İLLERİMİZİN TARİHİ VE KÜLTÜREL ESERLERİ
1) ANKARA
2) ESKİŞEHİR
3) AFYON
HAZIRLAYAN OKUL: ESKİŞEHİR SABİHA GÖKÇEN MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ
DANIŞMAN ÖĞRETMEN: AYŞE ARSLAN
1. Anıtkabir
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahatgahı Anıtkabir , Ankara giysi listelerine eklenebilecek en önemli mekânların başında geliyor.
Mimarı harikası yapı kompleksinin inşası, düzenlenen yarışma ortaya çıktığında yansıtma şeklinden uygun olan Prof. Dr. Emin Onat ve Doç Dr. Ahmet Orhan Arda’nın projesine bağlı kalınarak 1944-1953 araştırmasında gerçekleştirilmiş.
Ankara Kalesi
Kim tarafından ve ne zaman yapmak için herhangi bir kaynağa ulaşılamamış olan Ankara Kalesi , çeşitli uygarlıklardan izler barındırıyor.
Elde bulunan bulgulara göre kale, Galatlar’ın kente yerleşimleri tüm kudreti ile ayaktaymış. Bu fiyatın altında olan hâkimiyet kuran Romalılar zamanında Ankara, kalınlemenin taşacak şekilde genişlemiş. Bizanslılar ise dış kaleyi inşa ederek kentin savunmasını güçlendirmiş.
Kent manzarasının keyfini sürmek isteyen gezginler için Ankara Üssü bulunabilecek yazı eklenebilecek en iyi biri askeri yapı, Selçuklu ve Osmanlı’nın Anadolu’da hâkimiyet kurduğu dönemlerde de önemini korumuş.
Hamamönü
Ankara Kalesi’ni gezerken kente özgü sivil mimariye dair az da olsa fikir sahibi olabilirsiniz. Ancak bu konuda güzel örnekleri Hamamönü ziyaretiniz sırasında inceleme şansı bulabilirsiniz.
Altındağ Belediyesi’nin yürüttüğü hummalı mahkum kente geri kazandırılan yerleşim bölgesi, 19. yüzyıldan kalma 250 yapıya ev dönüş yapıyor.
Bölgenin adının, II. Murad’ın kadı askeri Celalettin Karacabey tarafından yaptırılan külliyede bulunan hamamdan geldiğine inanılıyor.
Anadolu Medeniyetleri Müzesi
Kültürel tesis, Atpazarı semtinin en çok yazan cazibe merkezlerinden biri barındırdığı biriktirdiği koleksiyonlara sahip.
1921 yılında komşusu olduğu askeri yapının Akkale isimli burcunda ” Eti Müzesi ” adıyla faaliyet göstermeye devam müze, Paleolitik Çağ’dan itibaren Anadolu’da egemenlik kurmuş uygarlıklara odaklanıyor.
1940 yılında Kurşunlu Han ve Mahmut Paşa Bedesteni ‘nde konuklarını ağırlamaya devam edecek, Antalya dolusu Karain Mağarası ile Çatalhöyük, Alacahöyük, Burdur Hacılar gibi önemli kazı alanlarından getirilen tarihi eserler sergileniyor.
Hacı Bayram Veli Camii ve Augustus Tapınağı
Ankara’da bulunan camilerden en bilindikler arasında olan Hacı Bayram Veli Camii , kullanım tarihi evleri ile görülmeye değer. 1427 tarihinde yapıldığı bilinen camii, biraz huzuru arayan ve manevi duygularını tazelemek isteyenlerin vazgeçilmez adreslerinden.
Augustus Tapınağı imkb, hemen caminin yanında bulunup Roman döneminden kalmış DURUMDA kalmış DURUMDA kalmış DURUMDA kalmış DURUMDA kalmış DURUMDA. Henüz kalıntıdan öteye gidemiyor olsa da, çok yakında yenilenerek güzel bir yer olacağına inandığım.
Julian Sütunu
Hacı Bayram Veli Camii’ne yürüme mesafesinde olan bu sütun, özellikle Ankara’da gezilmesi gereken önemli yerler arasında, hazır camii iken 1-2 dakikalığına bir göz olabilir. Roma’nın en büyük imparatorlarından olan Julian, 362 yılında bu sütunu yaptırmış. Kentin en eski yapılarından olan bu sütunu görülmeye değer.
