Silifke Bilim ve Sanat Merkezinde o günün sıradan bir gün olmadığı Miray’ın öğretmeni Hasan Bey’in sınıfa girişinden belliydi.
Miray, öğretmeninin onlara çok sevinecekleri bir haber vereceğini anlamıştı.
Heyecanı yüzüne yansıyan Hasan öğretmen, öğrencilerin de sevinecekleri o haberi duyurdu:
– Çocuklar sizin de çok sevdiğiniz bir projeye başlıyoruz.
Kendinizi rahat ifade edebileceğiniz demokratik öğrenme ortamları içerisinde eğlenerek, evrenin derinliklerini STEM çalışmaları ile keşfedebilirsiniz.
Ayrıca astronomları, astronomi tarihini, takım yıldızları ve mitolojik öyküleri, galaksimizi, gök atlası, teleskoplarını gözden geçirmek ve astronomi günlüğü tutmayı öğreneceksiniz.
Miray şimdiden çok heyecanlanmış ve sabırsızlanmıştı.
Etkinlikleri hayal etmeye başladı.
Neler olabilirdi acaba?
Yeni öğretmenle tanışacaklarını da söyledi.
Miray’ın sevinci daha da arttı.
Hasan öğretmen ilk etkinliklerini duyurdu:
Evet çocuklar ilk etkinliğimiz teleskop yapmak.
Bu teleskopları aynı zamanda okul koridorumuz da sergileyeceğiz.
Diğer etkinlikler arasında canva, postermywall, wordart, logomaker gibi web 2.0 araçları kullanmak, yükselen astronot ve gök atlası yapmak, astro mutfak çalışması, astronomi tarih şeridi yapımı, uzay aracı yapımı, sanal kullanım programları gibi çalışır var.
Miray’ın ilgisini astro mutfak çalışması da çekmişti.
Miray bunu ilk duyduğunu çok şaşırdı daha sonra Hasan öğretmenin açıklamasıyla konu biraz daha açıklık buldu.
-Bu etkinliğimizde STEM ve astronomi ile ilgili kurabiyeler, pastalar yapacaz dedi.
Miray bu etkinlik için çok heyecanlandı acaba kurabiyeleri ve pastaları nasıl olacaktı?
Sıra Miray’a geldi.
Kullanıcı adı ve şifresini aldı.
Heyecanı daha da katlandı.
Bir sonraki dersleri Bilişim Teknolojileriydi.
Kullanıcı adı ve şifresiyle e-twinning sayfasına giriş yaptı.
Miray’ın e-Twinning macerası başladı.
Okul bitip eve giderken “Hasan Öğretmenimin için veli izin belgesiini unutmamalıyım” diye aklından geçiriyordu.
Eve gidince öğretmeninin anlattıklarını annesine anlattı.
Miray’ın gözlerindeki ışık annesini de heyecanlandırmıştı.
Veli izin belgesini annesine imzalattı.
Artık E-Twinning projesine aktif olarak katılabilecek ve daha önce tanışmadığı bir dünyaya girecekti.
Miray o gece heyecandan uyuyamamıştı.
Hasan Öğretmeninin anlattıklarını aklından geçiriyordu.
İlk etkinlikler teleskop yapmaktı.
Miray bir teleskobu olsun çok istiyordu.
Kafasında teleskobu nasıl yapacağını seçtiğinizü görüntülerü …
Ertesi gün okula gittiğinde veli izin belgesini öğretmenine verdi.
Gökyüzüne her bakışında bambaşka dünyaların hayalini kuran Miray şimdi kendisine ait bir teleskoba sahip olacaktı.
Hem de teleskobunu kendisi yapacaktı.
Miray, bu projede Dünya’nın farklı ülkelerinden arkadaşlarıyla ortak olarak çalışacağını öğrendiğinde daha da heyecanlandı.
Tüm malzemeleri ile teleskobunu yapmaya hazırlanan Miray, bu etkinliği Dünya’nın farklı farklı ülkelerindeki arkadaşlarıyla ortak olarak yapacağını öğrendiğinde daha da heyecanlandı.
Hasan öğretmenin rehberliğinde arkadaşları ile teleskoplarının tamamlayan Miray heyecanla gökyüzünü seyretmeye koştu.
Hasan öğretmeni onlara Güneş’e çıplak gözle bakmamalarını tembihlemişti.
Miray da heyecanla Güneş’in batmasını bekledi.
