Namaz

Ezan, namaz vaktinin girdiğini gösteren bir işarettir. Peki ezanın önemi bundan mı ibaret? Elbette ki hayır. Ezan bir yerde okunduğu zaman o yerin Müslüman yeri olduğunu gösterir. Ezanın bir diğer önemi İslam’ın temel ilkelerini her gün bize beş defa hatırlatır. Ezanın önemini öğrendikten sonra gelelim tarihçesine ezan nasıl ortaya çıkmış?Efendimiz(s.a.s) Medine’ye geldikten sonra insanlara namaz vaktinin girdiğini nasıl haber verelim diye arkadaşlarına danışır. Kimisi Hristiyanlar gibi çan çalarak haber verelim der kimisi de Yahudiler gibi şofar ile haber verelim der. Ama Efendimiz(s.a.s) diğer dinlere benzememek için bunları kabul etmez. O yerde bir karara varılmaz. Oradan ayrıldıktan sonra Abdullah b. Zeyd rüyasında günümüzde okuduğumuz ezanı görür.

O gece Efendimiz’in yedi arkadaşı aynı rüyayı görünce artık namaza haber verilme şekli ezan olur. Yukarıda “ezan namaz vaktinin girdiğini gösteren bir işarettir” dedik. Peki ezan okunduktan sonra tek başına mı namaz kılmamız gerekir yoksa yanımızda en üç kişiyle birlikte mi? İkisi de olur. Ancak birçok kişiyle yani cemaatle namaz kılmak daha iyidir. Efendimiz(s.a.s) şöyle demişlerdir: “Cemaatle kılınan namaz tek başına kılınan namazdan yirmi yedi kat daha sevaptır.” Burada “yirmi yedi kat” ifadesi sevabın çok fazla olduğunu belirtmek içindir. Yoksa sevapların sayısının olduğundan dolayı değil.

Cemaatle namaz Müslümanlar arasında sevginin gelişmesini sağlar. Cemaatle namaz Müslümanların birbirleriyle görüşmesini ve birbirlerinin dertleriyle ilgilenmelerini sağlar.

Cemaatle namaz ev halkıyla evde  kılınacağı gibi camilerde de kılınabilir. Camilerde kılınmasının şöyle bir güzelliği vardır: Yukarıda “cemaatle namaz Müslümanların birbirleriyle görüşmesini sağlar” ifadesine biz camilerde karşılaşırız. Yani camiler Müslümanların birbirleriyle tanışması ve kaynaşması için daha uygundur. Ayrıca camilerde zengin- fakir ,doktor-çöpçü hepsi yanyana namaza durur. Hiç kimse unvan veya mesleğinden dolayı öne veya arkaya geçemez. Bu da toplumsal birliği güçlendirir.