İSTİKLAL MARŞI
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım, çehrene ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal;
Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklal.
Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti’ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kasdedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti’ni kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur! (1927)
Mustafa Kemal ATATÜRK
DOLAŞIM SİSTEMİ
Hücreler yaşamlarını sürdürebilmek için beslenme, solunum ve boşaltım gibi faaliyetleri yaparlar. Vücudumuzdaki her bir hücrenin besin ve oksijen ihtiyacını karşılamak; metabolizma sonucu oluşan artık madde ve karbondioksitleri uzaklaştırmak için bir araya gelmiş organ sistemine dolaşım sistemidenir.
Dolaşım sistemi yapıları, tüm vücut organları arasında madde iletimini sağlar. Kanın kalpten pompalandıktan sonra vücudu dolaşıp tekrar kalbe geri dönmesine dolaşım denir. Dolaşım sistemimizi kalp, damarlar ve kan oluşturur. Kan sıvı olan bir karışımdır ve madde taşınması işlemini yapar. Kan damarları kan sıvısının organlara iletilmesini sağlar. Kalp kanın damarlarda akması için pompa görevi görür.
Dolaşım sistemi kan yolu ile;
» Hücrelere besin ve oksijen taşır.
» Vücudu mikroplara karşı korur.
» Hücrede oluşan atık maddelerin vücut dışına atılmasını sağlayan organlara (akciğer, böbrek) taşır.
KALP
Kanın damarlar ile vücudumuzun her tarafını dolaşmasını sağlayan kaslı organımıza kalp denir.
Kalp;
» Göğüs kafesi içinde ve iki akciğer arasında bulunur.
» Yumruk büyüklüğünde bir organımızdır.
» Kalbimiz iki kulakçık ve iki karıncık olmak üzere dört odacıktan oluşur.
» Üstteki kalp odacıklarına kulakçık, alttaki kalp odacıklarına karıncık denir.
» Kalbin soldaki odacıkları temiz kan, sağdaki odacıkları kirli kan doludur.
» Kalbin çalışması sırasında, akciğerlere çarparak zarar görmesini önleyen koruyucu zar ile çevrilidir.
Kalp Kasları : Kalbin duvarlarını oluşturur. Hızlı ve güçlü olarak kasılıp gevşer. İstemsiz (isteğimiz dışında) çalışır ve kanın damarlarda dolaşması için motor görevi yapar. Kalbin karıncıklarındaki kas tabakası, kulakçıklara göre daha kalın bir yapıya sahiptir. Bundan dolayı karıncıkların kanı pompalama gücü kulakçıklara göre daha fazla olur. Karıncıklar kanın vücut organlarına iletilmesini sağlar.
Kalp Kapakçıkları : Kulakçık ile karıncıklar arasında bulunur. Açılıp kapanabilme özelliğine sahiptir. Kalp çalışması sırasında, kanın karıncıktan kulakçıklara doğru geriye dönmesini önler.
Oksijen oranı yüksek olan kana temiz kan; karbondioksit oranı yüksek olan kana ise kirli kan denir. Temiz kan açık renkli, kirli kan ise koyu renkli olarak görünür. Alyuvarlarında oksijen bulunan kana temiz kan, alyuvarlarında karbondioksit bulunan kana ise kirli kan özelliğe sahiptir.
Kalbin Çalışması
Kalbin kulakçık ve karıncıkları sırayla kasılıp gevşerler. Kulakçıklar kasıldığında karıncıklar gevşer, karıncıklar kasıldığında kulakçıklar gevşer. Kalbin kulakçıkları kasıldığında kulakçıklar ile karıncıklar arasındaki kapakçıklar açılır. Kulakçıklardaki kan, karıncıklara doğru geçer. Kalbin karıncıkları kasıldığında kulakçıklar ile karıncıklar arasında bulunan kapakçıklar kapanır. Bu sırada karıncıklardan vücuda ve akciğerlere kan pompalanırken, kulakçıklara kan dolmaya başlar. Kalbin kasılıp gevşemesi dakikada 70 80 kez tekrarlanır. Kalp kasılıp gevşeme sırasında kısa bir süre (0.40 sn) dinlenir. Dinlenme sırasında bir sonraki kasılma için kimyasal enerji üretilmiş olur.
DAMARLAR
İçerisinde kanın dolaştığı boru şeklindeki yapılar kan damarlarıdır. Ağ şeklinde vücudun her tarafına yayılmış olup, madde taşınmasında görev alırlar. Vücudumuzda; yapısı ve görevlerindeki farklılığa göre, üç çeşit kan damarı vardır.
