AĞAÇ

by elifinci

This free e-book was created with
Ourboox.com

Create your own amazing e-book!
It's simple and free.

Start now

AĞAÇ

  • Joined May 2019
  • Published Books 3

 

 

AĞAÇ NEDĠR?
Ağaç Nedir? Boyu en az 5 metre, çapı da 10 cm’den aşağı olmayan, dal sürgün ve yapraklarının oluşturduğu tepe tacını tek bir gövde üzerinde taşıyan, her yıl çap artımı yaparak kalınlaşan, sürgün vererek boylanan, hücrelerinin büyük bölümü odunlaşmış olan, uzun ömürlü bitkilere AĞAÇ denir. Bir ağaç; temel olarak kök, gövde,
dal ve yaprak olmak üzere 4 ana organdan oluşur. Bu organların biçim, boyut, yoğunluk, hacim, ağırlık, boy, çap, yıllık artım gibi özellikleri ağacı biçimlendiren temel özelliklerdir. Bir ağacın yaşayıp gelişebilmesi için; ışık, sıcaklık, CO2,
O2, su ve mineral madde gereklidir. Ağaçların; topraktan su ve mineral maddelerini, havadan ise karbondioksiti almak, güneş enerjisini kullanarak organik madde üretmek, havaya oksijen vermek, canlılara besin ve barınak sağlamak gibi çok önemli işlevleri vardır. Ağaçlar bu işlevleri yerine getirirken çevrelerindeki canlı ve cansız tüm varlıklarla karşılıklı olarak birebir ilişki ve etkileşim halindedirler. Bu yüzden ağaçlar içinde bulundukları ekosistemler için vazgeçilmez elemanlardırlar. Ağaçların yok olması; yaşama ortamının bozulması ve iklimin olumsuz yönde etkilenmesi ve devamında yaşam zincirinin kopması, en sonunda da tüm yaşamın yok olması anlamına gelir… Ağaçlar ışık, yer, su ve mineral maddeler yüzünden birbirleriyle amansız bir rekabet içerisine girerler. Bu rekabette baskın çıkabilmek ve dolayısıyla hayatta kalabilmek için tepe ve köklerini hızla geliştirmeye çalışır, gölgeye dayanıklı yaprak üretir, işlevini kaybeden organlarını (yaprak – dal – kök) terk eder, rakiplerini gölgeleyerek alt etmeye çalışırlar. Bazı ağaç türleri (ceviz, meşe, huş, dişbudak, ıhlamur gibi.) kök ve yapraklarından salgıladıkları sıvı ve gazlarla komşu bitkilere zarar bile verebilirler.
Orman Nedir? Orman; ağaçlarla birlikte diğer bitkiler, hayvanlar, mikroorganizmalar gibi canlı varlıklarla toprak hava, su , ışık ve sıcaklık gibi fiziksel çevre faktörlerinin birlikte oluşturdukları karşılıklı ilişkiler dokusunu simgeleyen bir ekosistemdir. Orman; beş metreden daha boylu orman ağaçlarının baskın olduğu ve birbirlerini etkileyecek sıklıkta bulunduğu, kendine özgü iklim ve toprak koşulları oluşturduğu bir yaşam birliğidir. Orman; bitki köklerinin etkileyebildiği 1-2 metre toprak derinliğinden ağaçların birkaç metre yukarısına kadar uzanan ve en az üç hektar alan kaplayan bir varlıktır. Ormanı oluşturan sonsuz sayıdaki tüm madde ve olaylar birbirleriyle karşılıklı ilişki ve etkileşim halindedirler. Bu haliyle orman, çok sayıda bitki ve hayvan populasyonlarından oluşan bir yaşama ortaklığı, bir yaşam birliği, bir ekosistem ve hatta büyük bir canlı organizma olarak tanımlanmaktadır. Ormanın baskın elemanı ağaçlardır… Bu nedenle orman, ancak orman ağaçlarının toplu halde yaşayabildiği bir ortamda kurulabilir.
21 Mart –
Dünya Ormancılık Günü Dünyanın en önemli yenilenebilir doğal kaynaklarından biri olan ormanlara gerekli önemin verilmediğini gören
Avrupa Tarım Federasyonu (CEA); 21 Mart gününü Kuzey yarım küresinde ilkbaharın, Güney yarım küresinde de sonbaharın başlangıç günü olarak kabul etmiş ve Gıda Tarım
Organizasyonu (FAO) kanalı ile bunun bütün dünya ülkelerine tavsiye edilmesini sağlamıştır. Birçok ülkede kutlanmakta olan Dünya Ormancılık Günü’nün başlıca amacı; Ormanların korunması, geliştirilmesi ve iyi bir şekilde işletilmesinin önemi ile çok yönlü faydaların, çeşitli yayın organları aracılığı ile halka duyurulması ve bu yöndeki ilgisinin arttırılması şeklinde özetlenebilir.
ORMANLARIN ÖNEMĠ VE
