OKUYORUZ, YAZIYORUZ YAZARLA BULUŞUYORUZ
Günlerden cumartesiydi. Dışarıda karlı ve sisli bir hava hâkimdi. Genç çocuk ve annesi bu hava şartlarına aldırmadan yola koyulmuşlardı. Çünkü bu genç biyolojik dedesi vefat etmişti. Büyük bir üzüntüyle onun cenazesini defnetmeye gidiyorlardı. Bu anne ve genç biyolojik kendilerinden başka sığındıkları sadece bu yaşlı adam vardı. Ölüm haberini aldıklarında annesine haber veren kişi mirastan da bahset oldu. Çocuk yolda giderken hem dedesine üzülüyor, bir yandan da miras ne diye düşünüyordu. Uzun bir yolculuğun aldığı nihayet köye varmışlardı. Yol yorgunu planlama için hemen uyumaya karar vermişler ve ne yapacaklarını yarın planlaması düşünmüşlerdir.
Telefonda mirastan bahsedilmişti ama yaşlı adam mirasın ne olduğunu kimseye söyleyemeden can vermişti. Bu durumu anne ve oğul köydeki birkaç kişiden öğrenmişlerdi. Büyük bir merak vardı ama elden bir şey gelmiyordu. Çünkü yaşlı adam daha önce kızına böyle bir durumdan hiç bahsetmemişti.
Anne oğluna kimselerinin olmadığını bu yüzden dedesinin evinde kalmalarının uygun olduğunu söyledi. Dedesinin evi biraz eski de olsa annesinin sözüne itiraz etmedi kabul etti. Ve yaşlı adamın evine taşındılar. Aradan uzun zaman geçti ve günlerden bir gün anne evi temizliyor, oğlu da ona yardım ediyordu. Çocuk bodrum kata inmiş ve orayı temizlerken yorgunluktan uyuyakalmıştı.
Gece olduğunda bodruma iki tane hırsız girmiş ve bir yerleri kazmaya başlamışlardı. Çocuk hırsızların çıkardığı sesleri duyar duymaz uyanmış ve bu iki adamla göz göze gelmiştir. Bu durumda çocuk çok korkunca hırsızlar hemen kaçmaya başlamışlardır. Yüzleri kapalı olduğu için çocuk hırsızların yüzlerini görememiştir. Sesleri duyan anne, hemen bodrum kata inmiş ve oğlunun korkulu hallerini görünce telaşlanmıştır. Genç çocuk hırsızlardan bahsetmiştir.
Anne, geldiğinde hiç kimseyi göremediği için bu olaya pek inanamamıştır. Aslında çocuk doğru söylüyordur ama annesini inandıramamaktadır. Çocuk hemen eline çekici almış ve hırsızların kazmaya çalıştıkları yere gelmiştir.
Elindeki çekiçle duvara vurmaya başlamıştır. Annesi oğlunu şaşkınlıkla izlerken bir yandan da oğluna anlam verememiştir. Bodrum da uyuyup kaldığı için hayal gördüğünü düşünüyordur.
Çocuk biraz daha duvara vurunca birden duvarın ortasından bir kutu çıkmıştır. Ve içinde dedenin efsanevi sandığının anahtarı ve bir de kaset çıkmıştır.
Anne büyük bir şaşkınlıkla oğluyla göz göze gelmiştir. Kaseti hemen yukarıya çıkıp çalıştırdıklarında yaşlı adamın sesini duymuşlardır. Yaşlı adam şu sözleri söylemektedir:
“ Sana ilk okuduğum kitabın içinde hazinenin yeri saklı”. Çocuk ve annesi ne yapacaklarını şaşırmış bir durumda birbirlerine bakıp sarılmışlardır. İkisi bir yandan evi aramış, taramışlar ama bir türlü kitabı bulamamışlardır. Daha sonra birden akıllarına yaşlı adamın eski bir kitap dükkanı olduğu gelmiştir.
Birlikte oraya gittiklerinde büyük bir araştırmanın sonunda kitabı bulmuşlardır. Kitabın içinde bir yerde işaretler. Çocuğun aklına birden bodrum katında gördüğü işaretler geldi. Annesine olaydan bahsedip hızla eve geldiler.
Bodrum katına indiklerinde işaretlerin olduğu bölüme geldiler. Kitaptaki işaretlerden de yola çıkarak uzun uğraşların sonunda gizli kapıyı buldular. Kapıyı açtıklarında önlerinde uzun bir tünel buluntaydı. İçlerinde korku bulsa da çocuk cesaretini toplayıp tünele girdi. Ve kısa bir yolun sonunda para dolu çuvalları gördü. Çocuk gözlerine inanamıyordu. Gözlerini ovaladı ve tekrar araştırdı onu şey gerçekti, hayal etti. Sonunda annesiyle uzun, mutlu bir yaşam sürdü
Published: Mar 29, 2019
Latest Revision: Mar 29, 2019
Ourboox Unique Identifier: OB-600453
Copyright © 2019