Merhaba ben Özge…
15 yaşındayım. Keşan Ticaret ve Sanayi Odası, MTAL’de ilk senem.
Bir Kitap Bin Etkinlik projesine katıldım. Heyecanlıydım. Hangi kitabı okuyacağımızı çok merak ediyordum başlangıçta. Sonra kitabımız belli oldu: Anne Frank’ın Hatıra Defteri. Önyargı ile yaklaştım çünkü tarihi kitaplarını okumayı pek sevmem daha sonrasında okudum içinde güzel cümleler buldum çizdim derken kitap bitti.
Kitabı okuduktan sonra etkinlikler başladı: Panolar, resimler, şiirler, yazılar derken şimdi sana mektup yazıyorum Anne. Çok etkileyici bir kitaptı benim için. Kendimi senin yerine koyuyorum bazen. Sürgün hayatı, savaş, aile sorunları, … Çok zor bir hayat yaşamışsın. Zor günlerinde sana “Kitty” eşlik etti. Okuma ve yazma tutkun seni hayata bağladı. Daima güzel günlere inanmanı sağladı.
Kitapta çok çarpıcı cümleler var. Bunlardan özellikle biri beni çok düşündürdü: “ Artık bir şey yapmaya cesaret edemiyorum, çünkü yasak olmasından korkuyorum.” Bu cümle bana göre kitabı özetleyebilir.
Proje sayesinde seni tanıdım. Buna çok memnunum. Yaşlarımızın yakın olması, kitaba bağlamamı sağladı. Küçük bir kızın neler yapabileceğini okumak, kendimi daha güçlü hissetmemi sağladı.
Bugünlerde seni daha da iyi anlıyorum. COVID-19 nedeniyle evlerimize kapandık biz de. Ne zormuş eve tıkılıp kalmak. Bunu sana yazarken kendime de kızıyorum aslında. Sizden daha iyi durumdayız. Rahat rahat gezebiliyoruz evimizde. Pencereden dışarı bakabiliyoruz özgürce.
Anne, bugünleri hatırladığımda sen de aklıma geleceksin. Kitabın okuduğum diğer etkileyici romanlar arasında yerini aldı. Sana çok teşekkür ederim yaşadıklarını yazdığın için.
Sevgilerimle
Özge
Sevgili Anne,
Ben Feride.
Beni tanımıyorsun. Benim de seni çok iyi tanıdığım söylenemez. Yazdığın günlüğü okudum. Yaşadığın zorluklar, bu zorluklar karşısında yaşadıkların, yalnızlığın beni çok etkiledi. Soykırım çok kötü. Ne çok acı çekmişsiniz. Yetişkinler böyle bir duruma nasıl göz yumdular anlayamıyorum. Bugün de benzer durumlar yaşanmıyor değil. Halen savaşlar var, zulüm var, acı var, gözyaşı var. Çocuklar, çocukluklarını yaşayamıyor. Anne ya da babalarını kaybediyor, açlık çekiyor, saklanmak zorunda kalıyor, doğdukları yerleri terk etmek zorunda kalıyor. İşte belki de tüm bu durumlardan dolayı bugün tüm dünya bir virüs ile mücadele ediyor. Bu sefer görünmez bir düşman var: Virüs. İnan seni bugünlerde daha iyi anlıyorum. Evlerimizdeyiz. Korkuyoruz. Her gün kısıtlamalar artıyor. Endişe içinde olanları izliyoruz. Okullarımız kapalı. Kimse dışarıda olmak istemiyor. Elbette duyarsız olanlar da var. Onca ölüme, uyarıya rağmen dışarıda olanlar var. Sizin durumunuzla karşılaştırdığımızda biz daha iyi durumdayız. Siz her an yakalanma korkusuyla hareket ediyordunuz; sessiz olmaya, perdelerinizi açmamaya özen gösteriyordunuz. O şartlarda bile hep umut ettiniz, güzel günlere inandınız. Bu durum bana moral veriyor bugünlerde.
Sen, tarihin tozlu sayfalarında unutulacak biri değilsin. Okundukça yaşamaya devam edeceksin
F. SELVA
Sevgili Anne FRANK,
Ben Ece. Keşan Ticaret ve Sanayi Odası MTAL’de okuyorum. 9. Sınıf öğrencisiyim.
