MARTİN RİCHARD DOCKS by Akbar Aslan - Ourboox.com
This free e-book was created with
Ourboox.com

Create your own amazing e-book!
It's simple and free.

Start now

MARTİN RİCHARD DOCKS

  • Joined Dec 2020
  • Published Books 21

1956 yılında Fransa’nın Paris şehrinde siyah düz saçlı cılız bir çocuk doğdu. Bay ve Bayan Docks çocuğun adını Martin Richard koymaya karar verdiler.Martin’in neşeli bir küçüklüğü olmuştu. Ama 7.sınıfta işler değişti. Babası Martin’e daha katı davranmaya başlamıştı. Okul yanısıra okuldan sonrada  aksi bir ihtiyar olan Bay Tom’un saatçi dükkanında çalışıyordu Martin. Aksi biri olmasına rağmen Bay Tom ,Richard’a oğlu gibi bakmıştı.

Martin haftada 3 avro kazanıyordu. Ve kazandığı paranın tamamını babası alıyordu.8.sınıfta Richard okuldan alındı ve günün tamamını işte geçirmeye başlamıştı. Kazandığı parayı babasından saklıyordu ve her gün dayak yiyordu. Dayak yemek Martin için bir sorun değildi,alışmıştı. Sakladığı parayla mürekkep ve kağıt alıyor, doyasıya yazı yazıyordu.Ama bir gün Bay Tom’un Marsilya’ya gitmesi gerekti. Günlerden birinde

2

Bayan Docks Martin’in yazdığı hikayeleri buldu. Okurken çok duygulanmıştı. Ama Bay Docks bunu görürse Martin’e çok kızardı ve bu nedenle kağıtları saklama kararı aldı.

Aradan bir ay geçti ve Bayan Docks kalp krizinden hayatını kaybetti. Zaten çok sinirli olan babasının bu ölümden sonra iyice psikolojisi bozulmuştu. Martin’i yurda gönderdi. Martin yurtta hayatındaki ilk arkadaşı olacak olan John Grue ile tanıştı.

“Selam, Ben Martin Richard.Eeee…”

“Eeee” ne?”

“Eee…Arkadaş olalım mı?”

“Bende John Grue. Memnun oldum.”

John’un elinde sağlam bir telefon vardı.Dakikalar sonra bir çığlık sesi duyuldu.”John Grue! Hemen odama geliyorsun”

Meğerse John’un elindeki telefon yurdun müdüresi Maria

3

Hanıma aitti ve John onu gizlice almıştı. 1 saat kadar sonra makyajlı bir kadın yanındada yakışıklı bir adam vardı.Adamın

boyu uzundu ama zayıfta değildi. Tombulda değildi, ortası gibi bişey. Yurda doğru ilerliyorlardı.. Bunlar John’un anne ve babasıydı. Yurt dışına gitmişler ve John’u buraya bırakmaya karar vermişler. John’uda alıp  uzaklaşıyorlardı ki John ,Richard’ı göstererek  annesine bişeyler anlatıyordu.Bir an durdular ve yurda geri döndüler.”Richard. John ile kardeş olmaya ne dersin ?”

4

 

 

 

 

 

YENİ AİLE

Grue ailesi ,Richard’ı evlat edinmeye karar vermişlerdi. Bayan Grue , Müdüre hanım ile konuştu. Richard’ın babası oğlunun orada daha iyi bir hayat sürebileceğini düşünerek evlat edinmeyi onaylamıştı. Ama onaylarken göz yaşlarına boğulmuştu. Grue ailesinin evine gittikleri zaman Martin’in gözleri kamaştı. 2 katlı şato gibi bir evdi. John’un kendi odası vardı içerisi muhteşemdi. Richard’A da eskiden kiler olarak kullandıkları boş odayı verdiler. Oda temizlendi tozları alındı ve Richard odasına yerleşti.

 

5

Grue ailesi Martin’in  okula gitmesi ve eğitim görmesini istiyorlardı.John ile aynı sınıfa gidecekti. Matematik dersinde çok kötüydü ve sırf bu yüzden eve her hafta matematik öğretmeni geliyordu.

Ama sınıfta türkçe konusunda Martin’in eline kimse su dökemezdi. Her ay bir hikaye yazıp sınıfa okuyordu. Türkçe Öğretmeni ,Martin ile gurur duymak yanısıra onu hikaye yarışmalarına yazdırmıştı. Martin, Paris çapında gerçekleşen yarışmada 4. oldu ve büyük bir sevinçle eve döndü.