1) Atardamar
Kalpten vücut organlarına doğru kan taşıyan geniş, esnek ve sağlam duvarlı damarlardır. En yüksek kan basıncı atardamarlarda, özellikle aortta bulunur. Genellikle kalpten organlara doğru oksijence zengin olan temiz kan taşırlar. Akciğer atardamarı kirli kan taşır. Akciğer atardamarı hariç, diğer bütün atardamarlarda temiz kan bulunur.
En büyük atardamar aort atardamarıdır. Aort atardamarı kollara ayrılarak bütün organlara temiz kan taşır.
2) Toplardamar
Organlardan toplanan kirli kanı kalbe getiren damarlardır. Fakat Akciğer toplardamarı temiz kan taşır. Vücut organlarından kirlenmiş olan, akciğerlerden ise temizlenmiş kanı da kalbe taşırlar. En düşük kan basıncı toplardamarlarda görülür. Bazı toplardamarların içinde atardamarlardan farklı olarak kapakçıklar bulunur. Bu kapakçıkların görevi kanın yerçekimi doğrultusunda geriye doğru akmasını önlemektir.
4) Kılcal Damar
Vücudun hemen her yerinde atardamarlar ile toplardamarlar arasında ağ şeklinde bulunan damarlardır. Kan ile hücreler arasındaki madde alış verişini sağlarlar. Kılcal damarlar incedirler. Bir atardamar ile bir toplardamar arasında yaklaşık olarak 400 tane kılcal damar bulunur. Kılcal damarlardan; oksijen ve besin hücrelere geçer, karbondioksit ve artık maddeler de hücrelerden kılcal damarlara geçer.
Dolaşım Şekilleri
Kalpten çıkan kanın organlara ulaşıp tekrar kalbe dönmesine kadar iki farklı dolaşım şekli görülür.
1) Büyük Kan Dolaşımı
Kalbin sol karıncığından çıkan temiz kanın, vücutta kirlendikten sonra kalbin sağ kulakçığına gelmesine büyük kan dolaşımıdenir. Büyük dolaşımda kan akciğer dışındaki tüm organlara ulaştırılır. Bundan dolayı akciğer haricindeki her bir organ büyük dolaşımda görev yapar. Kalbin sol karıncığından çıkan temiz kan, aort atardamarı ile tüm vücuda dağılır. Kan içinde bulunan oksijen ve besin kılcal kan damarlardan hücrelere geçer. Hücrelerdeki karbondioksit ve artık maddeler de kana geçer. Kirlenmiş olan kan, kılcal damarlar ile organ toplardamarına ve ana toplardamar ile de kalbin sağ kulakçığına gelir.
2) Küçük Kan Dolaşımı
Kirli kanın kalbin sağ karıncığından çıkıp akciğerlerde temizlendikten sonra tekrar kalbin sol kulakçığına gelmesine küçük kan dolaşımı denir. Küçük dolaşımda kan, sadece akciğere gönderilir. Kirlenmiş olarak kalbe gelen kan, kalbin sağ karıncığından pompalanarak akciğer atardamarı ile akciğere götürülür. Burada temizlenen kan (oksijen oranı artan), akciğer toplardamarı ile kalbin sol kulakçığına getirilir.
KAN
Kalp ve damarlar içerisinde dolaşan sıvıya kan denir. Kan hücreler ve plazmadan oluşur. Hücreler sıvı olan kan plazmasında yer alır. Kan plazmasının yapısında % 90 oranında su bulunur ve akışkan bir yapıya sahiptir. İçerisinde besin, oksijen, karbondioksit, artıklar, tuzlar, hücreler, hormonlar ve antikorlar vardır.
Kan serumu, kanın sıvı kısmıdır. Kan serumu sindirilmiş besinleri ve oksijeni hücrelere taşır. Hücrelerde oluşan karbondioksit gazı ve zararlı maddeleri ise akciğer ve böbreklere taşır. Kan, vücut ısısının düzenlenmesinde ve organların mikroplara karşı korunmasında ve organlar arası kimyasal iletişimin sağlanmasında görev yapar.
Kanın yapısında değişik görevleri olan üç çeşit kan hücresi bulunur.
KAN HÜCRELERİ
1) Alyuvarlar;
» Alyuvarların görevi, akciğerden aldığı oksijeni vücut hücrelerine, hücrelerde oluşan karbondioksiti de akciğerlere taşımaktır.
» Kırmızı renklidir.
» Çekirdeksiz hücrelerdir. Başlangıçta çekirdeklidir fakat olgunlaştıklarında daha çok oksijen taşıyabilmek için çekirdeklerini kaybederler.