Katılmış olduğum proje kapsamında senin yazdığın günlüğü okudum. Gerçekten çok anlamlı sözler sarf etmişsin. Günlüğü okumamı söyleyen Edebiyat Öğretmenimiz İlgi Dilmen’e çok teşekkür ediyorum. Açıkçası günlüğü okumaya başladığımda pek hoşuma gitmedi. Ama daha sonralarda olaylara daha hâkim oldum. Özellikle de şu zamanlarda seni gerçekten iyi anlamaya başladım. Neden diye sorarsan eğer şöyle kısaca anlata bilirim: Bu aralar COVİT-19 (corona) virüsü tüm dünyayı etkisi altına almış durumda. Bu virüs çok hızlı yayılıyor. Kronik rahatsızlıkları olanları ve ileri yaşta olanları daha çok etkiliyor ancak genç yaşta bu virüs nedeniyle hayatını kaybedenler de oldu. Ülkemizde virüsün yayılmasını engellemek amacıyla birtakım tedbirler alındı. Bizler okulumuza gidemiyoruz. Zorunlu olmadıkça evimizden çıkmıyoruz. Uzaktan eğitim görüyoruz. Sizin gibi eve kapandığımız bu dönemde bazen günlük yazmaya çalışıyorum fakat pek başarılı olduğum söylenemez. Yazdığın günlük sayesinde yazar oldun. Bugün dünyanın pek çok yerinde okunuyorsun. Seni çok tebrik ederim. Hayallerine ulaştın. Ben de yazılımcı olmak istiyorum. Umarım başarabilirim.
Seni tanımış olmaktan dolayı çok mutluyum. Bu zor günlerde bana zorluklara karşı direnmek gerektiğini hatırlatıyorsun. Yaşadığımız sürece umut etmekten vazgeçmemeliyiz.
SEVGİLİ ANNE FRANK
Senin yaşlarında bir okurun olarak yazıyorum bunları. Seninle gurur duyuyorum, o kadar acıya ve o kadar eziyete rağmen dimdik durduğun için. Keşke ömrün daha uzun olsaydı. Gerçekleştirmek istediğin pek çok hayalin vardı. Ne yazık ki hepsi yarım kaldı.
Bugünlerde seni daha iyi anlıyoruz . Neden mi? Çünkü dünya Coronavirüs adlı bir tehlikeli bir virüs ile mücadele ediyor. İnsanlar evlerine kapandı. Öğrenciler, okullarına gidemiyor. Belirli bir yaşın üzerinde olan kimselerin evlerinden çıkması yasaklandı. Çok acil olmadıkça dışarı çıkamıyoruz. Elbette siz daha zor bir durumdaydınız. Saklanmak zorundaydınız . Perdelerinizi bile açamıyordunuz. Ah Anne, ne kadar zor bir durum ! Okurken de çok etkilemiştim yazdıklarından ancak benzer bir durumu yaşayınca durum çok daha farklı oldu. Mayıs ayına kadar okula gidemeyeceğiz.
Sana çok teşekkür ediyorum o günleri ve o günkü zorlukları bize kitabınla anlattığın için.
Her şeye rağmen okumaya ve yazmaya devam ettin. Güzel günlere inandın . Senin yaşadıkların ve yaşadıkların karşısında güçlü duruşun bana güç veriyor .
Güzel arkadaşım, iyi ki yazmışsın o günleri. Sayende hem o günlerle ilgili bilgi sahibi oldum hem de yaşadığımız sıkıntılı günlerde kendimi daha iyi hissettim.
Kim bilir belki ben de yazarım yaşadıklarımı?
Sevgiyle hatırlayacağım seni.
Bir okurun olan : Nida K.
Sevgili ANNE FRANK;
Merhaba ben Şevval.14 yaşındayım. Keşan Ticaret ve Sanayi Odası MTAL’de okuyorum. EDİRNE/KEŞAN’da yaşıyorum. Hemşire olup insanların hayatını kurtarmak istiyorum. Florance Nigthgale gibi. Başarılı olmak için test çözüyorum, kitap okuyorum, konuları tekrar ediyorum. Hobilerim; resim çizmek, gitar çalmak, dans etmek, müzikle uğraşmak. Gitar kursuna gidiyorum.