Hafta sonuydu ve John’un kuzenleri 2 günlüğüne Berlin’den ,Paris’e geleceklerdi. Martin kardeşinden daha heyecanlıydı çünkü kuzenlerini hiç görmemiş tanımamıştı. Martin’in teyzesi ve Adam ve Hector adında kuzenleri gelecekti.

 

6

Bir Çarşamba sabahı gelmişlerdi. Saat gece 2 idi. Bayan Grue ve Martin dışında herkes uyuyordu. Bayan Grue yemek hazırlıkları yapıyordu, Martin ise annesine yardım ettikten sonra haftaya sınıfta okuyacağı hikayeyi tamamladı. Hector sarı saçlı kurnaz ve enerjik bir çocuktu. Adam ise sakin soğukkanlı siyah saçlı biriydi. Yani yolda görseniz “Kardeş değillerdir arkadaşlardır.” dersiniz. Geldikleri zaman ilk işleri Richard’ı tanımak oldu. Ondan hayat hikayesini anlatmasını istediler. Richard’ın yüzü düşmüştü. Başta anlatmak istemedi ama yeni kuzenlerini kırmamaya çalışıyordu bu nedenlede anlatmaya karar verdi.

 

7

Richard’ı çok sevmişlerdi. Kaldıkları 2 günün 2 gecesindede onlara yazdığı hikayeleri okuyor fıkralar anlatıyordu.

Ayrılma zamanı gelmişti. Adam ve Hector evlerine dönüyorlardı.Havalimanında hiç kimse göz yaşlarına hakim olamamıştı. Herkes içerisinde ne varsa dökmüştü.

8

 

 

 

 

 

 

MATBAA SERÜVENİ

 

Martin artık yazdığı hikayeleri herkes okusun istiyordu. Bu nedenle NEW NEWS GAZETESİ’ ne YAZAN MAYMUN lakabıyla kısa hikayeler yazmaya başladı. Bu işi gizli yapıyordu tabii. Her sabah erkenden kalkıp gazete bürosunun kapısının altından içeri bırakıyordu.

Bir gün Bay Grue kahkahalar ile eve geldi. Herkes başına toplanmıştı. Bay Grue , Yazan Maymun’un gazeteye gönderdiği bir metine takılmış gülüyordu.

9

Martin’in yüzüne bir anda kocaman bir gülümseme yerleşti. Demek ki yazdıkları sadece sınıftakiler değil herkes beğeniyordu. Ama bu metinlere karşı olanlarda az değildi. Çoğu insan yaşadıkları mahallenin aşağılanmasından ötürü NEW NEWS GAZETESİNE  dilekçe yazdı. Oysaki Martin sadece insanları güldürmek istiyordu. Mahalleyi aşağılamak gibi bir niyeti yoktu. Kısa süre sonra NEW NEWS GAZETESİ’nden YAZAN MAYMUN’un metinleri kaldırıldı. Martin bu seferde kendi gazetesini yapmaya karar verdi. Ama bunun için öncelikle matbaa öğrenmesi gerekiyordu. Annesi ve babasında kendisini matbaa bilen birinin yanına çırak olarak göndermelerini istedi. Annesi buna karşı çıksada, “Derslerini aksatırsın.” desede babası bu fikri iyi buldu ve Albert adında matbaa bilen bir genç ile anlaştı haftanın 2 günü -pazar ve cumartesi- matbaa bürosuna giderek orada bu işi öğreneceği kararına  vardılar.

10

Aradan 3 ay geçti ve artık yaz tatili gelmişti.John her gün arkadaşları ile gezinsede Martin matbaa bürosunda bir şeyler çıkartmayı öğreniyordu. Daha sonra annesinden ve babasından aldığı paralar ile kendisine bir daktilo aldı. Kendi gazetesinin ilk sayfasını yazmaya başlamıştı.Haftanın 3 günün de yazıyor 3 gününde gündemleri araştırıyor etrafı gözlemliiyor 1 gün ise John ile takılıyordu. Bu sayede her hafta 1 gazete hazırlayabiliyordu.Gazeteler haftalık olduğundan adını WEEK AGENDA NEWS -hafta gündemi gazetesi- olmalı diye düşündü.

Bu gazete başta çok ilgi gördü. Çünkü yalan haber yoktu ve  her pazartesi sabah saat 7’de gazete herkesin kapısında oluyordu.

Gazete işi 4 yıl sürdükten sonra bitti. Richard bu sefer uzun kitaplar yazmaya başlamıştı. İlk eseri olan BÜYÜLÜ GÖZ

11
This free e-book was created with
Ourboox.com

Create your own amazing e-book!
It's simple and free.

Start now

Ad Remove Ads [X]
Skip to content