KORUNMASI Ormanların asıl ve yan ürünleri elde edilmesinin yanı sıra, dolaylı yollardan türlü biçimlerde yararlanılmaktadır. Ormanlar; su sağlama, su varlığını koruma ve düzenlemede önemli rol oynar. Kar ve yağmur biçimindeki yağışlar, ormanlardaki bitkilerin yaprak, dal, gövde ve kökleri tarafından tutulur. Böylece sel ve taşkınlar önlendiği gibi, yer altı sularının oluşması sağlanır. Yer altı su kaynaklarının yıl boyunca sürekli ve düzenli su sağlanmasında ormanlar birinci derecede rol oynar. Ormanlar, rüzgarın hızını keser, akarsuların toprağı koparma ve taşırmasına engel olur. Böylece, erozyon önlemede önemli bir etmendir. Sıcaklığın düzenlenmesinde, yağmur oluşumuna katkı, toprağın donmasını ve çözülmesini geciktirme, rüzgarın kurutucu etkilerini azaltma vb. fonksiyonlarını ile ormanlar iklim üzerinde de olumlu etkiler de bulunur. Hava kirliliğini ve gürültüyü önlemesi; eğlenme, dinlenme ve boş zamanları değerlendirme imkanları sağlaması bakımından ormanlar, insan sağlığı açısından büyük önem taşır. Ormanlarda yapılan üretim ve taşıma,işleri, öncelikle orman içi ve çevresindeki köylülere yaptırılmaktadır. Böylece, tarım imkanları kıt olan orman içi ve orman çevresi köylüler; kesim, taşıma, depolama ve yükleme gibi işlerde çalışarak gelir etmektedir. Bu yönüyle ormanlarımızın geçim ve iş alanı kaynağı olmaktadır. Ormanların milli savunma ve güvenlik bakımından da yararları büyüktür. Savaş tesisleri ile çeşitli araç gereç yapımında odundan yararlanılmaktadır. Savaş halinde bitkisel ve hayvansal ürünler beslenme kaynağı olabilmektedir. Askeri birliklerin, savaş tesis ve araç gereçlerinin saklanmasında da ormanların faydası büyüktür. Orman alanlarının yok olmasında en önemli etmenlerden biri yangınlardır. Büyük bir bölümü, yazları kurak ve çok sıcak geçen iklim kuşağında yer aldığı için, ormanlarımız yangınlara karşı çok duyarlıdır. Bu nedenle her yıl ormanlarımızda çok sayıda yangın çıkmakta ve binlerce hektar orman alanı yanıp kül olmaktadır. Bu yangınların bir bölümü doğal nedenlerden, bir bölümü de insanlarımızın hatalı davranışlarından kaynaklanmaktadır. Kimi zaman da tarla yeri açmak için kasıtlı olarak orman yangınları çıkarılmaktadır. Kaçak ağaç kesimleri ve başta keçi olmak üzere hayvan otlatmalar da orman varlığımıza büyük zararlar vermektedir. Oysa orman işletmeciliğinde temel ilke şudur: “Dünden devir alınan orman varlığından; bakım, yapım ve iyileştirme yoluyla bugünkü kuşağın maddi, manevi ihtiyaçlarını karşılamak, fakat aynı varlığı gelecek nesillere daha iyi durumda bırakmaktır.” Kırsal nüfusumuzun yarısına yakını orman içi ve orman çevresindeki köylerde yaşamaktadır. Politik kaygılarla bugüne değin gerçekçi ormancılık politikaları çoğunlukla üretilmemiş, üretilenler de kararlılıkla uygulanmamıştır. Bunun sonucunda ormanlarımız giderek azalmış, kalanlarında kalitesi büyük ölçüde bozulmuştur. Ormanların giderek yok olması, birçok sorunu da beraberinde getirmiştir. Doğu Karadeniz bölümü başta olmak üzere ülkenin çeşitli yerlerinde sık sık rastlanan heyelanlar, su ve çamur baskınları, baraj ve göletlerin kısa sürede dolarak kullanılmaz duruma gelmesi, şiddetli erozyon, orman ürünlerinin yetersiz oluşu bu sorunların başlıcalarıdır. Orman işletmeciliğinde bir yandan var olanlar kullanılırken, öte yandan yeni orman alanları yetiştirme zorunluluğu vardır. Var olan ağaçları korumak, kesilen ağaçların yerine yen ağaçlar dikmek, bozulan orman alanlarını ıslah etmek bu değerli varlığı korumanın başlıca yollarıdır. Ancak, orman gibi değerli bir varlık için her türlü güçlüğe katlanılmalıdır. Ormanın korunması için yapılması gereken başlıca çalışmalar şunlardır: • Yangınlarla, kesimlerle ve diğer nedenlerle açılmış olan orman alanlarını ağaçlandırmak, buralarda doğal ortama uygun ağaçlar yetiştirmek, •Yamaçları ve kıyılarda kum tepeciklerini ğaçlandırmak. Böylece hem orman varlığını artırmak hem de erozyonu önlemek, • Odun ham maddesi ihtiyacını karşılamak üzere, çabuk büyüyen ağaç türlerini yetiştirmeye önem vermek
www.dogakorumadernegi.org

2
This free e-book was created with
Ourboox.com

Create your own amazing e-book!
It's simple and free.

Start now

Ad Remove Ads [X]
Skip to content