O gece ay ilk dördün evresindeydi.
Çok şanslıydı çünkü bir sonraki hafta işleyecekleri konu ‘Ay’ın Evreleri’ idi.
Miray teleskobu ile Ay’ın Evrelerini kendisi daha da yakından gözlemleyerek keşfedebilecekti.
Gözlem için gerçekten harika bir akşamdı.
Miray daha net bir şekilde görebilmek için havanın iyice kararmasını bekledi.
Ve evlerinin teras katına çıktı “Ay Dolunay evresinde ne güzel daha geniş yüzeyini görebileceğim” diye çığlık attı.
Teleskobuyla 1 ay boyunca her gece gözlem yapacaktı.
Ay’ın üzerindeki kraterlere baktıkça her birini daha yakından görmek istiyordu.
“Ne çok krater var” dedi.
Teleskobunu ileri geri hareket ettirerek görüntüyü netleştirmeye çalışıyordu.
Ay’ın güzelliğinden büyülenmişti Miray.
Acaba Ay’dan Dünya’yı görmek için ne gerekiyor? diye düşündü.
Ve birden hayallere daldı.
Astronot kıyafetleriyle hayal etti kendini.
Bir Astronot olmuş ve Ay’a inmişti.
Hasan öğretmeninin Ay’daki çekim kuvvetinin Dünya’dan 6 kat daha az olduğunu söylediğini hatırladı.
Ay’da zıplamanın ne kadar keyifli bir şey olduğunu hayal etti.
Ve tabi ki Dünya’dan görünmeyen Ay’ın arka tarafına gitmenin heyecanı ile çok mutlu olmuştu.
Miray’a teleskobu Ay’da yaşamın nasıl olabileceğinin hayalini kurdurmuştu.
Ayda yürümenin…
Ay’a baktığında bu kadar heyecanlandıysa kim bilir uzayın derinliklerindeki diğer gök cisimleri hangi güzellikleri-gizemleri saklıyordu.
Heyecanı gittikçe artıyordu.
Diğer gök cisimlerine bakmak için nasıl bir teleskoba ihtiyacım var acaba diyerek, araştırma yapmak için odasına gitti.
Evreni ve uzayda neler olup bittiğini anlama isteğinin içinde yarattığı heyecan Miray’ı sürekli araştırmaya sevk ediyordu.
Öğrenmek istiyordu her şeyi ama her şeyi.
Hasan öğretmeni zihninde bir ışık yakmıştı ve Miray bu ışığı daha da alevlendirmeye kararlıydı.
Teleskop çeşitlerini araştırmaya başladığı sırada kendini uzayın sonsuz boşluğuna bırakıverdi.
Şu an Miray nerde biliyor musunuz?
Yeryüzünden 550 km. yüksekte.
Hubble uzay teleskobunun objektifine gözünü dayamış bir astronot oldu artık.
Evrenin ilginç ve bir o kadar da olağanüstü görüntüleri vardı gözlerinin önünde.
Ve şimdi karşısında Güneş sisteminin gaz devlerinden biri olan Satürn var.
Gerçekliğinden şüphe edilebilecek kadar muhteşem bir görüntü.
Çevresinde bulunan halkalarıyla tam bir sanat harikası.
O da ne! Fırtınalar sarmış Satürn’nün etrafını.
Küçük küçük ve her yerde.
Satürn de ki fırtınalara sebep olan şey neydi acaba?
Miray’ı yine bir merak sarmıştı.
Birden hayal dünyasından gerçeğe döndü ve düşünmeye başladı.
Düşündü düşündü …
Aklından Satürn’ün fırtınaları hiç çıkmıyordu.
Önce annesine sordu bu soruyu.
Miray’ın annesi Fen bilimleri öğretmeniydi.
“Ne de olsa annem bilir” diye geçirdi aklından.
Miray’a resimli, çok güzel bir astronomi kitabı verdi.
“Miray aklına gelen soruların cevaplarının çoğunu bu kitapta bulabilirsin.
Hadi bakalım öğrenmeye” dedi annesi gülümseyerek.
Miray çok mutlu olmuştu.
Bu kitabın, sahip olduğu en güzel kitap olduğu düşünmeye başladı.
Kitabı karıştırırken Uluslararası Uzay İstasyonu ile ilgili bir fotoğrafa rastladı.
Bir kadın Astronot ayakları havada istasyondan Dünya’nın fotoğrafını çekmeye çalışıyordu.