» Yapısında kana kırmızı rengini veren hemoglobin bulunur.
» Kanda en çok bulunan kan hücreleridir (1 mm3 kanda yaklaşık 5 milyon).
» Kemik iliğinde üretilirler.
» Yuvarlak, ortası çukur olan kan hücreleridir.
2) Akyuvarlar;
» Akyuvarların görevi mikroplara karşı vücudu savunmaktır. Akyuvarlar mikropların etrafını sarıp onları içine alarak veya özel salgılar üreterek yok ederler.
» Beyaz renkli olan kan hücreleridir.
» Çekirdekli hücrelerdir.
» Akyuvarlar, alyuvarlardan daha iri yapıda olup, sayıları ise daha azdır (1 mm3kanda yaklaşık 7 bin tane bulunur).
» Hastalanma sırasında kandaki akyuvar sayısı artar.
Kan Pulcukları ;
» Yapısında özel proteinler vardır ve kanın pıhtılaşmasında görev yaparlar. Damar kesildiğinde hava ile etkileşerek delinen damarın kapatılmasını sağlarlar.
» Çekirdeksiz ve çok küçüktürler.
» 1 mm3 kanda yaklaşık 300 bin tane kan pulcuğu vardır.
KAN GRUPLARI
İnsanlarda dört farklı kan grubu bulunur. Bunlar A, B, AB ve 0 kan gruplarıdır. Kan alış verişi aynı kan grupları arasında yapılır. Bunun yanı sıra 0 kan grubundaki kişiler diğer bütün kan gruplarına kan verebilirler. Bu nedenle 0 kan grubuna genel verici adı verilir. AB kan grubu ise diğer bütün kan gruplarından kan alabilir. Bu nedenle AB kan grubuna genel alıcı adı verilir.
Kan alış verişi için kan grupları dışında Rh faktörüne de dikkat edilir. Bu faktör, ilk olarak Rhesus (Resus) maymunlarında keşfedilmiştir. Bu nedenle maymunun adının ilk iki harfi ile isimlendirilir. Alyuvarlarında Rh faktörü bulunan kan Rh(+) faktörü, bulunmayan ise Rh(–) olarak adlandırılır. Rh faktörleri aynı olan canlılar birbirlerine kan verebilir.
LENF DOLAŞIMI
Vücudumuzda kan dolaşımına yardımcı olan organlar lenf dolaşımını oluşturur. Lenf sistemini lenf damarları ve lenf düğümleri meydana getirir. Lenf borularında dolaşan akıcı özellikteki sıvıya lenf denir. Lenf sistemi, kan damarlarından hücreler arasına sızan maddeleri toplayarak, tekrar kan dolaşımına kazandırır.
Lenf düğümleri vücudun mikroplara karşı savaşmasına yardımcı olan yapılardır. Lenf düğümleri kanı süzerek, mikropların etkisiz hale getirilmesinde görev yaparlar. Bademcikler birer lenf düğümüdür. Vücut, mikroplarla savaşırken bademcikler şişebilir. Vücutta bademcik gibi birçok düğüm vardır.
Dolaşım Sisteminin Sağlığı
Dolaşım siteminin sağlığını etkileyen en önemli dış etkenler, hava kirliliği ve sigaradır. Dolaşım sistemini olumsuz etkileyen zararlı alışkanlıklardan biri de alkoldür.
Çocuklukta geçirilen enfeksiyonlar ve bademcik iltihapları, zamanında iyi tedavi edilmezse kalp kapakçıklarını olumsuz etkiler ve kapakçıkların bozulmasına neden olur.
Kalp, damarlar ve kanda meydana gelen olumsuzluklar diğer organ ve sistemlerin çalışmasını doğrudan etkiler. Dolaşım sistemi hastalıkları kalp yetmezliği, kalp krizi, tansiyon, kalp romatizması, damar sertliği, varis, damar tıkanıklığı, AIDS, lösemi (kan kanseri), kansızlık, hemofili (kanın pıhtılaşmaması), gibi hastalıklardır.
Damar tıkanıklığının görüntülenmesi için yapılan tıbbı işleme, anjiyo adı verilir. Bazı damarların tıkanması sonucu, kalbin beslenmesi aksar. Böyle durumlarda, vücudun başka kısmında yer alan bir damardan, damar parçası alınır. Bu parça, kalpte tıkalı olan damarın yerine eklenir. Bu cerrahi işleme baypas ameliyatı denir.
Published: Apr 8, 2018
Latest Revision: Apr 8, 2018
Ourboox Unique Identifier: OB-458699
Copyright © 2018