by Sevtap Turan
Copyright © 2018
Yıllar geçtikçe ve geri baktığımda aslında ben öğrenciymişim diyorum. Ben de öğrencilerimle birilikte büyüdüm ve öğrendim. Bu mesleğin de en güzel yani bu sanırım. Öğrencilerin öğrendikçe ve ilerledikçe sende onlarla birlikte öğreniyorsun ve ilerliyorsun. Bunun yanında insanın kendisini sürekli diri hissetmesini de sağlıyor. Mesleğe ilk başladığım gün sınıfa çok ürkek girmiştim. Benim ürkekliğim öğrencilerime de yansımıştı ve karşılıklı ürkek ürkek birbirimize bakakalmıştık. Neyse ki tanışma oyunuyla olayı toparlaya bilmiştim. Zaman geçtikçe de bu sınıfla güzel bir iletişim kurmuştuk. Köy okuluydu. Koşulları şehirde öğrencilere göre oldukça ağırdı ama gayretliydiler.
Bir gün dersimizde bizlere zarar verebilecek maddelerden konuşmuştuk. Konuyu kendi uydurduğum bir hikayeyle öğrencilerime aktarmıştım ve teneffüs zili çalınca sınıftan ayrılmıştım. On dakika sonra sınıfa girdiğimde tüm çocukların sınıfın değişik yerlerinde yatar vaziyette gördüm ve şaşırdım. İlk önce yerde yatanın yanına gittim ve “oğlum ne oldu?” diye seslendim ki o an bana şaka yaptıklarını anlamıştım. Ardından yavaşça masama doğru gittim. Ve masamın üzerinde küçük su şişe gördüm. Üzerine tehlikeli madde, çocuklardan uzak tutun yazıyordu. 10 dakikada bunu hazırlamaları, planlamaları ve tüm sınıfı organize etmeleri çok hoşuma girmişti. Hemen “Ambulans, ambulans” diye bağırmaya başladım. Sınıfın kapısından çıkarken hepsi ayağa kalkıp “kandırdık, kandırdık” diye gülmelerini hiç unutamam.
Published: Jan 24, 2018
Latest Revision: Jan 26, 2018
Ourboox Unique Identifier: OB-416078
Copyright © 2018