Bu fotoğraf Miray’ı çok etkilemişti.
Miray yine hayal dünyasına daldı.
Kendisini bir uzay aracı içinde uzayda yol alırken hayal etti.
Bu hayallerle ertesi gün Bilim ve Sanat Merkezi’ne gitti.
Hasan Öğretmen’in dersi vardı o gün.
Miray bu yüzden çok mutluydu.
Hasan Öğretmen bugün ki proje etkinliklerinin uzay aracı maketi yapmak olduğunu söyleyince Miray çok heyecanlandı.
Hayallerindeki uzay aracını yapabilecek miydi?
Miray büyük bir heyecan duyarak arkadaşlarının yanına koştu.
Kafasında düşündüğü bir uzay aracı modeli vardı aslında.
Ancak arkadaşlarının hazırladığı modelleri de merak ediyordu.
Arkadaşlarından
Zehra: ” Benim hayalimdeki model Luna 2 uzay aracına benziyor dedi.
Melek’te söze karıştı;
Melek: ” Benim hayalimdeki tam olarak böyle bir şey değil, bizim araç ejderha 2 uzay aracına benzer bir şey olmalı. ”
Tüm fikirler havada uçuşuyordu.
Miray’ın gürültüde kafası bir hayli karışmıştı.
Ne de olsa fikirler en iyi sakin kafayla ortaya çıkardı.
Miray kafasındakileri toparlamak için masadaki yerine geçti.
Ve bir anda kendini tasarladığı uzay aracının içinde buldu.
Hayalindeki araç göz kamaştırıcı parlaklığa sahip bir araçtı.
Ön panelindeki düğmeler insana dokunma hissi uyandırıyordu.
Karmaşık göründüğü kadar albenisi olan aksamlardı.
Tasarımı çok farklı bu uzay aracının rengi olsa olsa turuncu olmalıydı.
Birden arkadaşlarının konuşmaları Miray’ın hayalinden kopmasına yol açtı.
Hayalindeki aracı arkadaşlarına anlatmaya başladı.
Hepsi büyük bir şaşkınlık ve heyecanla Miray’ın anlattıklarını hayal etti.
Ardından bu hayali gerçekleştirmeye koyuldular.
Maketi bitirdikleri an onu gerçekten uçurup uçuramayacaklarını Hasan öğretmene sordular.
Gülümseyerek çocuklara bunu yapabileceklerini söyledi.
Zaten bilime meraklı Miray bunu bir dergide okuduğunu hatırladı.
Hatta dergide bunu basınçlı su ile yapıldığını arkadaşlarına anlattı.
Aracı uçurmayı başaran Miray ve arkadaşlarını Hasan öğretmen tebrik etti.
Ardından Hasan öğretmen haftaya sürpriz bir etkinlik yapacağız dedi.
Miray şimdiden heyecanlanmıştı.
Haftayı iple çekmeye başladı.
Nihayet Miray’ın iple çektiği gün geldi.
Hasan Öğretmen sürpriz aktiviteyi açıklayacaktı.
Sürpriz çalışma astro mutfak çalışmasıydı.
Miray uzayı hangi yiyecekle daha iyi tasvir edebileceğini düşünmeye başladı.
En sonunda puding yapmaya karar verdi.
Puding kakaolu olmalıydı.
Çünkü uzayın karanlığını en iyi kakaolu pudingle temsil edebilirdi.
Miray istediği koyuluğu elde edebilmek için bolca kakao kullanmaya karar verdi.
Pudingini pişirmeye başladı pudingi karıştırırken birden hayal dünyasına giriş yaptı.
Kendi tasarladığı kıyafetler ile yine kendi tasarladığı uzay aracının içinde uzayda seyahat ediyordu.
Etrafına bakınırken inanılmaz bir şey fark etti.
Tam yanından bir kuyruklu yıldız geçiyordu.
Hemen onu takip etmeye başladı.
Kuyruklu yıldızı yakından inceledikçe aslında gerçek bir yıldız olmadığını fark etti.
Fen dersinde kuyruklu yıldızların gerçek bir yıldız olmadığını öğrenmişlerdi zaten.
Ancak bu işte daha farklı bir gariplik vardı.
Bu kuyruklu yıldız kahverengimsi tonlardaydı ve aralarında küçük siyahlıklar vardı.
