Üç Dilek Masalı
Adamın biri bir gün odun kesmeye ormana gider. Bir ağaca baltayı tam vuracakken bir ses duyar. Bu bir peridir ve ağaçta yaşamaktadır. Peri, adam ağacı kesmez ise istediği üç dileği gerçekleştireceğini söyler. Adam buna çok sevinir ve hemen karısına anlatmak için eve gider. Bu olayı karısına anlattığında karısı zengin olacağız diye söylenir. Adamın karnı acıkır ve yemek ister. Bir tabak dolusu sosis olmasını diler ve hemen masaya sosis gelir. Karısına da yemesini söyler. Karısı yemeyince adam sinirden sosisin ağzına yapışmasını ister ve ikinci dileği dilemiş olurlar. Adam ve kadın ne kadar çok uğraşsalar da sosisi çıkaramazlar ve zorunlu olarak üçüncü dileği dilerler. Adam ve kadın zengin olma şansını kaybeder. Dilek haklarını boşa harcadıkları için çok üzülürler.
Özetle bir şeye karar verirken hızlı davranmamalıyız. Düşünerek ne yapacağımıza karar vermeliyiz.
Şah Sinbad’ın Şahini Masalı
Yıllar önce Şah yaşarmış. Şah bütün gün oğluyla birlikte ava çıkarmış. Bir gün Şah hasta olmuş ve öleceğini anlayınca oğluna bir tane şahin hediye etmiş. Şah her gün geçtikçe durumu daha kötü olmuş ve sonunda ölmüş. Tahta Şah’ın oğlu geçmiş. Bir gün cesaretini toplamış ve şahin ile ava çıkmış. Bir tavşan görmüşler ve Şah’ın oğlu tavşanı eline alıp sevmeye başlamış. O arada şahin tek hamle ile tavşanın yüzünü yırtmış. Sonra tavşan yanlarında yola koyulmuşlar. Uzunca yol gitmişler ve sonunda bir şelaleye varmışlar. Şah’ın oğlu heybesinden bir tas çıkarmış ve suya daldırmış. Önce şahine vermiş şahin tası itmiş. Tekrar denemiş ve şahin yine itmiş. Tekrar tekrar denemiş ve şahin seferinde itmiş. Sonra Şah’ın oğlu kendisi içmek istemiş ve şahin bir anda uçmuş. Şah’ın oğlu yukarı bakınca zehirli bir yılanın şelaleye zehrini karıştırdığını görmüş. O günden sonra şahine çok güvenmiş.
Özetle bize verilen bir emanetin önemini sonradan anlamak kötüdür. Verilenin önemini anlamaya çalışmak gerekir.
Balıkçı İle Cin Masalı
Bir adam geçimini balıkçılık ile sağlarmış. Adam bir gün denize gitmiş. Ağını atmış bir tekerlek gelmiş. Daha sonra tekrar atmış bu sefer çanak çömlek gelmiş. Tekrar atmış ve bir şişe denk gelmiş. Adam önce bu şişeyi iyice silmiş parlatmış. Pazarda satmak üzere yola çıkacakken şişeyi kaldıramamış. Çok ağırmış. Tıpayı açmış ve bir bulut olarak cin çıkmış. Adam ilk başta çok korkmuş. Cin adama şimdi seni öldüreceğim demiş. Adam da gülerek bana hiçbir şey yapamazsın sen demiş ve şişenin tıpasını kapatmış. Cin çıkar beni buradan diye yalvarmaya başlamış. Eger beni çıkarırsan sana servet veririm demiş. Adam da biraz zaman sonra çıkarmış. Cin ve adam havaya uçmuşlar. Cin sadece kendisinin bildiği bir gölü göstermiş. Buraya git ve balık tut sana dört tane balık gelecek bu balıkları Sultan ‘a götür o sana servet verir demiş. Adam cinin dediklerini yapmış ve çok para kazanmış.
Özetle hiçbir şeyden ümidimizi kesmeyip kazanacağımıza inanmalıyız.
Eşek, Öküz Ve Çiftçinin Masalı
Bir adam varmış. Geçimini çiftçilikle sağlarmış. Bu adamın bir öküzü varmış. Öküzünü tarlaya götürür tarlayı sürermiş. Öküz iyice yaşlanmış ve artık başka bir hayvana ihtiyacı olduğunu düşünmüş. Adam bir sonraki gün öküzünü alıp, satmak için pazara gitmiş. Oradaki alıcılar öküze yaşlı demişler almamışlar. Adam çok üzülmüş ve eve doğru yürümeye başlamış. Giderken yan tarafta bir baba ve ayağı sakat oğlu varmış. Adam öküzünü onlara vermiş. Evine varmış ve zor günlerinde kullanabileceği paralarını bulmuş. Diğer gün bir eşek almak için pazara gitmiş. Ama aradığına göre eşek bulamamış. Eve dönerken yine yan tarafta bir eşeği olan adam görmüş. Yanına gitmiş ve eşeği satın almış. Evine gidince eşeğin eyerini kontrol etmiş ve bir sürü para çıkmış. Adam bu parayı ne yapsam diye düşünürken öküzünü sattığı aile aklına gelmiş. Hemen onların yanına gitmiş o parayı onlara vermiş ve öküzünü geri almış. Adam hem öküz hem de eşeğiyle tarla işlerine devam etmiş.