Estergon Kalesi
İçinde bulunmayan kalenin bir kopyası olsa da, aşağıda bulunan müzesi ile ilgili içerik diyebilirim. Kırgız Sofrası adlı mekanda kıyafetleri giyerek, geleneksel yemekler yiyebilir ve terastan güzel bir manzara seyredebilirsiniz. Kalenin hemen yanındaki küçük şelale değil de, karşı yolda (karşı yolda) iki büyük şelale göreceksiniz. İşte bu iki şelale için bile Estergon Kalesi ziyaret edilebilir.
İkinci Meclis Binası
Cumhuriyet Müzesi olarak bilinen İkinci Meclis, 1924’te kurulmuş bir bina. Günümüzde Meclis’de bulunan hemen hemen onu yeri görebiliyor ve dilediğiniz gibi fotoğraf çekebiliyorsunuz. Bu yüzden, eğer iki meclis arasında seçim olursanız, kesinlikle İkinci Meclisi ziyaret edin derim.
Roma Hamamı Açık Hava Müzesi
Çankırı caddesi üzerinde bulunan Roma Hamamı Açık Hava Müzesi , Roma ve Bizans dönemlerine ait mezar stelleri ile ön plana çıkıyor. Bölümlere ayrılmış olan bu antik yer, hamam binası, sütunlu yol ve açık hava müzesi ile, ağırlıklı olarak Roma dönemi kalıntılarına ev tonik yapmakta.
Kocatepe Camii
Kocatepe camii , Kızılay’ın üst adı, yüksekçe bir tepe üzerine kurulmuş, Ankara’nın sembollerinden olan heybetli bir camidir. 7.5 ton ağırlığındaki dev avizesi, göz kamaştıran inşaat, mihrabı, kapısı ve çinileriyle, mutlaka göz açabileceğiniz muhteşem bir yapıt.
Kore Anıtı
Türk Hava Kurumu müzesinin hemen yanında bulunan Kore’de insanlığın bağımlığı Türk askerlerinin şanlı ve unutulmazlarını uğruna çarpışmış Türk Hava Kurumu müzesi. Türkiye Cumhuriyeti’nin 50. kuruluş yıldönümünde, ulusumuza Kore Cumhuriyeti tarafından 1973 yılında armağan edilmiş bir anıt.
ESKİŞEHİR ‘İN TARİHİ VE KÜLTÜREL ESERLERİ
Asar Kale
Tipik Frig kalelerine ev to yapan Seyitgazi ilçesinde aynı zamanda Asar Kale var. Ana kayaların oyulması sonucu oluşan iç ve dış süslemelerle anıtsal sarnıç görülmeye detaylar olarak sayılabilir. Kaleye rampalı bir yoldan girilmektedir. Kale, Kümbet köyüne 3 kilometre mesafede yer alıyor.
Doğanlı Kale
Çukurca’dan fazla uzaklaşmadan ziyaret edebileceğiniz bir diğer kale, doğan başını andıran giriş ile Doğanlı Kale olabilir. Frig dönemine ilgi duyanlar için mezar şapelleri, depoları ve geçiş merdivenleri ile burası da güzel bir örnek. Etkileyici bir yapı olan Doğanlı Kale’nin Roma ve Bizans döneminde de değerlendirilmiştir. Bu yazı yazılmasının altında kalınması zorunlu geçitler. Kale, toplamda 7 kattan oluşmaktadır ve katlar birbirinden farklı merdivenlerle ayrılmıştır
Karacahisar Kalesi
Karacahisar Kalesi; Eskişehir’in tarihi yerleri arasında özel bir yere sahip. Burası Osmanlı’nın fethettiği ilk kale olarak biliniyor. 11. ve 12. yüzyıllarda Selçukluların hakimiyetine giren kale, Osman Gazi burada kendi adına hutbe okutup sikke bastırdığı için; Osmanlı Beyliği’nin kuruluş evresinde Karacahisar’ın önemi tarihçiler tarafından kabul edilmiş durumda. Kalenin Osmanlı Devleti tarafından fethedilen ilk kale olduğu tahmin edilmektedir.
Kurşunlu Camii ve Külliyesi
Osmanlı dönemi eserlerinden olan eser caminin yanı sıra; şadırvan, zaviye, aşevi, talimhane, harem, imaret, türbe ve kervansaraylar içeriyor. 1526 yılında Vezir Mustafa Paşa’nın talebi ile Mimar Sinan tarafından inşa edilen külliyede aynı zamanda Eskişehir Mevlevihanesi Kültür Derneği’ne ait semahane ve kütüphane de ziyaret edilebiliyor.
