin de bağımlısı olduğu GOGOLUKU oyunun ta kendisidir. Sevda Hanım, bu oyuna kendisine ‘Tarator’ adıyla bir hesap açar.
Bir gün Sudelerin evine bir kargo gelir. Kargo oyun şirketi tarafından gönderilmiştir ve içinden oyunu üç boyutlu gösteren bir gözlük çıkar. Gözlük tüm insanlar tarafından da kullanılmaya başlanmıştır.
Sevda Hanım parkta korsan olabileceğinden şüphelendiği bir çocukla tanışır. Adı Ahtapot’tur. Ahtapot’tan kızı Sude için yardım etmesini ister ve bir plan hazırlarlar. Bu planla Sude’nin oyununu yöneterek onu oyunun dışındaki gerçek hayata çıkarmayı başarırlar. İlk önce sahildeki deniz kabuklarıyla adını yazdırırlar. Sonra da yaylaya yüz elli bitki ile adını yazdırırlar. Doğaya olan tutkusunu tekrar hatırlayan Sude oyunu tabletten siler.
Sevda Hanım insanları bağımlı yapan bir şirketle çalışmak istemediğini düşünerek istifasını isterken; şirket yetkilileri kendisine çocukları doğaya yönlendirme konusunda uyarıda bulunduğu için Sevda Hanım’a teşekkür ederler.
Şirkette kedi maskesiyle dolaşan patronun oğlu da bir ekran bağımlısıdır ve aslında patron da bu durumdan şikayetçidir.
Oyun eski cazibesini yitirir ve insanlar bu oyunu oynamayı bırakır.
Sude bir gün arkadaşlarıyla oyun oynarken Sevda Hanım Ahtapot’un da orada olduğunu fark eder. Bu kişi Sude’nin en yakın arkadaşı Fikret’tir.
Sude ve ailesi güzel bir yaz tatiline çıkarlar.
KONU
Ekran bağımlılığının insanların ihtiyaçlarını engellediğini ve bu durumun ciddiyetinin ne kadar fazla olduğuna dikkat çekmek istenmiş. Aynı zamanda doğanın da çok eğlenceli ve öğretici olduğu da anlatılmış.
ANA DÜŞÜNCE
Ekran bağımlılığına karşı birlikte savaşmalı ve doğanın güzelliğini keşfetmeliyiz.
YAZARIN KISACA HAYATI
Behiç Ak 1956 yılında Samsun’da doğmuştur. İlkokulu bittikten sonra İstanbul’a taşındılar. Anne ve babası göçmen olup öğretmenlerdir. Bir abisi, kız kardeşi vardır.
Yazar İstanbul Haydarpaşa Lisesinde okuduktan sonra, İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık bölümünden mezun olup bu alanda master yapmıştır.
Behiç Ak 1982 yılında Cumhuriyet Gazetesinde Kim kime Dum Duma isimli köşede karikatür çizmiştir.
Mimarlık görevinde ilk işi çocuk hikaye yazmak olmuştur. Yazar karikatürcülüğünün yanı sıra bir çok tiyatro oyunu yazmış ülkemizde ve bir çok ülkede yayınlanmıştır. Japonya’da en çok basılmış Türk çocuk kitabıdır.
BAŞLICA ESERLERİ
1993 – Doğum Günü Hediyesi
1993 – Yüksek Tansiyonlu Çınar Ağacı
1994 – Gökdelene Giren Bulut
1994 – Rüzgarın Üzerindeki Şehir
1995 – Büyükannem ve Miyop Ejderha
1997 – Ben Ne Zaman Doğdum?
1997 – Bilyeler
1997 – Bizim Tombiş Taştan Hiç Anlamıyor
1997 – Karadeniz’deki Yunus
1997 – Kedi Adası
1997 – Uyurgezer Bir Fil
1999 – Dikkat Dünya
2004 – Benim Bir Karışım
2007 – Ayşe’nin Bulut Projesi
2007 – Tombiş Maskeli Baloya Katılmak istemiyor
2008 – Alaadin’in Geveze Su Boruları
2008 – Güneşi Bile Tamir Eden Adam
2009 – Kedilerin Kaybolma Mevsimi
2009 – Vapurları Seven Çocuk
2010 – Havva ile Kaplumbağa
2010 – Pat Karikatür Okulu
2011 – Akvaryumdaki Tiyatro
2011 – Galata’nın Tembel Martısı
2012 – Buzdolabındaki Köpek
2012 – Geçmişe Tırmanan Merdiven
Published: Jan 10, 2021
Latest Revision: Jan 10, 2021
Ourboox Unique Identifier: OB-999103
Copyright © 2021
çok işime yaradı çok teşekkürler
Iııo
Çok işime yaramadı
Çok işime yaradı
Çok işime yaradı
COK TESEKKURLERRR
Saka
Ě