Özetle hiçbir şeyden ümidimizi kesmeyip başarıya ulaşasıya kadar azimle devam etmeliyiz.
Ali Baba Ve Kırk Haramiler Masalı
Ali baba fakir ama dürüst bir insandır. Yaşamını küçük eşeği ile odun toplayarak geçirmektedir. Aldığı odunları pazarda satarak rızkını çıkartır. Yaşadığı şehirde eşkıya olarak bilinen kırk haramiler herkese korku salmıştır. Ali baba, bir kervana saldırdıktan sonra oradan güzel bir kız kurtarır. Onunla birlikte gizlenir ve yolculuk yapar. Dağlık tepeye geldiklerinde kırk haramilerin seslerini duyarlar. Birden kayanın arkasına saklanırlar ve kırk haramilerin geldiklerini görürler. Kırk haramilerin başındaki açıl susam açıl der ve dağdan ses gelir bir kapı açılır. Ali baba gizli mağaranın sırrını çözer. Kırk haramiler gidince de söyler ve kapı açılır.İçeride aklının alamayacağı kadar hazine vardır. Hepsini çuvala doldurup oradan uzaklaşır. Kasım diye amcası vardır. Altınları tartmak için büyük bir kantar ister. Kantar verilir ve altınlar tartılır. Kasım gizli mağaranın yerini öğrenir ve oraya gider. İçeri girer altınları çuvala koyar. Ama kapının şifresini unutur ve içeride kalır. Kırk haramiler geldiklerinde onu fark ederler ve idam ederler. Günler sonra bir sarayda yemek verilir. Ali baba ve kırk haramiler o yemeğe giderler. Orada kavga çıkar ve kırk haramiler yakalanır.
Özetle bir şeyi usulüne göre ve açık bir şekilde yapmak gerekir.
Kral Yunan İle Hekim Ruyan
Zamanında Kral Yunan diye bir padişah yaşarmış. Bu padişah halkını mutlu etmek için başka ülkelerden turist çağırırmış. Bu turistler halkındaki insanlarla konuşup kaynaşırmış. Bir gün bütün turistler ülkesinden gitmiş ve halkı çok mutsuz olmuş. Kral Yunan bu durumu merak etmiş ve her evi dolaşıp herkese sormuş. Dolaştığı evlerdeki insanlar hastalık geçiriyormuş. Kral Yunan uzun bir süre araştırmış ve başka bir şey bulamamış. Kral Yunan evleri dolaşırken bu hastalığa yakalanmış. Ülkesine birçok doktor getirtmiş ama hiçbiri bu hastalığa çözüm bulamamış. Komşu ülkedeki padişah Kral Yunan’a yardım edeceğini söylemiş. Kral Yunan’ın Hekim Ruyan isimli doktoru bulmasını söylemiş. Kral Yunan’ın yardımcıları Hekim Ruyan’ı bulmuşlar. Kral Yunan ve Hekim Ruyan bu hastalığın çaresini bulmak için çok uğraşmışlar ve sonunda bulmuşlar. Kral Yunan ve halkı uzun uğraşlar sonucu çok kayıp verseler de bu hastalıktan kurtulmuşlar.
Özetle çok azimle iş yaparsak iyi bir gelişme sağlarız.
Bülbül İle Hükümdar Masalı
Bir zamanlar zengin hükümdar yaşıyormuş. Bu hükümdarın çok büyük bahçesi varmış. Oradaki halk o bahçede bir bülbülün yaşadığını söylermiş. Bu hükümdarın kulağına gitmiş. Ama hükümdar bülbülü bilmiyormuş. Hemen yardımcılarına sormuş. Onlar da bilmiyorlarmış. Hükümdar bu bülbülü görmek istemiş ve yardımcılarına aramalarını söylemiş. Yardımcıları da halktan bülbülü tanıyan bir kız bulmuş. Kız bülbülün yaşadığı ormana gitmiş ve bülbülü bulup hükümdarın yardımcılarına vermiş. Onlar da hükümdara vermişler. Bülbül saraya gelince hemen ötmeye başlamış. Ötüşü de çok güzelmiş her yerden duyulurmuş. Bir gün hükümdara paket gelmiş. Hükümdar paketi açmış oyuncak bülbül çıkmış gerçek bülbül gibi ötüyormuş. Bir zaman sonra oyuncak bülbül bozulmuş. Hükümdar bülbül sesi duyamadığından çok hastalanmış ve yataklara düşmüş. Bülbül hükümdarın hasta oldugunu duyunca hemen saraya gitmiş. Başlamış ötmeye. Hükümdar sabah olunca iyileşmiş ve bülbül ile sonsuza kadar yaşamışlar.
Özetle verilen emanete değer verirsen onu bırakmamalısın.
Published: Dec 26, 2020
Latest Revision: Dec 26, 2020
Ourboox Unique Identifier: OB-978882
Copyright © 2020