Biraz daha yaklaştı ve o siyahlıkların damla çikolata olduğunu hayretle fark etti.
Bu kurabiyeden bir kuyruklu yıldızdı.
Birden annesinin sesi ile kendine geldi.
Pudingi taşmak üzereydi.
Simsiyah pudinginin üzerini Güneş Sistemi’ne benzer şekilde süsledi tabi ki Halley kuyruklu yıldızını eklemeyi de unutmadı.
Çalışmasını okula götürdüğünde arkadaşlarının beğeni dolu yorumları karşısında çok sevindi.
Hasan öğretmenin bir sonraki haftanın çalışmasını açıklamasını beklemeye başladı.
Nihayet Miray’ın beklediği an gelmişti.
Hasan öğretmenin ağzından kelimeler dökülmeye başlamıştı.
Hasan öğretmen:” Evet çocuklar haftaya sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik teknolojilerini dersimizde kullanacağız.Hatta size çok güzel bir gezinti imkanı sunacağım” dedi.
Hasan öğretmen sınıftan ayrılırken, Miray adeta durduğu yerde donakalmıştı.
Yoksa hep birlikte uzaya mı gideceklerdi.
Yok artık bu kadarı da olanaksızdı.
Tamam birçok şey başarmışlardı da bu da olmazdı.
Ama Miray için imkansız değildi!
Miray bir gün astronot olacak ve mutlaka uzaya gidecekti.
En büyük hayali buydu artık.
En büyük ışığı da Hasan öğretmen yakmıştı hayatında.
Bunları düşünürken arkadaşı Nisa tuttu kolundan adeta düşüncelerinden çekip kopardı Miray’ı.
Artık eve gitme vakti gelmişti ve iki arkadaş tuttular evin yolunu.
Aradan bir hafta geçmiş ve tüm sınıfın beklediği an gelmişti.
Öğretmenleri elinde garip bir gözlükle sınıftan içeri girmişti.
” Evet çocuklar uzay gezintimizi bununla yapacağız.
Bunun adı sanal gerçeklik gözlüğü.
Önündeki hazne kısmına telefonumu yerleştireceğim.
Açtığım 3 boyutlu belgeseli sanki orada gezinirmişcesine izleyeceğiz.
İlk Miray gönüllü oldu.
Bu inanılmaz bir duyguydu.
Miray artık özgürdü.
Sonsuz karanlığı iliklerine kadar hissetmişti.
Güneş sistemindeki tüm gezegenleri tek tek gezdi.
Neredeyse hepsi ne dokunacak kadar yakındı.
Artık sıra arkadaşlarımdaydı hepside Miray gibi çok mutlulardı.
Öğretmenin söylediğine göre önlerindeki çizim halindeki uzay araçları ve gök cisimleri birazdan 4 boyutlu olarak karşılarında duracaktı.
Teknoloji ne kadar büyük bir nimet diye düşündü Miray.
Küçücük dünyalarına ışık olan Hasan öğretmeni çok seviyorlardı.
Hasan öğretmen ile yaptıkları her ders , çocuklar için müthiş bir deneyimdi.
Bu yüzden bir sonraki dersi sabırsızlıkla bekliyordu çocuklar .
Ve nihayet ertesi gün olmuştu.
Öğrenciler Bilim Sanat Merkezinde heyecanla Hasan öğretmeni bekliyordu.
Hasan öğretmen sınıfa geldi.
Yine müthiş bir deneyim sunacaktı öğrencilerine.
Elinde büyük bir kutu vardı.
Çocuklar içinde ne olduğunu çok merak etmişlerdi.
Hasan öğretmen sordu:
-Çocuklar kutuda ne olduğunu biliyor musunuz?
Öğrenciler:
– “ Hayır ama çok merak ediyoruz ” diye yanıt verdiler.
Hasan öğretmen:
Kutuda bolca oyun hamuru var.
Öğrenciler oyun hamuru ile ne yapacağını bilmiyordu fakat Hasan öğretmenin onları çok yönlü geliştirmek , onlara yeni deneyimler sunmak isteyen Hasan öğretmenin müthiş bir etkinlik yaptıracağına emindiler .
Çocukların görsel hafıza, ince motor becerisi ile bilimi bütünleştirmek için bir önceki derste Uzay ve gök cisimleri ile ilgili deneyimlerini oyun hamuru ile üç boyutlu tasarlamalarını istedi Hasan öğretmen .
