Öğretmenlik Anılarım

STAJ

Bu benim öğretmenliğe başlayabilmem için dil alanını seçimim ve sonraki dönemde üniversite stajımla ilgili bir anım. İlerleyen sayfalarda öğretmenlikle ilgili anılarımı da sırasıyla yazmaya devam edeceğim. 🙂

İngilizce öğretmeni olmaya 8. sınıfta karar vermiştim. O zamanki yabancı dil ağırlıklı liselerde hazırlık sınıfı okudum haftada yirmi dört saat olan İngilizce dersleri çok eğlenceli geçiyor, dili daha iyi öğreniyor ve daha çok seviyordum. Hem öğretmen olma hem de dil bölümü seçme fikri kafamda iyice netleşmeye başladı çok sevdiğim hazırlık İngilizce öğretmenimin de sayesinde…

Lise birinci sınıf bitmiş sene sonunda sıra alan seçimine gelmişti. Alan seçmek için sınıf öğretmenimizle görüşmeye gelmiştik. Daha öncesinde yapılan meslek seçme envanterleri de not ortalamam da eşit ağırlık alanını seçmem gerektiğini gösteriyordu. Alan seçiminin yapılacağı gün sınıf öğretmenimiz olan matematik öğretmenimizle sınıfta karşı karşıya oturduk. O sahne sanki dün gibi  gözümün önünde canlanıyor. Bana eşit ağırlık alanını seçmem gerektiği konusunda o kadar ısrarcı davranıyordu ki ne diller döktü pişman olacağıma dair. “Bak evlat! Dil bölümünden hedeflerine ulaşman çok zor, hatta neredeyse imkansız. Dil sınavından hemen hemen tüm soruları doğru yanıtlaman gerekiyor. Önünde bir de öğretmen liselerinin ek puan engeli var. Eşit ağırlığa yazayım seni.”

Sınıf öğretmenim ısrarla bana not ortalamalarımı okuyor, alan seçiminin ne kadar önemli olduğundan bahsediyordu. Elbette bunun ben de farkındaydım ama aklımda ve kalbimde dil bölümünü seçmekten başka bir seçenek yoktu. Aramızda geçen uzun diyaloglardan sonra öğretmenim beni dil bölümüne güç bela yazdı. Hadi hayırlısı dedim ve başladım lise ikiye.

Bundan sonraki süreçte tamamen İngilizce eğitimime odaklandım ve başarılı bir şekilde liseyi bitirdim. Üniversite sınavında da istediğim okulu ve bölümü kazanıp İngilizce öğretmeni olma adayı olmuştum. Belki de o günkü alan seçiminde eşit ağırlık seçseydim şimdi çok pişman olacak, istemediğim bir üniversite ve bölüme gidiyor olacaktım.

Üniversite birinci sınıftayız. Dersleri izlediğimiz, belli konularda gözlemler yapıp raporlar yazdığımız öğretmenlik deneyimi dersinin gereği olarak bir lisede staja başladık. Daha stajımın ilk gününde beni çok şaşırtan bir tesadüf gerçekleşti. Staj okulumda dersine gireceğim İngilizce öğretmeni ile tanıştım, öğretmenler odasına doğru geçtik. İçeri girer girmez bir de baktım kimi göreyim? Alan seçimimde eşit ağırlık seçmemde ısrar eden sınıf öğretmenim karşımda. Öğretmenimin meğersem tayini benim staj yapacağım okula çıkmış. “Ooooo! Davutçum hoş geldin!” diyerek mahcup bir şekilde karşıladı beni öğretmenim. Ben de “Bakın ben başardım!” der gibi karşısında takım elbiseyle duruyordum. O an ne kadar doğru bir karar verdiğimi bir kez daha anladım. Hayat yol ayrımlarıyla dolu. O gün kalbimin sesini dinleyip yabancı dil alanını seçmeseydim belki bugün buralarda olamazdım. Bu tercihimle ilgili hep iyi ki diyorum. Kararlarınızda hep iyi ki diyebilmeniz dileğimle.

Davut ATIŞ

GIZ ÖRTMEN =)

2011 yılında Kütahya’nın bir köyünde görev yapıyorum ilkokullardan bir öğrenci de birinci sınıfa yeni başlamış. Bir derdi var ama derdini anlatamıyor doğru dürüst. Öğretmenler odasına geldi biz de merak ettik tabi kimi arıyor, sıkıntısı nedir diye. Senin öğretmenin kim oğlum diye sorduk. Cevap: Gız örtmen 🙂

BEN İNGİLİZCE ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜNÜ KAZANDIM ÖĞRETMENİM

Bursa’da atanmadan önce bir dönem ücretli öğretmenlik yaptığım okuldaki öğrenciler benim ilk öğrencilerim. Varoş bir mahalle. Öğrenci profili de oldukça sıkıntılı. Ama ben o öğrencilerimi hiç unutamıyorum. İlk göz ağrılarım benim onlar. Hala görüştüklerim, arayan soranlar var sağolsunlar. Bunlardan biri o kadar çok severdi ki İngilizce dersini ben derste ne etkinlik hazırlasam benzerini yapıp getirirdi ve uygulardı derste. Kübra adı. Aradan yıllar geçti. Şehirler ve okullar değiştirdim. Ama hala Kübra beni arayıp sormaya devam etti. Bazen de akıl danıştı. Ve gün geldi hocam size güzel bir haberim var diyerek aradı beni. Ben İngilizce öğretmenliğini kazandım. Aradan 5-6 yıl geçmiş ve çok şükür hayatına dokunabildiğimi düşündüğüm bir öğrencim beni arıyor ve meslektaş olacağımızı müjdeliyor bana. Bundan daha güzel haber olabilir mi? Ne kadar sevindim anlatamam. Kübra seneye üniversiteyi bitirecek öğretmen olacak. Hepimizin böyle başarılı ve vefalı öğrencileri olur inşallah.