Dünyayı esir almış olan Corona yüzünden bugünlerde evlerimizdeyiz. Herkes çok tedirgin. İçinde bulunduğumuz durum, seni daha iyi anlamamı sağladı. Bizler saklanmak zorunda değiliz sizin gibi ancak korkuyoruz. Çünkü neler olacağını bilemiyoruz. Acil ihtiyaçlarımız için dışarı çıkabiliyoruz. Siz radyo başına toplanıp dünyada neler olup bittiğini öğreniyordunuz. Biz de televizyondan ve sosyal medyadan hem dünyada hem de ülkemizde virüsün yol açtığı olumsuzlukları takip ediyoruz. Ne kadar sürer belli değil. Bu ruh haliyle ben de kitaplara sarıldım. Senin gibi okuyorum. Okumak birazcık da olsa uzaklaştırıyor beni olumsuzluklardan. İyi ki kitaplar var!
Keşke başka kitapların da olsaydı!
Kitabında çok beğendiğim sözlerin altını çizdim. Onlardan bazılarını seninle paylaşıyorum:
* “Denemeye devam edeceğim. Taa ki herşey daha iyi olana kadar. Asla vazgeçmeyeceğim…” *”Gökyüzüne gözlerini korkusuzca kaldırabildiğin, içinin temiz olduğuna inandığın sürece mutluluk yitirilmiş değildir.”
* “Hatıralar benim için elbiselerden daha önemli.”
* “Kendinden emin ve huzurlu olmak insanı güçlü kılar!”
*”Ölüler yaşayanlardan daha çok çiçek alır, çünkü pişmanlık minnetten daha güçlüdür.
SENİ ÇOK SEVİYORUM ANNE. SEVGİLERLE…
Not: Senin için çizdiğim resmi umarım beğenirsin.
ŞEVVAL
5 Nisan Pazar
Sevgili Anne,
Lise birinci sınıf öğrenciyim. Sağlık meslek lisesinde öğrenim görüyorum. Yazmayı değil ama okumayı çok seviyorum.
Seni, Bir Kitap Bin Etkinlik projesi sayesinde tanıdım. Kaleme almış olduğun günlükle yaşamış olduğun döneme ait ayrıntıları öğrendim. İçinde yaşanılan zaman dilimine ait ayrıntıların sadece o zaman için değil sonraki yıllar için de son derece önemli olduğunu fark ettim bu sayede. Biliyor musun Anne, aslında hayatta hiçbir şey tesadüf değil. Yazdıklarını okumaya başladığımda bugünlerde yaşadığımız sıkıntılar gündemde değildi. O nedenle çok etkilenmemiştim yazdıklarından. Evet, benimle aynı yaşlarda bir genç kızın yaşadığı sıkıntılı dönemi yazmaya çalışması çok güzel. Sıradan biri, o şartlarda umutsuz bir şekilde, korkarak hayatını geçirirdi. Oysa sen yazmaya ve okumaya tutundun. Güzel günlere inandın. İyi ki bu şekilde davrandın. O dönemlerin tanığının kaleminden neler yaşandığını öğrenmiş olduk. Biz de tüm dünyayı sarsan Covit-19 nedeniyle evlerimizdeyiz. Meğer, istediğimiz zaman dışarı çıkabilmek, arkadaşlarımızla zaman geçirmek ne kadar güzelmiş. Sınavların yoğun olduğu, performans ödevlerinin art arda verildiği günlerde okula gitmek istemezdim. Şimdi okulumu çok özledim; öğretmenlerimi, arkadaşlarımı, barınaktan aldığımız Bal adlı köpeğimizi. Şimdi seni daha iyi anladığımı söyleyebilirim. Yaşadıklarımı yazar mıyım bilmiyorum şu an. İleride bu karantina günlerini aklıma geldiğinde seni de anımsayacağım. İyi ki projeye katılmışım ve seninle yollarımız kesişmiş.
Not: Genç yaşta hayata veda etmiş olsan da okundukça yaşayacaksın.
Sevgilerimle…
ZEYNEP
Published: Apr 21, 2020
Latest Revision: May 2, 2020
Ourboox Unique Identifier: OB-785686
Copyright © 2020