by izzet TÜRKMEN
Copyright © 2018
KAR TANESİNİN YOLCULUĞU
- Bugün hava her zamankinden soğuk değil mi?
- Evet, ama mecburuz yola çıkmaya. Doğa ana iyice soğudu. Yeryüzüne inerek havayı yumuşatmamız gerekiyor. Biz inmezsek insanlar hastalanır, doğa temizlenmez. Hep tek başımıza değiliz, arkadaşlarımız da bizle beraber gelecek.
- Doğru söylüyorsun.
Son olarak kendine baktı. Görevini tamamlayıp doğaya kavuşmaktı arzusu. Acaba yolculuk nasıl geçecekti? Ya insanlar beni beğenmezse… Nereden çıktı bu şimdi derlerse?
Ben insanların beni gördüklerinde “ İşte o, ne güzel, ne kadar temiz, ne kadar gayretli.” demelerini bekliyorum. Yolculuk başlamıştı artık. Şımarık bir çocuk gibiydi, birazda nazlıydı. Sağa sola dans ede ede iniyordu aşağıya. Arada arkadaşlarıyla yarışıyor, hangisinin daha önce ineceğini tahmin ediyorlardı. Doğa ana bütün ihtişamıyla gözükünce yüzüne bir sevinç parıltısı geliverdi. Nihayet annesine kavuşuyordu. Aşağıya yaklaşınca iki tane çocuk gördü. Bir kardan adam yapmaya çalışıyorlardı. Onlara seslenmek istedi:
- Hey çocuklar! Ben geldim. Sizin adınız ne?
Ama çocuklar onu duymuyorlardı. Kar tanesi bu son sözünden sonra yumuşak bir edayla toprak anayla kucaklaştı. Kendini onun kollarına bıraktı ve yüzünde gülücükler açtı birdenbire. Toprağa bakan herkes kar tanesini görmeseler de onun tebessümünü görüyorlardı her seferinde.
Düşen ilk kar tanesi:
Kış bütün güzelliğiyle göz kırpıyordu. Yasemin koşa koşa annesinin yanına gitti:
- Anne anne kar yağıyor.
Yasemin o kadar mutluydu ki dışarı çıkıp karla oynamak istiyordu. Anne mutfaktaki işini bırakıp kızıyla dışarıdan bakmaya başladı. Kar tane tane toprağı kucaklıyordu. Toprak ana yavrusunu bekler gibi bağrına basıyordu onu. Her öpücükte bir başka güzelleşiyordu doğa. Doğa temizliyordu kendini. Bahara yeni doğmuş bir çocuk gibi uyanacağı güne hazırlanıyordu. Annesi kızıyla beraber dışarı izlerken:
- Evet canım! Yılın ilk karı. Ne kadar güzel değil mi?
Yasemin ışıldayan gözlerle dışarı seyrederken arkadaşı Yaren’le dışarı çıkıp oynayacakları anı düşündü. Kar çocukların eğlencesiydi. Çocukları yumuşacık bedeninde sarıp sarmalardı. Bazen kardan adam olur, bazen kar topu oluverirdi. Yasemin:
- Anne dışarı çıkabilir miyim?
- Olmaz Yasemin. Önce odanı toplarla. Çok dağınık. Odanı toparlarsan çıkabilirsin.
Yasemin ısrarlıydı. Dışarı çıkmayı çok istiyordu. Ama annesinin sözünü de dinlemeliydi. Hemen odasını toplamaya gitti. Annesi haklıydı, odası çok dağınıktı. Kıyafetleri yerlerde, kitapları masanın üzerindeydi. Oyuncakları ise her yere saçılmıştı. Hemen işe koyuldu Yasemin. Odasını bir güzel topladı.
O sırada annesi odaya girdi:
- Yasemin, odanı ne güzel toplamışsın. Aferin sana.
Yasemin, annesinin bu sözleri karşısında çok mutlu oldu:
- Canım anneciğim! Teşekkür ederim.
- Anne şimdi dışarı çıkabilir miyim?
Annesi gülerek kızına baktı:
- Tabii canım çıkabilirsin. yalnız sıkı giyin.
Yasemin “Tamam!” diyerek başını salladı. Hemen şapkasını, eldivenlerini ve ceketini giydi. O sırada kapı zili çaldı. Annesi kapıyı açınca gelenin Yaren olduğunu anladı:
- Hatice teyze. Yasemin ile dışarıda kardan adam yapabilir miyiz?
Hatice Hanım gülerek Yaren’e baktı:
- Tabi ki Yarenciğim.
Yasemin ile Yaren o gün dışarıda kardan adam yaptılar. İkisi de duyasıya eğlendiler, bazen kar topu oynadılar, bazen karların içinde yuvarlandılar. Yaptıkları kardan adamın eline bir süpürge de verdiler. Doğayı temizleyen çöpçülerdi kardan adamlar o gün…
Published: Feb 13, 2018
Latest Revision: Feb 13, 2018
Ourboox Unique Identifier: OB-430805
Copyright © 2018