by Özge Özdenir Yeğen
Copyright © 2021
İyi bir insan vatandaş yetiştirmek için yapılan çalışmalara eğitim denir.
Osmanlı devlet anlayışında eğitimin hedefi; itaatkâr, hoşgörülü, sorumluluklarını bilen, kanunlara uyan, başkalarına saygılı, yararlı kişiler yetiştirmekti.
1. ENDERUN
Bu okul II. Murat Dönemi’nde Edirne Sarayı’nda açılmıştır. Endurun’un en önemli özelliği, saray üniversitesi olmasıdır. Osmanlı Devleti’ni yönetecek idareci, komutan, devlet memuru ve sanatkârlar burada yetişmiştir. Bu okul İstanbul’un fethinden sonra Topkapı Sarayı’nda faaliyetlerine devam etme.
Devşirme sistemiyle toplanan Çocuklar, burada iyi bir Müslüman, güvenilir ve eski bir devlet veya usta sanatkâr olarak yetiştirilirdi. Daha sonraları Enderun’a Müslüman ailelerin çocukları da alınmıştır.
Enderun’da öğrenciler şu dört alanda eğitilirdi:
1. Beden eğitimi.
2. Saray İşlerini uygulamalı olarak öğrenme.
3. Yetenekleri çeşitli sanat dalında uzmanlaşma.
4. Teorik öğrenim yaparak İslami arttırma.
Eğitim-öğretim birbirini izleyen yedi oda (Koğuş) içinde yapılırdı. Bu odalar; Büyük Oda, Küçük Oda, Doğancılar Odası, Seferli Odası, Hazine Odası ve Has Oda’dır.
Enderun Mektebi, eski önemini yitirmekle birlikte 20. yüzyıla kadar varlığını devam ettirmiş 1909 yılında kapatılmıştır.
2. MEDRES E
Osmanlı Devleti’nin gün olduğu sistemlerin temel düşüncesini veren, eğitim ve sisteminin temel kurumu medreseler dir.
Medrese, nakli ve akli bilimlerin öğretildiği eğitim kurumudur. İslam dinine fotoğrafları bilimler nakli bilimleri oluşturur. Tefsir (Kur’an-ı Kerimin açıklaması), Fıkıh (İslam hukuku), Kelam (İslam felsefesi) nakli bilimlerdendir. Akli bilimler ise, bir yönüyle Allah’ın varlığını ve yüceliğini kanıtlayan, diğer yönüyle dünyanın düzenini ve özünü akıl yoluyla açıklayan bilimdir. Matematik, cebir , Tarih, Fizik, astronomi akli bilimlerdendir.
İlk medrese 1331 yılında Orhan Bey tarafından İznik’te açılmıştır. Buraya atanan ilk müderris ise Davud-ı Kayseri’dir. Daha sonra Bursa, Edirne ve İstanbul olmak üzere hemen hemen her Osmanlı başvur medreseler açılmıştır. Fatih Sultan Mehmet ve Kanuni Sultan Süleyman Dönemlerinde medrese eğitim ve öğretimi en yüksek seviyeye ulaşmıştır.
Medrese, esas itibariyle Hariç, Dâhil ve Sahn olmak üzere üç bölümden oluşuyordu. İlkokul düzeyindeki Hariç derslerini veren öğrenci, isterse ortaokul seviyesindeki Dâhil derslere devam ederdi. Öğrenci Dâhil medreselerini bitirdikten sonra Sahn medresesinde eğitimini sürdürdü. Sahn talebesi, danişmend veya softa (suhte) ismiyle öğrenim görür ve buralardan İcazetname denilen diploma ile mezun olurdu.
Medreselerde ders veren öğretmenlere Müderris , yardımcılarına da Müid denirdi.
Osmanlılarda eğitimin ilk basamağı Sıbyan Mektebi idi. Bunlara Mahalle Mektebi de denirdi. Hemen mahallede, caminin yanında bir Sıbyan Mektebi vardı. Sıbyan mekteplerinde eğitim karma ve ücretsizdi. Bu okullar vakıflar eliyle yönetilirdi. Din bilginleri, kadı, doktor, matematik ve astronomi bilginleri gibi Osmanlı aydınlarının büyük kesimi medreseden yetişiyordu.
