AK HUN İMPARATORLUĞU
AVRUPA HUN İMPARATORLUĞU
ALTINORDU DEVLETİ
Sabiha Gökçen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
Düzce Borsa İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
AK HUN İMPARATORLUĞU
(EFTALİTLER)
(MS 420-552)
Ak Hun İmparatorluğu (Eftalitler)
Büyük Hun İmparatorluğu’nun dağılması üzerine, Hunların büyük bir kısmı Volga’nın doğru göç, bir bölümü de Güneye doğru inmiştir. Güneye inen Hunlar daha sonraları Ak Hun İmparatorluğu’nu kurmuşlardır.
Ortadoğu Hunları da denen Ak Hunlar, bir yüzyıldan fazla bir süre Horasan, Pencap, Afganistan, Hindistan, Harezm, İran ve Doğu Türkistan bölgelerinde egemen olmuşlar ve imparatorluklarını sürdürmüşlerdir.
Çin kaynaklarında Ak Hunlar hakkında geniş bilgi vardır. Ak Hun devleti içinde bazı Moğollar ve İranlılar da yaşamışlardır. İmparatorluğun egemen bir topluluk çoğunluğu ise Hunlar’dan gelme Türklerdi.
Ak Hunların Kuruluşu (420)
İç Asya’dan göç hareketiyle birlikte Orta Asya’ya inen Hunlar, bölgedeki siyasi yapı yazın için kabileler halinde birleşerek iletişimlerini devam ettiriyorlardı. Göç hareketiyle değişen devam eden iki büyük kabile olan Uar ve Hun kabileleri, 3. YY ortalarında güçlenerek bölgelerinde söz sahibi oldular. 350’li dünyada, bugünkü Afganistan’ın kuzey bölgesinde siyasi bir güç haline gelen Uar ve Hun kabileleri, 400’lü yılların başına doğru birleşerek güçlenip bulunduğu bölgeyi yönetmeye başladılar. Nihayetinde 430 yılında Aksuvar’ın yönetime geçmesiyle İmparatorluk halini aldılar. Kabile düzeninden İmparatorluk düzenine geçmeleri nedeniyle, Ak Hunların kuruluşunu 420 olarak kabul edebiliriz.
Ak Hunların Tarihi:
Eftalit Devleti kuruluşunun hemen ardından Sasaniler’e karşı uzun sürelik bir savaşa başladı. Savaşta Sasaniler peş peşe büyük yenilgiler aldılar. Yapılan savaşlar İran tam mağlubiyete uğratılmış Horasan üzerinde Eftalit hakimiyeti kurulmuştur. Ayrıca, İran uzun süre Eftalitleler’e yıllık haraç ödemek zorunda kaldı.
Akhunlar, 484’te ortaya çıkan Mazdek İsyanının bastırılmasında Sâsânîlere yardım ettiler. İsyanı kontrol altına alamayan Sasani hükümdarı Şah Kavad Akhunlara sığındı.Akhunlardan 30.000 kişilik bir atlı birlik alarak İran’a gelen Şah isyanı bastırdı.Bu olaydan sonra Akhunlar Sasaniler üzerinde büyük bir nüfuza sahipler.
Ak Hunlar 480 yılında ilk saldırılarını yaptılar ve bir süre sonra Kuzey Hint bölgelerini egemenlikleri altına aldılar. Valahbi racalarından Batarka, Toraman’ın iç bölgelere doğru ilerlemesini durdurmayı başardı. İki taraf arasında “savaşta Toraman başarısızlığa uğradı. Toraman’ın ölümünden sonra Ak Hunlar duraklama dönemine girdiler.
İskender ve Kuşan Hükümdarı Kanişka’dan sonra Toraman Hindistan’ın üçüncü fatihidir.
Ak Hunların Tarihteki önemi:
Göçebe bir kavim olan Ak Hunlar devlet kurduktan sonra da göçebeliklerini sürdürmüşlerdir. Bu özellikleri taşıyan ilk Türk devletidir. Bu bakımdan Türk tarihi içinde ayrıca bir bakıma sahiptir.
Ak Hunlar da at sırtında yaşayan bir kavimdi. Hem günlük yaşamda, hem de kültür ve sanatlarında hayvan konusuna önem veriyorlardı. Eserlerinde ve süslemelerinde hayvan motifleri göze çarpmaktadır. Göçebe yaşam çadır olgusunu sürdürmüş, sosyal yaşam ve ilişkiler ile beraber kültür ve sanat olguları da buna göre biçimlenmiştir.
