AGORA by Sergin Şahinoğullarıgil - Ourboox.com
This free e-book was created with
Ourboox.com

Create your own amazing e-book!
It's simple and free.

Start now

AGORA

  • Joined Oct 2017
  • Published Books 13
  • SCHOOL TEAM   MENTÖR TEACHER
    1. TEAM PUPILS

    1 st group Sergin Şahinoğullarıgil Aysun Erol 1. şayeste asml Atatürk Mtal
    2. ESEN İKAL
    3. Galip UHMTAL
    4. Esra YAAL Yalvaç Atatürk AAL
    5. Raziye DMTAL
    6. Ceyda DMTAL
    7. Armağan YAAL Yalvaç Atatürk AAL
    8. Elif Merve DMTAL
    9. Dilara DMTAL
    10 sevim DMTAL
    2. TEAM PUPILS

    2nd group Ebru Ateş Gülseren Barut 1. Şevval DMTAL
    2. ENES İKAL
    3. Deniz UHMTAL
    4. Sıla YAAL Yalvaç Atatürk AAL
    5. Esra DMTAL
    6. AyşegülA YAAL Yalvaç Atatürk AAL
    7. Buse Melek DMTAL
    8. Hasan Hüseyin YAAL Yalvaç Atatürk YAAL
    9. Ceren DMTAL
    10 İrmak DMTAL
    3. TEAM PUPILS

    3rd group H.özay Özel Kezban Uçkaç 1. halise asml Atatürk Mtal
    2. CEMİLE İKAL
    3. Arda UHMTAL
    4. Dila DMTAL
    5. Eslem DMTAL
    6. EKİN İKAL
    7. Tuğkan UHMTAL
    8. Ömer Ali DMTAL
    9 Mustafa Ürgüp MTAL
    10 Esranur DMTAL
    4. TEAM PUPILS

    4 th group Nurettin Ünal Pınar Yaşar 1. melikedidem asml Atatürk Mtal
    2. EMİNE İKAL
    3. Sudesu UHMTAL
    4. Ceren DMTAL
    5. Şeyma DMTAL
    6. Ahmet YAAL Yalvaç Atatürk AAL
    7. Sudenaz DMTAL
    8. Sıla D. UHMTAL
    9. Gönül DMTAL
    10 Ela DMTAL
    11. Melike Didem Atatürk Mtal
    5. TEAM PUPILS

     

     

    5th group Gülay Yazman 1. ümmügülsüm asml Atatürk Mtal
    2. Selim UHMTAL
    3. Ayşegül YAAL Yalvaç Atatürk AAL
    4. Aybüke DMTAL
    5. Ceyda DMTAL
    6. Şevval DMTAL
    7. Yaren UHMTAL
    8. Mine DMTAL
    9. Hazel Buse DMTAL
    10 Suzan DMTAL
    11. Fatih Atatürk Mtal
    SCHOOL TEAM WORKS
    1. TEAM
    2. TEAM
    3. TEAM
    4. TEAM Melike Didem -Atatürk Mtal

    5. TEAM

    Ümmügülsüm-Atatürk Mtal

     

     

    Fatih Atatürk Mtal-AGORA film

     

Bir tartışma oluştur

2

4. yy sonlarına doğru iskenderiye’de pagan kültürüne inanlar, hristiyanlar ve yahudiler birlikte yaşardı. Yahudiler putlara tapar ve bilime önem verirdi. Yahudilerin için de Hypatya adında bir filozof vardı. Kütüphane de hristiyan ve yahudi öğrencilere gökyüzü bilimi hakkında eğitimler veriyordu.Hypatya’nın özel işlerini gören ve ona yardım eden Davus adında bir kölesi vardı. Bu köle gizliden gizliye Hypatya ya hayranlık ve aşk duyuyordu.Onun bilimsel bulgularına inanıyordu.

Yahudilere göre kütüphane sadece kültürün değil dininde simgesiydi. Hristiyanlar ve yahudiler aralarında inanç ayrılıklarına düşmüştü. Birbirlerine inançlarını ispatlamaya çalışıyorlardı. Birgün halk meydanda yakılan ateşin etrafında durmuş hristiyan ve yahudiyelerin sözcülerinin tartışmasını dinliyorlardı. Hristiyan sözcü Ammonius sizin tanrınız gerçekse beni bu ateşte cayır cayır yakar ama benim tanrım gerçekse beni korur dedi. Ammonius ateşin üzerinde yürüdü ve elbisesi bile tutuşmadan ateşten çıktı. Bu bir mucizeydi. Daha sonra yahudilerin sözcüsünü ateşe atarak seni tanrın da seni korusun da görelim dedi.

Towards the end of the 4th century, people who believed in pagan culture, Christians and Jews lived together in Alexandria. Jews worshiped idols and gave importance to science. There was also a philosopher named Hypatya for the Jews. The library also gave education to Christian and Jewish students about astronomy.

Hypatya had a slave named Davus who did his private work and helped him. This slave secretly admired and loved Hypatya, believing in his scientific findings.

For the Jews, the library was a symbol not only of culture but also of religion. Christians and Jews had differences of belief between them. They were trying to prove their beliefs to each other. One day, the people stood around the fire in the square and listened to the discussions of the spokespersons of the Christians and Jews. The Christian spokesman Ammonius said that if your god is real, he will burn me in this fire, but if my god is true, he will protect me. Ammonius walked on the fire and came out of the fire before his suit even caught fire. This was a miracle. Later, he threw the spokesperson of the Jews into the fire and said let’s see God bless you.

Aradan bir kaç gün geçtikten sonra yahudileriden bir kişi herkesi silahlandirarak Hristinyaları yok etmeleri için emir verdi. Hypatya buna karşı çıktı.Öğrencilerini koruyarak onları göndermedi. Öğrencilerinin arasında Davus ta bulunuyordu.

