Yuan Huan´ın Kulübesi

KİŞİLER

İlhami: Okulu ve kitap ok umayı sevmeyen, zamanının çoğunu internette geçiren bir 6. sınıf öğrencisidir.

Yuan Huan: İlhami´nin Türkçe dersinden 100 almasını sağlayın yazar

Caner: Derslerine önem vermeyen, İlhami´nin yakın en arkadaşlarından biri.

Zümrüt: İlhami´nin bir diğer en iyi arkadaşıdır.

Berrin Öğretmen: İlhami´nin Türkçe öğretmenim

KİTAPTA GEÇEN YERLER

-Park Alanı

-Okul

KİTABIN GEÇTİĞİ ZAMAN DİLİMİ

İlhami´nin birkaç aylık yaşam öyküsü

                         ÖZET

Ortaokul 6.sınıf öğrencisi olan İlhami´nin okuluna yeni bir Türkçe öğretmeni olmuştur. Öğretmen Berrin Çocuklara hafta da 1 kitap okuyup anlatmaları ve bununla ilgili olmayacağını söyler. Öğrencilerin itirazları üzerine, 1 hikaye olarak değiştirilir. İlhami ve arkadaşlarının aklı ise birkaç hafta sonra olacak ve şimdiden bilet aldıkları sirk alanındadır. Okul çıkışında beraber sirk gidince hayal kırıklığına uğrarlar çünkü kocaman sirk ortada yoktur.

Sadece birkaç metal şey, yırtık ceketler, çelik  parçaları ve bir telefon kulübesi görürler ve telefon kulübesi akıllarına takılır ve aşağıya inerler. Acaba çalışıyor mu? ümidi ile yatay telefon kulübesini düzeltirler. Ama kablosu kopuk oldugunu görünce oradan ayrılırlar. Her ne kadar, kablonun kopuk oldugunu görüp v oradan ayrılsalar da İlhami´nin aklı kulübededir.

    Yine parka gidip gerçekten ses geliyor mu diye telefonu kulağına götürür ve bir ses duyar: Dinle bir hikayem var sana. İlhami korkarak telefonu v kulanğından sonra çeker ve düşünür: Bunlar kesin bant kaydıdır. Sonunda telefonu kulağına götürür ve dinlemeye başlar:

                                         ***

Dinle bir hikayem var sana. Hikayemizin Adı: 

Üstü Çizilmiş Çocuklar.

                    ÜSTÜ ÇİZİLMİŞ ÇOCUKLAR

    O gün köyde bir imza günü olacaktı. Daha önce köyde başka bir imza günü olmamıştı. Zaten kitapçıyla yazar askerde arkadaş olmasaydı bu imza günü de olmayacaktı.Yazar Çocuklar için yazıyordu, 50 yaşında ve tam yaşı kadar olan kitabı bir yazardı. Kitapçı erkenden kalkıp önceki gün çoğalttığı ilanları 10 yere astı.

    Ama unuttuğu bir yer olduğunu fark etti:

Pideci. Hemen pideciye gitti ve ilanı astı ama Raif bunu asıyorum demeyi de unutmadı. İçerden bir ses geldi

– Tamam, ne ilanıymış o?

Ama sorusunun cevabını alamamıştı çünkü kitapçı Halil gitmişti.

Dışarı çıkıp bakacakken çırağı Baran´ı azarladı. -Doğru düzgün sil bakıyım oraları leke kalmasın.

Baran ustasının onu azarlamasına alışmıştı. Her zaman ustası

onu yere azarlardı ama sesini çıkarmazdı. Çünkü annesi ona

orada çalışıp biraz olsun para kazandığından ve yemekleri orada yiyebildiğinden: Ustana saygısızlık etme diyordu. VAma ustası ona saygı nede sevgi gösteriyordu. Sonra dışarıdan bir ses duyuldu ve ustasının oğlu olan Mehmet sokakta belirdi.

