Yaşandıktan sonra beynimizin doğasına, eşyanın tabiyatına uygun yitip giden anlarımız o kadar çok ki..
Çocukluğumuza, öğrenciliğimize, sevgilerimize,okullarımıza.. dair ne çok anımız var. Anımsamak zor, ama etkisi güçlü olanları anımsıyoruz, anımsadıkça yazmak gerek..
Bundan 17 yıl önce başladı öğretmenlik anılarım. Bir dersanede felsefe öğretmeniyim ilk dersim sınıfa girdim karşımda boyları benden uzun muhteşem merakla gözümün içine bakan sınava hazırlanan liseli öğrenciler.. Şöyle havalı bir giriş yapmalıyım diyerek felsefe tarihinin ciddi bilgi gerektiren konularından başlıyorum soru sormaya.. Bir iki derken sorduğum ne varsa cevaplıyorlar.. her soruya doğru cevap… her soruya başka bir soruyla karşılık.. bir an boğazımın karıncalandığını sırtımdan , ellerimden terlerin süzüldüğünü fark ettim.. Saate bir baktım ki blok ders yapmışız, ara vermeden, iki saat.. İyi günler diyerek sınıftan çıktım. Ben neredeyse 4 yıllık üniversite bilgilerimi bir çırpıda dökmeye çalışmışım.. Ve ilk ders yaptığım sınıf Ankara Fen Lisesinin derece gurubuymuş.. ben gelişi güzel soru sorarak onlara bilmedikleri alanlara merak uyandıracaktım onlar her soruya doğru cevaplar vererek bana yeni sorular yönlettiler.. ve ben bir süre sonra kontrolü kaybettim, dersi onlar istedikleri noktaya getirdiler. Tekrar dersleri yapmam için ders anlattığım bu çocukları hiç unutmuyorum..
Ben onlardan çok şey öğrendim; öncelikle hitap edeceğin kitleyi tanımanın önemli olduğunu, derse planlı gitmenin işimi kolaylaştıracağını, öğretmenin öğrencilerden çok şey öğrenebileceğini..
Published: Jan 24, 2018
Latest Revision: Jan 24, 2018
Ourboox Unique Identifier: OB-414866
Copyright © 2018