by Mehmet KÖTÜZ
Copyright © 2018
İlk ve Orta Çağ’da Ticaret Yolları

by Mehmet KÖTÜZ
- Joined Dec 2018
- Published Books 2
Copyright © 2018
İlk Çağ’dan itibaren Kral Yolu, İpek Yolu, Kürk Yolu ve Baharat Yolu dünya ticaretinde hâkim rol oynamıştır. Anadolu yollarının altın çağı, Pers İmparatoru Darius’un yaptırdığı Kral Yolu ile başlamıştır. Anadolu’da, Ege Bölgesi’nde bulunan Salihli civarındaki Sardes’ten başlayıp Pers İmparatorluğu’nun başkenti Sus’a kadar uzanan Kral Yolu, Anadolu yollarının belkemiğini oluşturmuştur. 2 600 km uzunluğundaki Kral Yolu’nun çevresindeki ekonomi merkezleri, Ege kıyısındaki önemli limanlara bağlanmıştır. İpek Yolu, İlk ve Orta Çağlarda Çin ve Orta Doğu ile Batı ülkeleri arasındaki transit kara ticaretinde kullanılan en işlek ticaret yoludur. Orta Çağ’da Çin’den başlayıp Doğu Türkistan, Moğolistan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Türkmenistan’ı geçip Hazar Denizi’ne ulaşan İpek Yolu’nun bir kolu da İran üzerinden Suriye’nin Lazkiye Limanı’na ulaşmıştır. Diğer bir büyük kolu ise Karakurum Dağları’nı aşarak İran üzerinden Anadolu topraklarına girmiştir. Anadolu’dan da deniz yolu veya Trakya üzerinden kara yolu ile Avrupa’ya giderdi. İpek Yolu insan eliyle açılmış bir yol olmayıp tabiatın ve iklimin hazırladığı geniş vadi yatakları ile kervanların konaklamalarına yarayacak vahalardan oluşmuştur. Bu vahalarda zamanla Turfan, Aksu, Kaşgar, Hotan, Yarkent gibi şehirler kurulmuştur.
İPEK YOLU
İpek Yolu, tarih boyunca hem geçtiği bölgeleri iktisadi açıdan kalkındırıp halkın refah seviyesini yükseltmiş hem de Doğu-Batı kültür ve uygarlıkları için bir köprü olmuştur. Böylece farklı pek çok ulusun birbiriyle tanışmasında, ticaret yapmasında ve kültürel zenginliğin alışverişinde etkin rol oynamıştır. Bu yolun devletlere sağlamış olduğu ekonomik, kültürel ve sosyal zenginlikler; çevredeki diğer devletlerin de dikkatini çekmiştir. Bunun neticesinde İpek Yolu’nun hâkimiyeti için bölgede sürekli siyasi ve askerî mücadeleler olmuştur. İpek Yolu’ndaki güç mücadelesinin belirleyicileri Çinliler, Türkler, Moğollar, Farslar, Araplar ve Ruslardır. İpek Yolu’na hâkim olan kavimler, dünya siyasetinde etkin rol oynamışlardır.
KÜRK YOLU
Kürk Yolu, Don Nehri’nin denize döküldüğü yerden başlayıp Ural Dağları ve Güney Sibirya ormanları sınırından Altaylar’a, Sayan Dağları üzerinden Çin’e ve Amur Nehri’ne ulaşan yoldur. Bu yoldan hayvanlarla getirilen deri ve postlar, İtil Nehri vasıtasıyla Hazar Devleti’nin merkezi Hanbalık’a ulaştırılmıştır. Daha sonra da Güney Sibirya’dan geçerek Avrupa’ya ve İslam ülkelerine gönderilmiştir. Bu yolun doğu ucu ise Türk devletlerinin merkezi olan Orhun Bölgesi’nden Çin’e kadar uzanmıştır. Kürk Yolu üzerinde sincap, sansar, tilki, samur, kunduz, vaşak, gelincik ve geyik gibi tüyleri güzel ve yumuşak olan hayvanların deri ve postları taşınmıştır. Üzerinde taşınan bu ürünlerden dolayı bu yola “Kürk Yolu” adı verilmiştir.
BAHARAT YOLU
Baharat Yolu, eski çaglarda,Uzakdoğu’yu Batı’ya bağlayan ticaret yollarından biriydi. Baharat günümüzden binlerce yıl önce Doğu ülkelerinde kullanılıyordu. Orta Çağ Avrupa’sında soyluların sofralarına da girince çok önemli bir ticaret ürünü haline geldi, ama pahalı olması nedeniyle ancak varlıklı kimseler satın alabiliyordu. Aslında tarçın, kakule, zencefil ve zerdeçal satışına dayanan baharat ticaretini Çinliler Mîlat’tan önce başlatmıştı. Baharat, Doğu’dan Avrupa’ya iki ayrı yoldan gelirdi. Bunlardan biri Orta Asya üzerinden geçen İpek Yolu’ydu. Ama İpek Yolu asıl olarak eski çağlarda Çin ipeğinin Roma’ya taşındığı yoldu. Öbür yol ise, Hindistan ve Seylan’dan (Sri Lanka) Kızıldeniz’deki Akabe Körfezi’ne, Yemen kıyılarına ya da Basra Körfezi’ne gelen denizyoluydu. Bu kıyılardaki limanlarda gemilerden boşaltılan baharat karayoluyla Fenike ve Filistin kıyılarına, Mısır’da İskenderiye’ye ve Karadeniz’e ulaştırılırdı. Sonra gene denizyoluyla Avrupa’ya taşınırdı.
KRAL YOLU
Kral Yolu, İran’dan başlayan, Türkiye, Anadolu topraklarına ulaşan ve bu sırada Irak üzerinden de geçen en eski ama aynı zamanda en önemli ve zengin ticaret yolu olarak kabul edilebilir. İran’daki Susa kentinden başlayan Kral Yolu, bugünkü Manisa’daki Sart Harabeleri’ne yani o dönemlerdeki Sardes Kenti’ne kadar uzanırdı. M.Ö. 6. Yüzyılda Anadolu’ya hâkim olan Perslerin kendi yolları ile Anadolu’da bulunan yolları birleştirmeleri ile oluşmuş bir güzergâhtır. Çok uzun yıllar boyunca kullanılmıştır. Yapıldıktan yüzlerce yıl sonra Roma döneminde bile aktif olarak kullanılmaya devam ediyordu. Çok önemli bir güzergâh olarak kabul edilen Kral Yolu’nun tarihi oldukça eski dönemlere dayanmaktadır. Bildiğimiz Kral Yolu M.Ö. 5. Yüzyılda bazı yolların birleştirilmesi ve onarılması ile ortaya çıkmıştır. Ama özellikle yolun batı kısmının çok daha eski dönemlerde yapıldığı sanılmaktadır. Çünkü bu yollar Pers şehirleri arasındaki mesafeleri en uygun, en kısa güzergâhlar kullanılarak kat etmiyorlardı. Dolayısıyla özellikle Anadolu’da kalan bölümlerinin Asur kralları tarafından yaptırıldığı görüşü hâkimdir.

Published: Dec 28, 2018
Latest Revision: Dec 28, 2018
Ourboox Unique Identifier: OB-547629
Copyright © 2018