Mehmet´i bu saatte dışarıda gören Raif usta yani Mehmet´in babası Mehmet´e seslendi: Senin okulda olman

gerekmiyor mu? bunu duyan Mehmet tam o twitter dükkana

girdi ve: Hoca hastaymış müdür herkesi gönderdi.

-Hep böyle yaparlar zaten. Diye mırıldandı Pideci Raif.

Mehmet camdaki ilanı yeni fark etti ve: Ben de bu yazarın kitabı var.

Pideci Raif: İyi o zaman git te imzalat.

-Gidemem ödevlerim var. dedi Mehmet ama Baran´a göz kırptı

Baran onun evde bilgisayar oynayacağını anladı.

Pideci Raif: Tamam ver kitabı Baran´a imzalatır. dedi

Mehmet kitabı Baran´a verdi ve eve doğru koştu. Baran kitabı

Mehmet ´in elinde kaptığı gibi imzalatmaya gitti. gittiğinde bir adam oturuyordu. Adama kitabı uzattı. Adam ona

     İsmini sordu Baran cevap verdi. Adam kitabı imzalayıp Baran´a

 geri verdi. Sonra Baran koştu ve Dükkana tekrar girdi ve kitabı ustasına verdi. Adam yazıyı okuyup e burada Baran´a

 yazıyor dedi, kitabı Baran´a verip söyle senin üstünü çizip Mehmet´e yazsın dedi ve kitabı Baran´a verdi. Baran gidip yazara bunu yanlış imzalamışsınız dedi ve kitabı yazara verdi.

Yazar tekrar ismini sordu. Baran cevap verdi. Yazar: Doğru

imzalamışım işte. dedi Baran: İyi de bu benim kitabım değil ki

Mehmet´in kitabı benim üstümü çizecekmişsiniz. Mehmet’e

yazacakmışsınız ustam öyle dedi yazar kitabı tekrar imzalayıp

Baran´a geri verdi. Baran oradan ayrıldıktan sonra yazar kitapçı Hilal´e:

Bazı insanlar usta lakabını hak etmiyor insan çocuğa hiç o

     sekilde söyler mi gelirken kendine bir kitap al demez mi?  dedi. Ertesi gün Pideci Raif dükkana geldiğinde bütün yazıların

üstünün olduğunu gördü. Hangi kendini bilmez yaptı bunu diye haykırdı. Zararı çoktu acaba bunu kim yapmıştı.

***

Ses kesildiğinde İlhami kendini kan ter içinde buldu. Kulübeden çıkıp eve gitti yarını dört gözle bekliyordu. Ertesi gün  uyandığında

çok neşeliydi hemen kahvaltısını yapıp okulun yolunu tuttu.

Okula geldi ilk ders Türkçeydi Öğretmeni gelir öğretmeni ona söz verdi ve dinlediği bütün

hikayeyi anlattı. Hikaye bittiğinde herkes doymamış gibiydi.

Öğretmen İlhami´ye 100 verdi   bu böyle haftalarca devam

etti. Ta ki öğretmen bu kitabı getir de biz de görelim dedi.

    İlhami´nin içini kapladı hemen kendi içinde bahaneler üretmeye başladı. Okul çıkışında parka yeniden gitti ve eskiden

olan hiçbir şey ortada yoktu. Bekçiye sordu ve şu cevabı Aldı:

Belediye her şeyi topladı sadece bir kitap bıraktı. Dedi

ve kitabı İlhami´ye uzattı İlhami kitabı okulu ve çok sevindi

çünkü anlattığı bütün hikayeler bu kitabın içindeydi …

                      KONU

    Ezber bozan kalemiyle çocuk ve gençlik edebiyatımıza pek çok fazla eser kazandıran Miyase Sertbarut’un, okumaya mesafeli duran çocuklardan esinlenerek yazdığı Yuan Huan’ın Kulübesi, beş mucizevi hikâyeyi dikkat çekici bir kurguyla birleştiren, merak uyandırıcı bir roman.