Ak Hun kültürü Göktürk kültürüyle benzerlerine sahiptir. Devlet teşkilatlanmaları ve sosyal hayat hemen hemen aynıdır. Ak Hunlar bulundukları sahanın dışarıdan de etkilenmişlerdir. Türkiye’de görülmeyen motifler Ak Hun’da vuku bulmaya başladı. Bunlara en önemli örnek Tavus kuşu figürü olacaktır. Hakanın tahtının tavus kuşu ayakları üzerinde olması gibi etkiler, İran ve Hint kültürü etkileridir.
Ak Hunların Yıkılışı:
1.yüzyılın ilk yarısında güçlü dönemlerini yaşayan Akhunlar, aynı zamanda Asya’nın ipek ticaretini de ellerinde bulunduruyorlardı.552 yılında Göktürk Devleti kurulunca, Göktürklerin batı illerini yönetmekte olan İstemi Yabgu, düşmanları olan Avarlarla iyi ilişkiler içinde Akhunların kullanımı için Sâsânîlerle anlaştı. Akhunlar, Göktürklerin ve Sâsânîlerin ortak saldırıları sırasında yıkıldılar ve toprakları, bu iki devlet arasında paylaşıldı (564 veya 557). Bu şekilde, iki yüz yıllık bir egemenlikten sonra Hunların son bölümü de tarih sahnesinden mesaj oldu.
Ak Hun İmparatorluğu Hükümdarları
1) Aksuvar (420 – 470)
2) Toraman (496 – 502)
3) Mihirakula (502 – 530)
4) 530 – 562 görevinde kimin kağanlık yaptığını tespit edilememiştir.
AVRUPA HUN İMPARATORLUĞU
(MS 375-469)
MS 375 yılında bugünkü Macaristan topraklarında kurumuş olan Avrupa Hun İmparatorluğu Avrupa’da kurulan ilk Türk Devletidir. İmparatorluk 454 e kadar yaşamını sürdürdü. Çok geniş bir bölgeye sahip olarak Balkanlarda hüküm sürdü. Avrupa Hun İmparatorluğu, aynı zamanda tarihe çok önemli hükümdara sahiptir. Balkan seferleri ile İtalya seferi ve Batı Roma (Galya) seferleri Avrupa Hun İmparatorluğu’nun adını altın harflerle çıktı.
Avrupa Hun İmparatorluğu’nun Kuruluşu
1.Yüzyılın sonlarında Batıya doğru göç eden Balamir önderliğinde Hunlar, bu doğrultuda Kavimler Göçüne sebep olmuşlardır. Hunların bir bölümü doğuya doğru göç etti. Ancak diğer bölümü ise Batıya doğru ilerledi. Balamir’in ölümü ile beraber Hunlar Uldız liderliğinde ilerleyişini devam ettirdiler. Karpat dağlarını aşarak Macaristan’a kadar Başarılı bir şekilde ilerleyen Hunlar, daha sonra Macaristan’da Uldız liderliği altında Avrupa Hun İmparatorluğu’nu kurdu.
Avrupa Hun İmpratorluğu Sınırları
Avrupa Hun İmparatorluğu kurulduğu yer oldukça geniş bir bölgeye yayıldı. Özellikle Uldız döneminde Orta Avrupa’dan Hazar denizine kadar çok geniş bir sınıra sahip oldular. Böylece batının kısmı bir kısmı ile beraber Rusya’nın bir bölümü o dönem Avrupa Hun İmparatorluğu egemenliği altına girmişti. Başarı merkezi bir otoriteye sahip güçlü devlet olmayı başaran Avrupa Hun İmparatorluğu, bunu daha çok Uldız döneminde gerçekleştirdi. Attila döneminde devlet en geniş sınırlarına ulaşmıştır.En geniş sınırlara sahip olanlar dönemlerde Hazar Denizi’nin doğusuna kadar uzanmışlardır.
Uldız Dönemi
Avrupa Hun İmparatorluğu’nun çevre politikası Uldız Zaman Aşamasında. Bu politikaya göre; Bizans baskı altında tutulacak ve Cermen kavimlerine karşı Batı Roma İmparatorluğu ile işbirliği yapılacak. Hunların Tuna boylarında görülmesi Kavimler Göçü’nün ikinci büyük dalgasını başlattı. Bunun için Barbar Kavimleri Roma topraklarına girmeyeca, Batı Roma Uldız’dan yardım istemiştir. Uldız, yandan da Batı Roma’yı (Barbar) kurtarmış, yandan da Vandal, Süev, Alan gibi Germen kavimlerini Ren Nehri ötesine, Galya’ya (Fransa) zorladı.