Öğrencilerin dışında kalanlarHypatya yı dinlemediler. Hristiyanlarla savaşa girdiler. Fakat Hristiyanlar o kadar fazlaydılar ki Yahudiler geri adım atarak kendilerini kütüphaneye kapattılar. Bunun üzerine vali şehre gelerek her iki dini de ilgilendiren bir açıklamada bulundu. Kütüphaneyi bundan sonra hristiyanlar da kullanacak ve hristiyanlar yahudileri affedecek yahudilerde hristiyanları affedecekti.

 Yahudilere göre kütüphane onlar için çok değerliydi. Hypatya, ve öğrencileri bu nedenle onlar için önemli olan bütün kitapları toplayıp kaçtılar. Ama Davus onlarla gitmedi ve Hristiyanların tarafına geçti.

After a few days passed, one of the Jews ordered everyone to arm themselves and destroy Christians. Hypatya opposed this, protecting her students and did not send them. Among his students was in Davus.

The rest of the students did not listen to Hypatya. They went to war with the Christians. But the Christians were so many that the Jews stepped back and locked them in the library. Thereupon, the governor came to the city and made a statement regarding his two religions. From now on, Christians would also use the library and the Christians would forgive the Jews and the Jews would forgive the Christians.

 For the Jews, the library was very valuable to them. Hypatya and some of these sometimes collected all the episodes important to them and ran away. But David did not go with them and sided with the Christians.

Hristiyanlar yahudilerin kütühanenin kapılarını açmalarını beklemeden kütüphaneyi işgal edip, putları yıkıp kendi zaferlerini ilan ettiler.  Kütüphane yağmasından sonra çok sayıda pagan hristiyan oldu ve iskenderiye de barış dönemi yaşandı. Hypatya öğrenimine ve araştırmalarına devam etti. Bu sırada Davus Hypatya yı sevmekten hiç vazgeçmedi.

Hypatyanın amacı dünyanın nasıl döndüğünü bulmaktı. Kimine göre dünya bir tepsi gibi düz kimine göre yuvarlaktı. Ama hypatya bu ikisininde olmadığını biliyordu. Dünya acaba nasıl bir yörünge izliyordu.hypatya birçok araştırma ve gözlem yaptı. En son yaptığı gözlemde dünyanın yörüngesinin elips şeklinde olduğunu buldu. Hypatyanın bulduğu şeylere inanmayıp ona cadı, büyücü gibi şeyler söylediler. Hypatya bu elips şeklini bulduğu sırada Hristiyanlar meclisinde ölüm emri verilmişti.

Without waiting for the Jews to open the doors of the library, the Christians occupied the library, destroyed the idols and declared their own victory. After the library loot, many pagan Christians became and there was a period of peace in Alexandria. Hypatya continued her education and research. Meanwhile, Davus never stopped loving Hypatya.

Hypatya’s aim was to find out how the world rotates. For some, the world was flat like a tray, for others it was round. But hypatya knew that neither of them. How did the world follow the trajectory? In his most recent observation, he found that the earth’s orbit is in the form of an ellipse. They did not believe what the Hypath had found and told him things like witches and sorcerers. At the time Hypatya found this elliptical shape, the death order was given in the Christian council.

Hypatya valinin yanına gidip bunu söyleyeceği zaman vali hypatyaya mecliste alınan kararı söyler ve hypatya bu kararı kabul etmez. Bunun üzerine korumasız sokağa çıkar.

 O esnada Davus da Hypatya ya ulaşmaya çalışmaktaydı. Fakat ona ulaşamadan hristiyanlar hypatyayı yakalar ve öldürmek için Kütüphaneye götürürler.

Kütüphane  ye götürülürken Davus görür ve peşlerinden gider. Davus onu öldürecek korumalara taşlayarak öldürmelerini söyler. Onlarda taş toplamaya gider. Aslında Davus un amacı ona yapılacak olan işgenceden acı çekmeden ölmesini sağlamaktı. Bunun için korumaları uzaklaştırmış ve Hypatyanın ağzını ve burnunu kapatarak kendisi öldürmüştür.

Korumalar gelince de bayıldı diyerek, hypatyanın cansız bedenini taşlatır.

Hypatya nın bedeni parçalanır. Kalıntıları sokaklarda sürüklenip yakılır. Vali olan orestos da yasal haklarından süresiz olarak yoksun bırakılır.

Bu olanlardan 1200 yıl sonra 17 yy. ‘da Ünlü gökbilimci Johonnos Kepler gezegenlerin tabi olduğu eğrilerden  birinin elips olduğunu keşfetmiştir.

When Hypatya goes to the governor and says this, the governor tells Hypatyaya the decision taken in the parliament and hypatya does not accept this decision. Then he goes out onto the unprotected street.

 At that time, Davus was also trying to reach Hypatya. But before they can reach him, the Christians capture the hypomia and take it to the Library to kill.

While being taken to the library, David sees and follows them. David tells the guards who will kill him to stoned him to death. He goes to collect stones in them. In fact, Davus’s purpose was to make him die without suffering from the torture that would be inflicted on him. For this, he took the guards away and killed Hypatyan himself by covering his mouth and nose.

He fainted when the bodyguards came, saying that the hypatya’s lifeless body was stoned.

Hypatya’s body disintegrates. Their remains are dragged along the streets and burned. Orestos, the governor, is deprived of his legal rights indefinitely.

After 1200 years from these 17th century. Famous astronomer Johonnos Kepler discovered that one of the curves of planets is an ellipse.

3
This free e-book was created with
Ourboox.com

Create your own amazing e-book!
It's simple and free.

Start now

Ad Remove Ads [X]
Skip to content