MANUELA PICAZO TADEO

IES Sedaví, Sedaví İspanya

Pervin KARAYİĞİT

Çukurova Sungurbey Anadolu Lisesi, Çukurova Türkiye

Absurdizm , İnsanlığın Evrendeki anlamını bulma sözlerinin sonuçta Başarısız oldugunu belirten Bir felsefedir, ettik Bir saçmaldır . Bu nedenle “Absürd” , insanın anlam arayışı ile evrenin anlamsızlığı Arasındaki uyumsuzluğa değinmek Için absürist felsefi söylemde Yaygın Olarak kullanılmaktadır. Bu bağlamda saçma “mantıken imkansız” değil, “insani olarak imkansız” anlamına gelmez.

 Güzel sanatlar için geçerli olan güzel, çirkin, yüce, çizgi, vb. Gibi kavramları ele alan felsefe dalını, sanatın konusu ile ilgili konulardaki anlamlar ve anlamlarla ilgili değerler .

Bilinemezcilik , (Yunanca agnōstos , “bilinemez”), bir şey varlığından bilemez. Terim, genel anlamda dini düşünebilmem için gerekli olanı düşünmüyorum. Etkisi Altında Geleneksel Hıristiyan inançlarının reddedilmesiyle Hakkinda Popüler bir eşitlik icinde Eşdeğer hale gelmistir .

Bir narchism Olan siyasi felsefesi reddeder (Ortadan kaldırılması Destekler ve) zorunlu hükümeti Veya zorunlu kural Ettik buluştu reçete ve toplum(ve) düzenlemek EdilebilirBir zorlayıcı devlet Olmadan. Bu,bir otoriteninreddedilmesini sağladı. Anarşistler yönetimi hemağan inanıyoruzzararlıvegereksiz.

Animizm (Latince anima anlamı ‘ruh’), tüm yaratıklar ve nesnelerin (doğal ve imal edilmiş) içinde bir ruhun var olduğu inancıdır.

Antroposentrizm , felsefi bakış açısı, insanın dünyadaki en önemli ve merkezi varlıklar ve savunur . Bu, Batı dinine ve felsefesine gömülmüş temel bir inançtır. Antroposentrizmi insani doğadan ayrı ve üstün olan görme ve insan yaşamının içsel değeri, diğer varlıklar ise (hayvanlar, bitkiler, mineral kaynakları vb.) İnsanlığın yararı için haklı olarak sömürülen kaynaklardır.

Antinomizm , (Yunan karşıtı, “ karşıt ”, nomos, “yasa”), Hıristiyanların, Mozaik Yasasına uymanın gerekliliğinden dolayı lütuftan kurtulduğu doktrini . Antinomlar, itaat kavramını yasal olarak reddettiler; Onlara iyi bir hayat Kutsal Ruh’un içsel işleyişinden aktı . Bu durumda sadece Martin Luther’e değil, aynı zamanda Pavlus ve Augustine’e de başvurdular .

Aristotelesizm , antik Yunan’ın Sokratlı (veya Klasik ) döneminden bir felsefe geleneği veya geleneğini, M.Ö. 4. yüzyıla ait filozof Aristo’nun eserlerinden ilhamını alan bir okuldur .

Atomizmi , karmaşık fenomenleri , sabit parçacıkların veya birimlerin agregatları cinsinden açıklayan herhangi bir doktrin . Bu felsefe , doğal bilimlerde en başarılı uygulamayı bulmuştur: atomistik görüşe göre, maddi evren, göreceli olarak basit ve değişmez ve görülebilecek kadar küçük olduğu düşünülen dakika parçacıklarından oluşur. Görünür formların doğada çokluğu, o zaman, bu parçacıklardaki ve konfigürasyonlarındaki farklılıklara dayanır; Bu nedenle, gözlemlenebilir değişikliklerin bu yapılandırmalardaki değişikliklere indirgenmesi gerekir.

Otoriterlik , bireysel düşünce ve eylem özgürlüğünün aksine, otoriteye körü körüne teslim etme ilkesi . Hükümette otoriterlik, iktidarı bir liderin ellerinde toplayan herhangi bir siyasi sistemi veya halkın bedenine anayasal olarak sorumlu olmayan küçük bir elit olduğunu ifade eder.

Aristo , Yunan Aristoteles , (doğum 384 M.Ö., Stagira, Chalcidice , 322, Yunanistan-öldü Khalkis , Eğriboz), antik Yunan filozof ve bilim adamı, büyük birini entelektüel Batı tarihinin rakamlar.

Alexander Bain , (11 Haziran 1818, Aberdeen , Aberdeen, Scot. – 18 Eylül 1903, Aberdeen öldü), zihinsel süreçlerle ilgili çalışmaları ile psikoloji çalışmasını ilerleten ve İskoçya’da eğitimi geliştirmeye çalışan İskoç filozof .

Adam Smith , (5 Haziran 1723, Kirkcaldy , Fife , İskoçya) 17 Temmuz 1790, Edinburgh, İskoç sosyal filozof ve politik iktisatçı olarak öldü.