409 yılında Tuna’yı geçen ve Bizans’a yetenek göstermek isteyen Uldız, kendisiyle barış görüşmeleri yapmak için gönderilen Bizans elçisine “Güneşin battığı yere kadar onun yeri zapt edebilirim” diyerek meydan okumuştur. Uldız zamanında Hunlar, Orta Avrupa’dan Hazar Denizi’nin doğusuna kadar kopuş geniş topraklara sahip olmuşlardır. Onun araştıracağı Hunlar, V yüzyılda otoriteye sahip kuvvetli bir devlet olarak ortaya çıktılar. Uldız’ın 410 yılında ölümünden yerine Karaton geçti.
Rua Dönemi
Karaton’dan sonra 422 yılında yerine Hun hükümdar ailesine mensup dört kardeşten biri olan Rua geçti ve ülkeyi diğer kardeşleri Muncuk, Oktar ve Aybars ile birlikte yönetti. Rua, Bizans üzerine bir sefer düzenledi (422). Hiç bir direniş gösteremeyen Bizans, ağır bir vergiye bağlandı. Bu sırada Batı Roma, iç karışıklıklar içinde bulunuyordu. Bu durumdan isteyen Bizans imparatoru II. Theodosius (408-450) İtalya üzerine ordu ve donanma gönderdi. Bu gelişmelerde Batı Roma Rua’dan yardım istedi. Hun hükümdarı Rua da, 60 bin kişilik bir kuvvetle İtalya üzerine yönelince, II. Theodosius savaşmayı göze alamadan çekilmek zorunda kaldı.Buna rağmen Bizans, fırsat buldukça Hun hayatta kalan toplulukları kışkırtmaktan da geri durmuyordu. Bunun üzerine Rua, Bizanslı tüccarların Hun ülkesinde ticaret yapmaları ve ücretli asker toplamalarını yasakladı. Bizans üzerine yapacağı yeni bir sefere hazırlanırken 434 yılında öldü. Yerine Muncuk’un oğlu Attila geçti.
Attila Dönemi
Rua’dan sonra Hunların başına Attila ve gelin Bleda birlikte geçtiler (434). Onun ne kadar büyük hacmi Bleda ile tahtı paylaşmış ise de, tüm yetkiler Attila’da olmuştur.
Attila, Bizans’a sığınan Hun kaçakları meselesini görüşmek üzere gelen Bizans heyetiyle 434 yılında Margos Barışı’nı imzalamış ve Bizans’ı vergiye bağlamıştır.
Fakat Bizans’ın antlaşma şartlarına uymaması nedeniyle Attila Bizans hâkimiyetindeki Balkanlar’a seferler düzenlemiş bu seferler içinde Bizans’la 447 yılında Anatolios Barışı imzalanarak Bizans’ın ver vergi üç katına çıkarılmıştır.
Böylece Bizans; Attila’ya bağlı bir devlet hâline gelmiş ve Avrupa Hunları bölgedeki en etkin siyasi güç oldugunu.
Attila Avrupalılarca “Tanrının Kamçısı” olarak nitelendirilmiştir.
Avrupa Hun Devleti, Bizans’la ilk kez savaşan ve antlaşma imzalayan Türk Devleti’dir
Attila’nın faaliyetler, Germenlerin ünlü destanı Nibelungen (Nibelungen) ‘e konu olmuştur. Bu destanda Attila’dan Etzel ismiyle bahsedilmiştir.
Attila, Türk veraset anlayışında ilk değişimi gerçekleştiren hükümdardır. Yönetimi “babadan oğla geçen hükümdarlık sistemi” ne dönüştürmüştür.
Attila’nın Seferleri
- Balkan Seferi (441–442)
Bizans’ın Margos Antlaşması’nın şartlarına uymaması, Bizanslı tüccarların ticari ilişkilerde sahtekârlık yapma Hunları aldatmaları üzerine Attila, Bizans üzerine sefere çıktı. Savaşın sonunda Bizans ödemekte olduğu vergiyi artıracaktı. Ayrıca bazı sınır kaleleri ile Tuna boyundaki kaleleri ele geçiren Attila, böylece Balkanlar’ın yolunu Hun ordularına açtı.