Hüsrev Paşa Camii
Han ilçesinde, Eskişehir’in dışarıda gezip görebileceğiniz Hüsrev Paşa mevcut Camii. Cami, aynı isme sahip külliye içinde bulunmaktadır. Külliye içinde cami içinde hamam ve kervansaray inşa edilmiştir. 1638 yılında inşası tamamlanan camii; Osmanlı döneminde “Ters T” planına göre dört köşede kubbelerden inşa edilmiştir. Adını 4. Murat’ın vezirlerinden olan Hüsrev Paşa’dan alan caminin eski bir Bizans kilisesi üzerine incelendiğinde tahmin ediliyor.
Yunus Emre Külliyesi ve Türbesi
Eskişehir, maneviyat turizmine ilgi duyanlar için türbeler ve külliyeler yönünden son derece zengin bir kent. Yunus Emre’nin Eskişehir’deki mezarı işgali sırasında yıkılmış olsa da; 1949 yılında yeniden yaptırılan anıt mezar; 1982 yılından bu yana kültür evi, cami ve şadırvan ile birlikte ziyaret edilebiliyor. Mekanda Yunus Emre’nin ilk mezarından kalan parçaları, parçalanmış tanıtan kitapları ve dörtlüklerini içeren levhaları bulabilirsiniz.
Seyyid Battal Gazi Külliyesi ve Türbesi
Eskişehir’de tarih kokulu bir ziyaret yapmak isteyenleri; Seyyid Battal Gazi’ye ait türbe ve külliye bekliyor. Külliyedeki medrese, birçok önemli isim için İslam ilimlerinin öğrenildiği önemli bir merkez niteliğinde. Burası aynı zamanda İstanbul-Bağdat-Hicaz yolunda yer alır ve hac ibadetini yerine getirmek isteyenler için önemli bir dinlenme noktası görevi görmüştür. Külliyede ayrıca aşevi, dergah, mescit, kabirler, türbeler, çilehane ve zikir odası gibi bölümler yer alıyor. Orhan Gazi’nin de imarında önemli rol oynadığı biliniyor.
Midas Anıtı
Midas Anıtı’nı görmeden Eskişehir’den dönmek; tarihi temalı bir gezi için pek de kabul edilebilir bir karar değil. Frigya sanatının boş örneği olan bu anıt; Çifteler’e 39 kilometre mesafede konumlanıyor. Üç yazıttan üzerinde bazı yazılar halen net olarak okunabiliyor. Anıt, 1800’lü mobil çalışma neticesinde gün yüzüne çıkarılmıştır. Anıt, 17 metrelik yeterli ve 16,5 metre genişliğiyle heybetli birime sahiptir. Halk arasında Yazılıkaya olarak bilinir.
ETİ Arkeoloji Müzesi
Tabiat tarihi, Tarih Öncesi Çağ Eserleri, Klasik Çağ Eserleri, Sikke ve Taş Eserleri gibi özel bölümlere sahip olan Eskişehir ETİ Arkeoloji Müzesi ; özellikle Han ilçesi ve kazılardan da beslenmektedir. Müze, Eti desteklenerek özel sıfatıyla hayat bulan ilk müze desteklenerek desteklenmekte. Müze koleksiyonuna dahil olan 22 bin parçanın yalnızca 2 bini aktif olarak sergilenmekte. 2011 yılından bu yana resmen ziyarete açık olan ancak 1945’li yıllara dayanan müze; Eskişehir’in dışarı tarihi hakkında bilgi isteyen görmesi gereken bir mekan.
Tarihi Odunpazarı Evleri
Eskişehir denildiğinde ilk akla gelenlerden olan Odunpazarı Evleri; Eskişehir’in tarihi rotasına mutlaka olması gereken bir adres. Bugün 30 sokakta 300 kadar evin yanı sıra camiler, külliyeler, kervansaraylar, çeşmeler ve hanlar sizi bekliyor. Odunpazarı, Eskişehir’deki ilk yerleşim yerlerinden birinden ve Osmanlı’ya dair mimarisini bu evlerde çok güzel bir şekilde inceleyebiliyorsunuz. Dar sokaklara sıralanan evlerin beyaz duvarları ve kahverengi duvarlı son derece özellikli bir yapıya sahip.
AFYON İLİMİZİN TARİHİ VE KÜLTÜREL MEKANLARI
Afyonkarahisar Kalesi
MÖ. 1350 yılında Hitit İmparatoru II. Murşil zamanında yaptırılan Afyonkarahisar Kalesi, Afyon’un simgesel yapılarından biridir. Kale, korunma, gözlem ve savunma amacıyla oluşturulmuş olup; 226 metre yükseklikteki volkanik bir kaya uzunluğu üzerinde bulunmaktadır. Hitit, Frig, Roma ve Bizans dönemlerine şahitlik eden, Selçuklular Dönemi’nde ise hak ettiği öneme kavuşan Afyonkarahisar Kalesi, 3359 varlığını sürdürmeyi sürdürüyor.
