TEK MİRASIM DÜNYA ORTAK ÜRÜN

by İlknur Zoroğlu

Artwork: TEK MİRASIM DÜNYA

Joined Jun 2020
Published Books 1

İÇİNDEKİLER

DURMUŞ ALİ ÇOBAN ANADOLU LİSESİ ……. 2

FİLİZ ABALIOĞLU ANADOLU LİSESİ ……….. 6

GÜNGÖR ASLAN ANADOLU LİSESİ ………… 12

CUMHURİYET ANADOLU LİSESİ ……………. 18

Durmuş Ali Çoban Anadolu Lisesi

Kompartmanın boğucu havasında yerden sırılsıklam olmuş saçlarımın Arasında gezinen hafif esintiyle “Bilet Kontrol” lafı beni kendime getirdi.Güneş tam tepeye çıkmış yakıcı sıcaklığıyla burçak tarlalarının arasindan bana haykırıyordu. “Hadi kardeşim seni mi bekleyeceğiz.” Dedi adam.Bir bir el çabukluğuyla ceketinin cebinden buruş buruş olmuş bileti çıkarıp adama verdim.

TEK MİRASIM DÜNYA ORTAK ÜRÜN by İlknur Zoroğlu - Illustrated by TEK MİRASIM DÜNYA - Ourboox.com

Kaç saattir yoldaydım, artık bir an önce köyüme varmak istiyordum.Her yaz bu anı iple nasıl çektiğimi hatırladım. Az kalmıştı işte.İstanbul’un egzoz dumanını, gürültüyü, trafiğini, çektikten sonra köyüm bana cennet gibi geliyordu.Canım ded em ben gelmeden hasada başlamazdı…

Filiz Abalıoğlu Anadolu Lisesi

Bizim köyün hasadı da bir başka bağlıdır. Köy meydanına kazanlar kurulur, tarhana aşları pişirilir, çoluk çocuk, genci yaşlısı herkes toplanırdı.Toprağın bereketi, güneşin aydınlığı insanları yüzlerine yansırdı. Özlediğimden ülkenin yorulduğumdan mı bilmem yolculuk bitince çok mutlu oldum. Eve koştum herkese sarıldım mutluluktan ağladım. Ben bu coşkuyu yaşarken ailemdeki durgunluk, keyifsizlik çok tuhaftı. Beni gördüklerine sevinmişlerdi fakat bu başka bir şeydi. Dedemin kahveden gelmesini ve durumu onun anlatacağını söylediler.Tabi dakikalar geçmek bilmedi.

Nihayet dedem gelince olanı biteni anlattı. Benim cennet köyümde kuraklık başlamış ürünler anca karın doyururmuş.Kışı zor geçireceklermiş. Üstelik baharı yaşamadan yaz geldi. Gençler iş bulmak için memleketlerini, sevdiklerini terk edip şehre göçmeye başlamışlar. Biz şehirden nefes alalım yaşam buralarda diye koşa koşa gelirken köyde insan kalmamış. Bu da yetmezmiş gibi dün köye ellerinde ne olduğu bilinmez aletleriyle bir sürü adam geldi.

Köye gelen adamların kahvede anlattıklarına göre köyümüze termik santral kuracaklarmış. Hazırlık yapmak için şirketler içindiriş. Köyümüze refah, Gerek, huzur getireceklermiş.Sanki bunlar yoktu köyümde. Dedem hemen itiraz olduğu, termik santralin kömürle çalışmasını, köyün havasını kirleteceğini, hava olmazsa önce lütfen sonra hastalanacağınızı zaten kuraklıkla uğraştıklarını söylemiş. Enerjiye ihtiyaç olduğu şehirlerde nüfusun ne kadar çok olduğu, bur adan konuşmanın kolay olduğunu söyleyerek dedeme karşı durmuşlar. Evdeki cenaze çıkmış havası anlaşılmıştı. Bu insanlara, cennet köyüme yardım etmeliydim ama nasıl?

Güngör Aslan Anadolu Lisesi

Sadece dedemin itirazı ile olacak gibi değildi. Köyde kalan büyüklerle bir araya gelip termik santralin kurulmasını önlemeliydik. Öncelik köylüme termik santralin köyümüze vereceği zararlardan bahsettim. Termik santrallerde üretim altında açığa çıkan azot oksit, kükürt dioksit gibi zararları kullanarak salındıkları çevredeki kullanım için tehdit oluşturduğunu, yapılan araştırmalara göre. Bu son zararların gazlarından etkilenen sadece insanlar değil aynı şekilde bu gazların etrafta yer alan hayvanlara da zarar verdiğini çevre çevre tarlalarda yer alan tarım ürünlerine, su kaynaklarına ve ormanlarada zarar vericisinin nasıl olduğunu belirtiniz.

Üretim ortamında bacalardan salınan küllerin insanları tarafından sol çevrede çevre riskini arttırmaktadır, bacalardan yayılan gazların asit yağmurlarının oluşmasını neden olmaktadır. Ayrıca ağaçların tahrip olmasının hayvancılığı da etkilediğini anlattım.