II. Balkan Seferi (447)
Bizans’ın, Hun kaçaklarını geri vermekte ağır davranması, Hun yönetimindeki bazı Germen kavimlerini kışkırtması, yıllık vergisini ödemek istememesi gibi nedenlerden dolayı Attila, yeniden Bizans üzerine sefere çıktı (447). Bizans İmparatoru II. Theodosius barış istemek zorunda kaldı.Bizans elçisi Anatolyos ile Attila arasında yapılan bu antlaşmaya Anatolyos Antlaşması denir. Buna göre;
– Bizans, ödediği yıllık vergiyi üç katına çıkaracak, Bizans, savaş tazminatı ödeyecek,
– Niş’de bir ortak pazar kurulacak,
– Tuna’nın beş günlük masraf askerden arındırılacaktı.
Batı Roma (Galya) Seferi (451)
Bizans üzerinde kesin egemenlik kurduğuna inanan Attila, bu sefer Batı Roma’ya yöneldi. İki ordu, Batı Roma’nın asker deposu sayılan Galya’nın Katalon Ovası’nda karşılaştı.
İtalya Seferi (452)
Attila, İtalya’ya, 452 yılında yüzbin kişilik bir orduyla Alpleri aşarak girdi. İtalya, Attila’nın karş bir ordu çıkaramadı. Roma Senatosu büyük bir korku içine düştü ve hemen barış görüşmeleri için, Papa I. Leon başkanlığında bir heyeti Attila’ya gönderme kararı aldı.
Papa I. Leon, Attila’dan tüm Hrıstiyanlık dünyası adına Roma’yı bağışlamasını istedi. Attila eski bir uygarlık merkezi olan Roma’yı tahripten kaçınıp, Papa’nın ricasını kabul etti ve geri döndü. Attila İtalya seferi dönüşünde 453 yılında öldü.
Avrupa Hun İmparatorluğu’nun Yıkılışı
Attila öldüğü zaman arkasında İlek, Dengizik ve İrnek adlarında üç oğullar barakmıştı. Yerine geçen oğulları, devlet idaresinde başarılı olamadılar. Taht için yapılan kavgalar Hunları zayıf düşürdü. Bu nedenle Hunların büyük bir kısmı Karadeniz’in kuzeyindeki geniş düzlüklere çekildi. Hunların bir kısmı Orta Asya’ya geri döndü. Bir kısmı ise Avrupa’ya doğru ilerleyen Avarlara katıldı.
Avrupa Hun İmparatorluğu Hükümdarları
1) Balamir (375 – 395)
2) İldız (395 – 410)
3) Karaton (410 – 415)
4) Muncuk (415 – 425)
5) Oktar (425 – 430)
6) Rua (430 – 434)
7) Bleda (434 – 445)
8) Attila (445 – 453)
9) İlek (453 – 454)
ALTINORDU DEVLETİ
(MS 1227-1502)
Tarihteki en önemli devletlerden biri olan Altın Ordu devleti bazı kaynaklarda Altınordu Devleti olarak da geçmektedir. Altın Ordu Devleti Türk Moğol hanlığı ile kurulan bir devlettir. Altın Ordu devleti Cengiz Han öldükten sonra ortaya çıkmış olan devletlerden birisidir.
Altın Orda devleti Kıpçak Türkçesi, Çağatay Türkçesi ve Moğolcanın yaygın olduğu bir devlettir.
Altın Ordu Devleti Kuruluşu
Cengiz Han ölümünden önce topraklarını oğulları arasında paylaştırmıştır. Seyhun Irmağı ve Baykal gölü de oğullarından biri olan Cuci’ye verilmişti. Cengiz Han’ın torunu olan Batu Han’ın çocuğu Cuci’nin ölümünden sonra babasına kalan yerlere sahip oldu. Cuci’nin küçük oğlu Batu Han Altın Ordu Devleti topraklarını iyice genişletmiş ve Batı’ya seferler düzenlemişti. Daha sonra ise bu toprakları Orda Han ile paylaştı. Böylece topraklarını genişleten Altın Orda 1242 egemen ilan edilmiş oldu.
Altın Ordu Devleti Kurucusu
Altın Ordu Devleti Cengiz Han’ın oğlu olan Cuci Han tarafından kurulmuştur.
Altın Ordu Devleti Tarihi
Altın Ordu Devleti 1242 yılında kurulmuş bir Türk Moğol birliğidir. Altın Ordu Devleti Moğol imparatorluğundan sonra kurulmuştur. Devlet mutlak monarşi ile yönetilmekteydi.