Bir nti-realizm , ilk olarak İngiliz filozof Michael Dummett tarafından ifade edilen bir epistemolojik konumdur. Bu terim, Dummett’in “renksiz indirgemecilik” olarak gördüğü bir realizme karşı bir argüman olarak ortaya çıkmıştır .

safsatacı

özellikle ahlaki sorularla ilgili olarak zekice ama anlamsız akıl yürüten bir kişi; bir sofist.

Kartezyen

René Descartes’ın eserleri

safsatalı

oversubtle; entelektüel olarak dürüst olmayan; sofistçe.

vicdan muhasebesi

özellikle ahlaki sorularla ilgili olarak zekice ama anlamsız akıl yürütmenin kullanılması; safsatası.

Anlama

bir şeyi anlama yeteneği.

Bilişsel

biliş ile ilgili.

bilinç

kişinin çevresine karşı duyarlı ve duyarlı olma durumu.

kozmoloji

Evrenin kökeni ve gelişimi bilimi

İnsan hakları

vatandaşların siyasi ve sosyal özgürlük ve eşitliğe hakları.

Konfüçyüs

Ölümünden sonra düşünceleri ve sözleri toplanan ve Konfüçyüsçülük (felsefi bir doktrin) olarak bilinen bir filozof olan Çinli filozof (M.Ö. 551-478)

izleyen

bir sonuç veya etki olarak takip edilir.

kriter

Bir şeyin yargılanabileceği yönünü ideal

David hume

Şüpheci felsefesi, insan bilgisini duyular tarafından algılanabilecek olanla sınırlayan İskoç filozofu (1711-1776)

tartışma

bedava teklif teklifleri ve aleyhine bir tartışma

kesinti

genelden özel olarak muhakeme

Desim

Allah’a, sadece akla dayanan inanç

Tanrı

dünyayı kontrol eden doğaüstü bir ilgi

Danışma

merak değerlendirmesi

Epsitemoloji, bilginin ve kapsamlarının olması.

Epistemologlar bilgiyi iki farklı perspektiften inceler, gerçekte bilgi ve doğası nedir? ve insan bilgisinin kapsamı nedir; yani, ne kadar biliyoruz ya da biliyoruz.

Fallibilism

doctrine that absolute certainty about knowledge is impossible; or at least that all claims to knowledge could, in principle, be mistaken. As a formal doctrine, it is most strongly associated with Charles Sanders Peirce, who used it in his attack on foundationalism. Unlike scepticism, fallibilism does not imply the need for humans to abandon their knowledge- humans needn’t have logically conclusive justifications for what they know. Rather, it is an admission that because empirical knowledge can be revised by further observation, all knowledge, excepting that which is axiomatically true (such as mathematical and logical knowledge) exists in a constant state of flux.

Falsificationism

the idea that a proposition or theory cannot be scientific if it does not admit the possibility of being shown to be false. For example, the proposition “All crows are black” is a scientific proposition because it can be falsified by the observation of one white crow.

Gottfried Wilhelm ( von ) Leibniz bir Alman oldu bilge büyük bir yere sahip ve filozof matematik tarihine ve felsefe günü bu tuşa, Leibniz en çok onun için kaydedilen iyimserlik , bizimki sonucuna yani Evren kısıtlı olduğu, duygusu, mümkün olan en iyi bir Tanrı yaratabilirdi, GENELLİKLE Başkaları Tarafından taşladı Edildi Bir fikir Voltaire . Leibniz, René Descartes ve Baruch Spinoza ile birlikte,17. yüzyılın rasyonalizm savunucularından üçü bulundular.

 Adalet:

Bir sosyal kurumda mal ve kötülüklerin adil bir şekilde dağıtılması, ödüllendirmenin ve cezalandırmanın ahlaki yaptırımları dahil. Adalet erdemi ile ilgili alternatif kavramları inceledikten sonra, Platon, onu, bir toplumun farklı unsurlarının ya da ayrı bir bilgisayarın içindeki farklı ruhların uygunluğunu tanımladı.

 Jean-Jacques Rousseau:

Fransız filozof ve yazar İsviçre’de doğdu

 Jean-Paul Sartre:

Fransız yazar ve varoluşçu filozof (1905-1980)