Başta kitapların renkli dünyasına ısınamayanlar olmak üzere, 9 yaşını aşmış onun yaştan okurunu gözü pek bir hikâye avcısına dönüştürmeyi vadeden bu heyecan dolu serüven; yerel ile evrenseli, geleneksel ile dijitali bir araya getirerek, zamanı ve mekânı genişleten, enfes bir anlatım sunuyor.

“Herkesin bir hikâyesi vardır,” düşüncesi izleğinde, çocukları eleştirel okumaya yönlendiren Yuan Huan’ın Kulübesi; hikâyelerin ölümsüz boyut vurgu yapma, aslolanın becerilerini aktarma yöntemlerini çeşitlendirmek ve geleceğe önem

oldugunu savunuyor.

İlhami, oyun olsun diye girdiği telefon kulübesinin ahizesinden tuhaf hikâyeler dinlemeye başlar. Geçmiş ile bugün arasında sıkışıp kalan arayış, parmaklıklar ardında arayabilir, hatta okula isteneni gidemeyen gizemli hayatlarına tanıklık kahramanımızın aklına parlak bir fikir gelir. Dinlenen hikâyeleri Türkçe ödevi için kullanacaktır. Kitap okumayı sevmeyen İlhami için işler yoluna girmiş gibidir. Ancak unuttuğu önemli bir ayrıntı vardır. Ya okuduğu kitabı okula getirmesini isteseler? Peki, adını Yuan Huan olarak uydurduğu Çinli yazar gerçekte var mıdır? Bant kaydı sandığı sesin ardında yatan sır nedir? İlhami’nin zihni oğlu hikâyeye kadar karmakarışıktır. Yoksa, anlattığı yalanlara artık kendi de mi inanmaktadır?..

     Yerinde gizli hikâyeciyi, Çinli Yuan Huan’a atfettiği ters köşe hikâyeler ile açıklık çıkaran Miyase Sertbarut, İlhami’yi ve dolaylı olarak bütün okurlarını esrarengiz bir edebiyat evrenine konuk ederek, benzersiz bir kitap deneyimi yaşatıyor.

Çok fazla metnini daha da derinleştirmek adına aralara gizem serpiştirmekten kendini alıkoyamayan yazar, Yuan Huan’ın Kulübesi’nde yanıtını aradığı cevapsız sorularıyla okurunun kitapla olan görüşimini arttırıyor ve geniş düşündürüyor.

             AN A DÜŞÜNCE

       Yapay zeka edebiyatı reddetmez,

       yeter ki edebiyat onu reddetmesin.

               YAZARIN KISACA HAYATI

Miyase  Sertbarut 1963 yılında Adana Ceyhan’da dünyaya gelmiştir. Çağdaş çocuk edebiyatı alanında eserler yazmıştır. Gazi üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olmuştur. … Radyo oyunları ile TRT’den çocuk oyunları ile yayın evlerinden ödül.

                YAZARIN ESERLERİ

    ESERLERİ:

ÇOCUK ÖYKÜSÜ ve ROMANLARI:  Fasulyem Bulutlara Çıkamaz  (1996),  Ayakkabı Götüren Köpek  (1996),  Salih Dede’nin Sihirli Piposu  (1997),  Sınıfta Kalanlar Okul Açtılar  (1998),  Annemin Kokusu  (1999),  Tuna’nın Büyülü Gemisi  (2003 ),  Sisin Sakladıkları  (2004).

GENÇLİK ROMANLARI:  Gerçekle Büyümek Düşlerle Yürümek  (1999) .

MASALLARI:  Çınar Ağacındaki Gizli Geçit  (1998),  Çiğdem Der ki …  (1998),  Kırmızı Kartal  (2004) , Akvaryumdaki Deniz Kızı  (2004).

DENEME-ANLATILARI:  Hayalet Geminin Seyir Defteri  (1996).

                     KİTABIN 3 BOYUTLU MEKAN TASARIMI

-MUKAVVA

-RENKLİ KAĞITLAR

-MAKAS

-YAPIŞTIRICI