Altınordu adı Moğolca’da çadır demek olan “Orda” kelimesinden gelir. Hanların ordugahında han çadırının üzeri altın kaplama olduğu için, bu çadıra “Altınordu” deniliyordu. Zamanla bu kelime Türkçe’de “Altınordu” şeklinde yazılır. Altınordu devletinin başkenti Saray Berke’dir.
Altın Ordu Devleti’nin siyasi yapısı Cengiz Han’ın koyduğu yasalarla yapılmaktaydı. Altın Ordu Devleti Türk Moğol su bir ordudan oluşmaktaydı. Devlet kurulduktan sonra Türk Moğol karış olan bu ordu Rusların bölgelerine istila günü. Bundan da Rus yurtları pek çok kez bölünmek zorunda kaldı.
Altın Ordu Devleti’nde bulunan köylerin bölümünde bir teşkilat kurulmuştur.
Batu Han, Saray oturuyor fakat hukuken, Karakurum’da oturan ve Büyük Hakan olan amcası Ögeday’a (Oktay’a) bağlı bulunuyordu. Ögeday Han’ın yerine Büyük Hakan olan Mengü 1259’da ölünce, Batu Han, Karakurum’la ilişkilerini gevşetti, ama şeklen hala oraya bağlı idi.
İmparatorluğun doğu yöresine Ak Ordu, Batu Han’ın hakim olduğu batı bağlantı ise Gök Ordu denmiş, sonradan Gök Ordu’nun adı Altın Ordu olmuştur. Bugün Altın Ordu diye andığımız devletin ilk adı işte bu Gök Ordu’dur. Devlet ikiye ayrılmış, fakat Ak Ordu hanları Altın Ordu Hanı’na bağlı kalmışlardı.
Batu Han’ın ölümünden sonra yerine küçük küçük Berke Han geçti (1257). Berke Han, kendi adına sikke bastırmak Karakurum’la ilişkisini keserek bağımsızlığını ilan etti. Ayrıca Yenisaray şehrini kurarak burasını yeni başkent yaptı.
Altın Ordu Devleti Hükümdarları
– Cuci Han
– Batu
– Sertak
– Ulakçı
– Berke
– Gey yok
– Mengü Temür
– Tuda Mengü
– Tula Buka
– Tohta
– Gıyaseddin Muhammed
– Tinibeg
– Canibeg
– Berdibeg
– Kulpa
– Muhammed
– Kildibek
– Hızır
Altın Ordu Devleti Sınırları
Rusya’nın Avrupa topraklarından, Karadeniz’in Kuzey bölgesinden Gürcistan’a kadar, Ukrayna ve Kazakistan’ın Avrupa toprak hepsi Altın Ordu Devletine aitti.
Altın Ordu Devleti Yıkılışı
Altın Ordu Devleti’nin yıkılışı aşamalarına bağlı olarak gerçeklemiştir. En önemli olay ise Emir Timur ve Altın Ordu Devleti hükümdarı olan Toktamış Han’ın mücadelesinden geçmektedir. Emir Timur, Timur İmparatorluğu başında iken düzenlemiş olduğu seferler Altın Ordu Devleti için bir tehdit olarak görülmedi.
1260 ve 1280 yılları arasında ise Altın Ordu Devleti fetret devri dönemine girmiştir. Geçen 20 yıl boyunca Altın Ordu Devleti bazı iç karışıklıklar ile uğraşmıştır. Kardeşler arasında hükümdarlık ve taht kavgası devletin karışıklığa sebep olan en büyük etmenlerden biri olarak öner.
Altın Ordu Devleti hükümdarı Berdibeg iç karışıklıkları önleyememiş ve devlet iyice zayıflamış duruma gelmiştir. Geçen bu fetret devrinde 25 tane hanlıkleri ile mücadele etmiş ve bu yazışma devam olarak iç işleri ile uğraşmaya koyulmuştur. Bundan sonra bu hiç soru sorulmadı. Urus Han’da bu karışıklıklardan korkarak Timur’a sığınmak zorunda kalmıştır. Bu durumda ise Timur ve Toktamış arasında ki ilk tanışma gerçekleşmiştir. Bu şekilde devlet zamanla parçalanmış ve yıkılmak zorunda kaldı.
Published: Nov 14, 2020
Latest Revision: Nov 14, 2020
Ourboox Unique Identifier: OB-934536
Copyright © 2020