Objektiflik, kaynaklar tarafından çeşitli şekillerde tanımlanmış olan gerçeklik ve gerçekle ilgili merkezi bir felsefi kavramdır. Genel olarak objektiflik, bireylerin önyargıları, yorumları, duyguları ve hayalleri dışında bile, gerçek olma durumu veya niteliği anlamına gelir . Bir cümlenin öznesi, fikirleri, düşünceleri, vb. Gibi önyargılar olmaksızın gerçeğin koşulları yerine getirildiği zaman, bir öneri, nesnel olarak doğru olarak kabul edilir. Terimin ikinci, daha geniş bir anlamı, herhangi bir bağlamda, kısmi ya da dış etki olmaksızın adil bir şekilde yargılanma kabiliyetini ifade eder. Tarafsızlığın bu ikinci anlamı, bazen tarafsızlıkla eşanlamlı olarak kullanılmaktadır .Tarafsızlık terimi, bir kişinin, tarafların herhangi birinin bakış açısını dikkate almadan, konu üzerinde düşündüğü iki veya daha fazla kişiyle olan çatışmayla ilgilidir. Felsefe öyküsüne göre, kalkınma üzerine çalışan felsefe dalı ve insanoğlunun tarih oluşturduğu yollar ve Voltaire’nin inandığı şeye göre, eleştirel bir disiplindir, bu nedenle geçmiş olayları mantığın “ışığı” nın hikâyede var olan tüm fanatizmi ve irrasyonel hurafeleri ortadan kaldırması için makul ilkeler aracılığıyla açıklamaya çalışır. Bir nesnellik örneği tarih olabilir çünkü tarihin kazananlar tarafından yazıldığı için kazananlar tarafından yazıldığı için objektif olduğunu söyleyemeyiz, çünkü iki güç arasında bir çatışma varsa sadece kazanan ne olduğunu söyleme hakkına sahip olacaktır. gerçek olsun ya da olmasın.

Kuantum mekaniği bir olasılık hesabı olarak düşünülebilir.

Kuantum mekaniği Açıkça klasik bir olasılığın genellenmesidir ki, bu olayda bir Boole cebri cebirinin oynadığı rol, Hilbert uzayındaki projeksiyon operatörlerinin “kuantum mantığı” tarafından üstlenilmiştir.

Neumann, bir yandan fiziksel sistemin özellikleri ile öteki projeksiyonlar arasındaki ilişkinin, bunlarla bir tür mantıksal hesaplamayı mümkün kıldığı sonucuna varır. Bununla birlikte, sıradan mantık kavramlarının aksine, bu sistem kuantum mekaniğinin özelliği olan “eşzamanlı karar verme” kavramıyla genişletilmiştir.

Yunanca “tó autó” (aynı) ve “logolar” dan (söylem). Terim, retorik ve mantık alanında kullanılabilir.

Retorik alanında, totoloji aynı düşünceyi, aynı fikirleri farklı şekillerde veya farklı sözcüklerle tekrar etmekten oluşan bir figürdür.

Mantık alanında, bir totoloji, onu oluşturan unsurlara atanan gerçek değerlerden bağımsız olarak, örneğin, “si p sonra p” gibi her zaman doğru olduğu ortaya çıkan bir formüldür.

Uzay ve zaman felsefesi, mekanın ve zamanın karakterini kuşatan konularla ilgili felsefenin bir dalıdır, aynı zamanda erken bir analitik felsefenin hem bir ilham kaynağı hem de merkezi bir yönüdür. Konu, zaman ve mekânın zihninden bağımsız ve birbirinden bağımsız olarak var olup olmadığı gibi bir dizi temel meseleye odaklanmaktadır.

1781’de, Immanuel Kant , uzay ve zaman felsefesinin tarihindeki en etkili eserlerinden biri olan Saf Nedeni Eleştirisini yayınladı . Zamanı, uzay gibi diğer kavramlarla birlikte bir önsel kavram olarak tanımlar. Uzay ve zaman bu anlamda transkomen olarak ideal olmakla birlikte, bunlar ampirik olarak da gerçek – yani yanılsamalar değildir.

Savaş felsefesi, psikolojik, sezgisel ve doğuştan gelen bir soru olmaksızın savaşın nedenlerini analiz eder. İnsanın eylemlerini araştırmaya izin veren çok kültürlü bir çalışma gerektirir. Savaş felsefesi, nedenlerinin, tarihsel gerçeklerinin ve karmaşık sonuçlarının insan ve evrensel kültürde bulunduğu karmaşık bir dünyadır.

Ana üstler gelince biz Doğu felsefesinde ve Carl Von Clausewitz, Batı düzlemde Zun Tzu yaklaşımları ümit edebilmek Hakkında Savaş savaş nasıl çalıştığını içinde doğası hakkında önemli açıklamalarda bulunmaktadır. Ayrıca, Uygarlık ve onun hoşnutsuzlukları çalışmalarında patent sahibi olan Sigmund Freud’un psikanalizinde, insanoğlunun savaş gibi olaylarla yüzleşmesi için motive edici bazı unsurları düşünebiliriz.

Bir filozof, filozof ve felsefi makale ve fu şiir besteleriyle tanınan Han hanedanı politikacısıydı. Yang’ın en ünlü eseri, Örnek Atasözleri (Fa yan 法 言), Konfüçyüs’ün (Lunyu) Analitleri üzerine modellenmiş felsefi bir çalışmadır. Bu içeriğida, Yang, ahlakın daha önemli meselelerini görmezden gelerek, süslü, ezoterik dili odaklamak için fu yazarlarını eleştirir. Yang’ın diğer eserleri Büyük Gizem (Tai xuan,), Değişiklikler Klasiği (Yijing), “Atılganlığa Karşı Gerekçe” (Jie chao 解嘲), “hayal kırıklığı” kategorisinde yer alan bir kehanet metni yer alıyor. Fu ve Fangyan, kendi başına Çin’in mevcut bölgelerini içeren diyalektik terimler koleksiyonu.