Çocuklar öğretmenin açıklamaları ile hemen işe koyuldular.
Herkes yaratıcılık ve yeteneklerini kullanarak gözlemlerini ürüne dönüştürdüler.
Birbirinden güzel eserler çıkaran çocuklar, arkadaşları ile gözlemlerini tartışarak eksik kalan parçaları birlikte tamamladılar.
Hasan öğretmenin onlara sunduğu deneyimler için bir kez daha teşekkür ettiler.
Miray da arkadaşları gibi güzel beceriler kazandı.
Bir uzay gemisi, uzay giysisi ve hatta bir teleskop bile yapabilirdi.
Astro mutfak astronomi atölyesinde kozmik ikramların nasıl yapılacağını biliyordu.
Sabırsızlıkla iyi uyuyamıyor, ertesi gün yeni görevler için okula koştu.
Hasan Öğretmen açıkladı:
– Bugün bir saat yapacaz.
– Nasıl bir saat?
Miray kısık bir ses ile sordu.
Başka bir gezegende bir gün veya bir yıl ne kadar sürdüğünü biliyor musunuz?
Dünyadaki ile aynı mı?
Miray merak etmeye başladı ve bir süre sonra bunların çok ilginç sorular olduğunu anladı.
Miray mutlu bir şekilde ellerini çırptı ve bağırdı
– Yaşasın!
Bir saat yapacaz.
Ve bir süre sonra düşünüp tekrar sordu, nasıl bir saat olacak?
– En baştan başlayacağız.
Önce Güneş saati yapacaz.
Miray ve diğer ülkelerden öğrenci arkadaşları Güneş saati hakkında bilgiler araştırdı.
Daha sonra evlerinde bir saat yapmak için gerekli olan şeyleri aradılar.
Çocuklar karar verdi.
Doğru ölçeği çizdiler.
Çocuklar bunun sadece bir oyuncak olduğunu düşündüler.
Öğretmen onlarla birlikte okulda Güneş saatlerini kullanmaya başladı.
Öğretmen çocuklara sordu.Güneş saatlerimiz saat kaçı gösteriyor? dedi.
Çocuklar hemen cevap verdi – 12.15 pm.
– Harika.
Güneş saatlerine bakın, gölge nereye düşüyor?
Miray sevinçle bağırarak 12.15 benim!
Gerçekten işe yarıyor!
Bütün çocuklar neşeyle bağırdı.
Güneş saatini masasının üstüne bıraktı.
Ve o gün kendini gerçek bir bilim insanı gibi hissetti!
Nisan ayı geldi.
Miray gök yüzünde gördüğü parlak cismi gözetlemeye başladı.
Bu cisim şekilden şekle giriyordu.
Bazen top gibi yuvarlak oluyor bazen bayraktaki gibi hilal bazen tarım karpuz gibi oluyordu.
Miray onun ne olduğunu bulamamıştı.
Gelip öğretmenine sordu o cismi.
Öğretmeni onun Dünya’mızın uydusu olduğunu söyledi.
Miray eve adeta koşarak geldi ve annesine bugün ne öğrendiğini anlatmaya başladı.
Miray’ın erkek kardeşi Emir konuşmasını dikkatli dinliyordu, ama Dünya’nın ve Ay’ın Güneş’in hareketini tam olarak anlayamıyordu.
Miray ne kadar açıklasa, Emir anlayamıyordu kardeşi.
Ama artık her şey değişmişti, Miray bu projede çok şey öğrenmişti.
Miray Dünya’nın, Güneş’in hareketini kardeşine deney yolu ile anlatmaya başladı.
Bunu yapmak için bir gece lambası aldı, küçük bir top bulup kardeşine:
-Emir, elindeki top Ay ve sen Dünya gezegenisin.
Lamba ise Güneşi temsil ediyor.
Odanın ışıklarını söndürüp.
Sadece lambanın ışığını açtı.
Elindeki topu lambayla aynı yükseklikte elinde tuttu.
Yüzü lambaya gelecek şekilde durdu.
Lambanın ışığı topun arkasını aydınlatmadığı için bu şekilde sen topu koyu görüyorsun.
Şimdi elimdeki topla birlikte biraz yana doğru dönüyorum.
Topun küçük bir kısmı aydınlandı. Dönmeye devam etti. Topun hepsi aydınlandı.
Tam olarak arkasını lambaya doğru döndürdü.
Elindeki top tamamen aydınlandı.
