Denizin Altındaki Hazine

Bir zamanlar Jale, Mete ve Hande adında üç arkadaş varmış.

Bu üç arkadaşın sürekli olarak yerini alması gerekir, hazine avcılığı yapar, çok kıymetli hazineler bulurlarmış. Bir gün bu üç arkadaş deniz turuna istemiş.

Gemileri Ertuğrul’a binmişler. Bir saat kadar ilerledikten sonra balık tutmak istemişler. Çapayı denize atmışlar. Balık tuttuktan sonra çapayı denizden çıkarmak istemişler. Ama çıkaramamışlar.Mete ben dalıp çapayı çıkarırım demiş. Denize dalmış.

Tam o anda karşısına deniz canavarı çıkmış. Hızlıca yüzüp canavardan kaçarak gemileri Ertuğrul’a ulaşmış. Ancak çapayı saplandığı yerden çıkaramamış. Bu arada deniz canavarı sürekli gemiyi sarsıyormuş.

Tam o anda Jale’nin aklına bir plan gelmiş. Plana göre Jale deniz canavarını oyalayacak, Hande dümende gemiyi koruyacak, Mete ise denize dalıp çapayı saplandığı yerden çıkaracakmış. Planı uygulamaya başlamışlar. Mete çapanın yanına gittiğinde öyle bir şeyle karşılaşmış ki yüzünden gülücükler saçılmaya başlamış.

. Çünkü önünde kocaman bir hazine sandığı duruyormuş. Çapayı saplandığı yerden çıkarmış.

Hazine sandığını da yanına alarak gemiye çıkmış. Mete geldiğinde herkesin gözü şaşkınlıktan fırlayacak gibiymiş. Sevinçle birbirlerini kucaklamışlar. Hazine sandığını açmışlar ve içindeki hazineyi paylaşmışlar.

VE MUTLU SON