Her şey “proje yazmayı öğrenmek” diyerek başladığım bir proje yazma semineri sonrası hazırladığımız ilk projenin kabul görmesi ile başladı. Yedeklerden geçen projenin kabul görmesine Prag’a varana kadar hala inanamıyorduk 🙂 Hepimiz çocuklar gibi şendik 🙂
“Gelişen Öğretmenler Güçlenen Öğrenciler” isimli projemize uygun içerikteki “Innovative Approaches to Teaching” kursunu almaya başladık. Eğitim çok yoğun, verimli ve çok keyifliydi.
İlk gün saat 1’e kadar dersler işlendi, günün ikinci yarısında ise kurs merkezinin bizler için ayarladığı Türkçe bilen bir rehber eşliğinde şehir turu vardı. Rehberimiz gerçekten çok sevimliydi. Günün sonunda Prag ile ilgili bilinmesi gereken şeylerin hemen hepsini biliyorduk.
Hepimiz ilk defa yurt dışına çıkmıştık ve hala rüyada gibiydik 🙂
Tabiri caizse ağzımız kulaklarımızdaydı 🙂
Gördüğümüz mimari karşısında adeta büyülenmiştik.
Eğitim süreci dolu dolu geçiyordu. Sürekli aktifsiniz, yeni bir şeyler öğreniyorsunuz, anında uyguluyorsunuz. Grup olarak çalışıyorsunuz, bireysel olarak yaptığınız çalışmaları bile en sonunda grup olarak değerlendiriyorsunuz. Hepimizin aynı okulda olması sebebi ile okul eylem planları hazırlıyorsunuz. Kendi okul şartlarınızdan, ikliminizden bahsedip kurs görevlileri ile eylem planları, çalışma programları hazırlıyorsunuz.
Ve 10 günlük kursun sonunda sertifikalarımızı almaya hak kazandık 🙂
Eğitim süreleri dışında ise bol bol gezdik. Telefonlarımıza haritalarımızı indirip saatlerce kilometrelerce yürüdük. Her gittiğimiz yerde bu şehire büyülendik. Sanki yüz yıllar öncesinde kalmışcasına korunmuş bu tarih karşısında dilimiz tutulmuştu
Petrin kulesinin manzarası harikaydı ama tepeye doğru çıktıkça bunca sallanıyor olması da tedirgin edici değildi dersek, yalan olur 🙂
Şehrin akşamları bir başka güzel, hatta sanırım daha güzel. Şehir parlak bir sarıya boyanıyor ve bu ona çok güzel bir hava katıyor.
Gitmeden Nazım Hikmet’in şiirler yazdığı kafeye uğramayı da unutmadık 🙂
17 Ocak 1957. Slavya kahvesi. Sabah ayazı. Nazım yine tahta yuvarlak masasına oturmuş;
Ayaz, güneşli, yalansız,
Ayaz toz pembe ,
Havayi mavi ayaz.
Nerdeyse donacak kırmızı bıyıklarım.
Saat elifi elifine dokuz.
Bu dakka bu saniye
Hiç kimse bana düşman değil
Ve hiç kimse geçmiyor aklımdan
Geçilmiş kıyılar geri gelebilir diye
Bu dakka bu saniye
Sen beni seviyordun canım
Hiç kimseyi hiçbir zaman sevmediğin gibi
Published: Jul 12, 2019
Latest Revision: Jul 12, 2019
Ourboox Unique Identifier: OB-663637
Copyright © 2019