Osmanlılarda ilköğretim II. Mahmut hale zorunlu hale getirilerek 1847 yılında Sıbyan Mektepleri Talimnamesi yayınlandı. Bu talimnameye göre eğitim ve öğretimin süresi dört yıl olarak belirlenerek öğretilecek okula devam etmesi zorunlu hale getirildi Tanzimat’tan sonra Avrupa’dan örnek yeni ilköğretim okulları açıldı. İlköğretim Sıbyan Mektepleri (Ana Okulu), İptidai ler (İlkokul) ve Rüştiye ler (Ortaokul) olmak üzere üçe ayrıldı.
Osmanlı Devleti’ndeki genel amaçlı orta öğretim kurumlarının belli başlı başlıcaları “İdadiler (Ortaokul), Sultaniler (Lise) ve Darulmaarif (Rüştiyeler ile Darülfünün arasında eğitim veren lise dengi okul) ‘tir” .
Osmanlı Devleti’ndeki yüksek öğretim kurumları ise Darülfünündür. 1871 yılında kapatılan Darülfününlar zaman zaman açılmışsa istenilen sonucun alınmaması üzerine 1933 yılında kapatılarak yerine üniversiteler açılmıştır.
Medreseler, kuruluş döneminden Tanzimat ‘a kadar bilim ve adalet hayatına önemli ölçüde de yönetime hâkim olmuştur. Batıdaki geliş ayak uyduramayan medreseler, Tanzimat gelişmeyi engelleyen kurum haline gelmiş ve 3 Mart 1924 yılında çıkarılan “ Tevhid-i Tedrisat Kanunu ” ile kapatılmışlardır.
Medreselerin bozulma nedenleri :
1. Medreselerde pozitif bilimlere Yeterince importance verilmemesi.
2. İlmiye mensuplarının hak etmediği halde terfi ettirilmesi.
3. Rüşvet ve iltimas ile müderris yapılması gerekiyor.
4. Softa (suhte) denilen medrese talebelerinin mezuniyetten sonra iş bulamayıp Celali isyanları na katılması.
5. Okumuş kitlenin memuriyet dışında herhangi bir sahaya sevk edilememesi.
NOT: Tanzimat dönemine kadar bütün eğitim kurumları Şeyhülislam a bağlı idi.
3. AZINLIK VE YABANCI OKULLARI
Osmanlı Devleti, birçok millet ve kültürü içinde barındırıyordu. Bu bazen, Osmanlı topraklarında yaşayan ve Türk olmayan pek çok azınlık kendi okulunu açmıştır. Azınlık okulları, gayrimüslim topluluklara bağlı eğitim kurumlarıdır. Azınlık okulları, patrikhaneler ve hahamhaneler vermeden bağımsız olarak yönetilmişlerdir. Azınlıklara ait okullar, genellikle kiliselerin yanında ona bağlı olarak açılmaktaydı (Fener Rum Papaz Mektebi, Heybeliada Papaz Mektebi, Musevi Asri Mektebi azınlık okullarındandır) .
Azınlık okullarının başında, Avrupalı devletlerde politik çıkarlarına uygun düşen herhangi bir Osmanlı azınlığını koruma bahanesiyle okullar açıkmışlar ve onlar yazlarını çıkarlarını sürdürmeye çalışmışlardır. Bu tür Fransızlar Saint Benoit, İngilizler Beyoğlu Kız lisesi ile Nişantaşı İngiliz Erkek Lisesini, Amerikalılar ise Robert Kolejini açmışlardır. Bu devletlerden başka Almanya, İtalya, Avusturya, İran ve Rusya’da Osmanlı Devleti’nde okullar açmıştır.
Published: Jan 12, 2021
Latest Revision: Jan 12, 2021
Ourboox Unique Identifier: OB-1001406
Copyright © 2021