İlk yaptırma “Yüksektepe Şehri” yazan yazın, Selçuklular Dönemi’nde Karahisar Kalesi olarak anılmış, Osmanlı Dönemi’nde ise son hali olan Afyonkarahisar Kalesi adını almıştır. Kalede, Selçuklu sultanı Alaeddin Keykubat tarafından yaptırılan su sarnıcı, kilerler, ambarlar, cephanelikler ve değerli eşyaların muhafaza mahzenler gören herkesi iz hayran bırakıyor. Zira İslamiyet dönemi mimarisini yansıtan en güzel örnekleri görmek mümkün.
İscehisar Peri Bacaları
Afyon’un jeolojik yapısı gereği pantolonsuz üst yapısı oluşmuştur. Bu doğal yapıdaki güzellikler değiştirmek en çok turist çeken noktalarından biridir. Ayrıca İscehisar Peri Bacaları’nın bulunduğu yer tarihilar depolamaktadır. Afyon’da görülecek yer denildiğinde akla ilk gelen karşılıklı biri olan İscehisar Peri Bacaları, Afyon şehir cemaati 32 kilometre, İscehisar ilçesine bağlı, Seydiler köyünde yer başında.
Söz konusu doğal yapı içinde olduğu gibi Seydiler Peribacaları olarak da anılmaktadır.
Gazlıgöl Termal Kaplıcaları
Afyon-İhsaniye Karayolu üzerinde yer alan Gazlıgöl Termal Kaplıcaları, Afyon’un en bilindik kaplıcalarından biridir. Her sene gezici ağırlayan kaplıca suları; İçme ve banyolarda pek çok hastalığın tedavisi için kullanılmaktadır. Gazlıgöl’ün şifalı termal suları, kronik bel ağısı, kemik iltihabı, kas iltihabı, kemik erimesi, travmalar, romatizmal hastalıklar ve sistemi sendromları rahatsızlıkları gibi pek çok hastalığa iyi geliyor.
Zafer Müzesi
Zafer Müzesi, Başkomutan Meydan Muharebesinin taarruz emrinin verildiği hizmet vermek önemli bir müzedir. Müzede savaş hakkında bilgiler ve birçok envanter yer edebilirsiniz. Bunun yanı sıra Zafer Müzesi’nde, Başkumandan Mustafa Kemal Paşa’nın, İsmet İnönü’nün ve Fevzi Çakmak’ın anısına, kaldıkları odalar düzenlenmiş ve ziyarete açılmıştır.
Afyon Buzluk Mağarası
Yaz ayağı Afyon’a yolunuz düşerse Buzluk Mağarası’nı kesinlikle ziyaret etmelisiniz. Mağaranın içine girdikçe üç kademe ile karşılaşacaksınız. İlk girişte normal soğukluğu tıslayacak, alta doğru indikçe daha soğuk olacak ve buz parçalarına rastlayacaksınız. Bu mağaranın buzlu olmasının sebebi iklim dayanmaktadır. Değişik yerler keşfetmeyi seviyorsanız Afyon gezinizde Buzluk Mağarası’nı mutlaka görmelisiniz.
Frig Vadisi
Frig Vadisi, M.Ö. 7. Yüzyılda, Friglerin Balkanlardan gelerek, yerleştiği, Büyük Menderes ve Sakarya Irmağı arasındaki genel coğrafi alanı kapsamaktadır. Uzun yıllar Anadolu topraklarında yaşayan Frigler, bugün ki Eskişehir, Ankara, Afyonkarahisar, Çorum, Kütahya ve Yozgat’ı geniş alan bir sahada sürmüşler ve arkalarında değerli değerli eserler bırakmışlardır.
Friglerin uzun yıllar yaşayıp, tapınaklardan mezarlara, kalelerden, sarnıçlara kadar pek çok esere imza attıkları şimdi Türkiye turizminin önemli parçalarındandır. Vadinin en ilgi yeri şüphesiz Avdalaz Kalesi’dir. Avdalaz Kalesi, kaya kütlesinin oyularak yerleşime dönüştürüldüğü bir kale olup; `bir sarnıç bulunmaktadır.
Published: Nov 29, 2020
Latest Revision: Nov 29, 2020
Ourboox Unique Identifier: OB-947021
Copyright © 2020