Görüyor musun, top nasıl aydınlandı.
Sanki Dolunay oluştu dedi Miray.
Miray her yeni haftayı iple çekiyordu.
Hasan öğretmen bir sonraki hafta el planetaryumu yapımı, iğne deliği kamera yapımını, ertesi hafta da paraşütlü su roketi yapmayı öğretmişti.
Öğrendiği her yeni bilgi onda yeni şeyler öğrenme merakı ve yeni deneyler yapma isteği uyandırıyordu.
Uzay ve gökyüzüne olan merakı tutku haline gelmeye başlamıştı.
Kardeşine öğrendiklerini anlattığında kardeşinin de
heyecanlandığını ve merakla onu dinlediğini fark ediyordu.
Bir gün aklına çok güzel bir fikir geldi:
Öğretmenine öğrendikleri bu yeni bilgilerin, yaptıkları deneylerin kitap haline getirilip getirilemeyeceğini sordu.
Kardeş okuldaki arkadaşlarının da yararlanması harika olurdu.
Öğretmen gülümseyerek bunun çok güzel bir fikir olduğunu belirtti.
Pek çok çalışma yaptıklarını ve bunların düzenlemelerini yaptıktan sonra basılabileceğini söyledi.
Ancak bu düzenlemeleri de öğrencilerin yapması gerektiğini söyledi.
Artık kendi çalışmalarını yayınlayabilecekleri bir kitapları olacaktı.
Miray heyecanla sorumluluğu alarak arkadaşlarıyla konuştu, fikir alış verişinde bulundu.
Heyecanla başlayan çalışmaları işbirliği içinde sürdü.
Sonunda kitaplarını çıkardılar.
Kitabın adı “Projemizin Hikayesi” oldu.
Projelerinin adı kitabında da başlığı olmuştu.
Yaptıkları etkinliklerin fotoğrafları ve nasıl yapıldığı açık açık anlatılıyordu.
Ayrıca uzay, gökyüzü ve astronomiye dair heyecan verici bilgiler, fotoğraflar yer alıyordu.
Böylece araştırarak öğrendikleri her şeyi diğer arkadaşlarıyla da paylaşmışlardı.
Miray ve arkadaşları çok mutluydu.
Bu deneyim için Hasan öğretmenlerine teşekkür ettiler.
Yeni araştırmalarla farklı yolculuklara çıkmaya hazır olduklarını söyleyerek yine öğretmenlerinin rehberliğinde kitaplarının yeni sayısı için araştırmalara başladılar.
YAZARLAR
Hasan DÜZGÜNOĞLU (Silifke Bilim Ve Sanat Merkezi /
Türkiye (Proje Kurucusu)
Justyna Gejdel (ZSSiO, Gdansk, Polonya)
Sekine Hwseynova (Bakü 210 N-li mekteb / Azerbaycan)
Dilek ACAR (ŞANLIURFA Bilim Ve Sanat Merkezi / Türkiye)
Funda Çıray Özkara (Şehit Mutlu Yıldırım Ortaokulu / Türkiye) Dr.
Ayşe Karabacak (Karaman Bilim ve Sanat Merkezi / Türkiye)
Emine DERİNKUYU (Özel Palet ORTAOKULU // Türkiye)
Özden YILDIZ (Şahinbey Belediyesi Bilim Ve Sanat Merkezi / Türkiye)
Gülnara Gayibova
Eylem Köz Markirt (Zübeyde Hanım Ortaokulu / Türkiye)
Dilek ADIGÜZEL (100.YIL Mahallesi Ahmet Haşhaş Ortaokulu / Türkiye)
Esra ASLIM (Tarsus Şehit Sabri Acem Ortaokulu / Türkiye)
Leyla YILDIRIM (Cemal Gürbüzatik Ortaokulu / Türkiye)
Pınar KAPLAN (Turgut ÖZAL Ortaokulu / Türkiye)
Pelin ÜNVER (ASİL NADİR İLKÖĞRETİM OKULU / Türkiye)
Tuğba GÜNER (Şarkikkaraağaç Fen Lisesi/Türkiye)
Published: May 3, 2020
Latest Revision: May 4, 2020
Ourboox Unique Identifier: OB-805046
Copyright © 2020
Emeği geçen herkese teşekkürler. Konumuz ve çalışmalarımızın da hikaye içinde yaşatılması fikri çok başarılı 🙂