Santrallerde yüksek sıcaklıklarda elde edilen buharın soğutulması için gereken yer altı suları ya da akarsuların kullanıldığını ancak seçtiğiniz soğuk su yerine bırakılan sıcak kullanım ortamı. beraberinde büyük tahribatlar da getirdiğine hep birlikte kanaat getirmiştik. Gerek köyümüzün gerekse yakın çevre yerlerin enerji ihtiyacının sadece termik santrallerle değil doğaya zarar vermeyen rüzgar tribünleri, güneş panelleri gibi yani yenilenebilir enerji türleri ile de kullanılabilirabileceğini söyledi. Termik santraller köyümüze girmeyecekti ve koşullar köyüm, şehrin karmaşasından kaçıp dinlenebileceğimiz rahat nefes alıp organik beslenebileceğimiz bir yer olarak kalacaktı.

Cumhuriyet Anadolu Lisesi

Köyün ileri gelenleri; termik santralin insanlara ve çevreye göre zararlarla ilgili yaptığım açıklamaları, pürdikkat dinliyorlardı. İçlerinden bir tanesi:,

-Kızım, sen gazeteci değil miydin İstanbul’da. Deden, gazeteci torunum geldi! diye bahsederdi hep senden.

-Evet, gazeteciyim.

-E, tamam o zaman! Bizler, onu ne kadar meselenin ciddiyetini çok iyi anlamış olsak da bu sorunu çözmek için senin kadar dilimiz dönmez ki bizim! Sen ; büyük şehirlerde tahsil edilmiştir, bilinçli, kültürlü bir insansın.Sorunu çözmek için nereden başlanmıştır gerktiğini bile bilmiyorum. Bu işin, kâğıda dökülmesi gereken kısmı da var. İki kelamı zor bir araya getiriyoruz. Kağıdı nasıl yazalım? Bu işi, üst makamlara nasıl duyuralım biz. Köy halkı adına, bu işin başladığını sen üstleniversen? Önderlik etsen bize? Hem okumuş insanı, daha çok dikkate alırlar. Biz ne söylesek, dinletemeyiz lafımızi. Bak, ne güzel anlatıyorsun;termik santrallerin çevreye ve insanlara göre zararları! Bizim dilimiz, bunlara dönmez ki ikna edelim onları! Köy halkı adına öncülük edecek birine ihtiyacımız var.

-Elbette, elimden geleni yaparım. Çocukluğum bu köyde geçti benim. Bu köy, sizin olduğu kadar benim de köyüm. Büyük kentin kirli havasından, stresinden, kalabalığından kurtulmak için onu yaz bu köyde alırım soluğu alır. Ama termik santral kurulursa, bu köyün de büyük şehirlerden hiçbir farkı kalmaz! Ne soludunuz hava ne içtiğiniz su ne de yediğiniz ekmek … Hepsi birer zehire dönüşürünüz için! Tabiat, hayvanlar, ekip biçilmiştir topraklar; en az kullanmak kadar bu tehlikeden nasibini alacaktır.

Öncelikle; termik santrallerin zararlarını muhtara da anlatıp onu da ikna etmeliyiz.Aynı zamanda bende termik santrallerin kurulduğu yerlerle ilgili geniş çaplı araştırma yapacağım.Hatta bu tehlikeye maruz kalmış köy ve kasabalara bizzat gidip halkla röportaj yapacağım. Yerinde tespit, ikna gücümüzü artıracaktır. Termik santralin o çevrede yaptığı tahribatlarıda , video kayıtlarıyla kanıtlayayım. Ayrıca bu konuya, gazetemizde de yer verirsek dikkatleri de üzerimize çekmiş oluruz. Medya yoluyla daha geniş kitlelere ulaşıp onların da desteklerini alırsak; sadece köyümüze değil başka köylere de termik santrallerin kurulmasını engellemiş oluruz böylelikle. Farkındalık yaratırız insanlarda. Kalabalık kitlelerin tepkisi daha çok dikkat çekecek ve dikkat alınacaktır.

Muhtar da hem kaymakam beyle görüşür meseleyi hem de üst makamlarla yürütülmesi gereken resmi işlemleri yürütüp bu işin takibini yapar. Ayrıca köylümüzün ve çevre köylerinin halkının da imzalarını toplarız, tepkili olduğumuza dair.

Sözümü bitirdiğimde, köy halkının umudu ve sevinci, gözlerinden okunuyordu. Köye geldiğim halkın yüzünde gördüğüm o huzursuzluk, tedirginlik ve kaygı ifadesi; yok olmuştu şimdi. Köyün o kasvetli havası dağılmış; köy rahat bir nefes alabilmişti şimdiden. Ayrıca; o saf kalpli, iyi niyetli, güzel insanların tekrar tekrar bana teşekkür edip minnet ve şükranlarını dile getirmeleri; her şeye değerdi doğrusu.

Termik santral, neleri kirletmezdi ki!

Havası kadar temiz, toprağı kadar cömert, tabiatı kadar doğal olan köy insanını, bir kez daha yüreğimle kucakladım.

This free e-book was created with

Create your own amazing e-book!
It's simple and free.

Start now

1 thought on “TEK MİRASIM DÜNYA ORTAK ÜRÜN”

İlknur Zoroğlu 4 years ago
Sevgili Öğrencilerimiz proje çalışmalarımızda öğrendiklerinizi hikayemizde bir araya getirdiniz.Hikayemizde gördük ki projemiz hedefine ulaşmıştır.Her birinize çok teşekkür ediyor, iklim değişikliği ile ilgili farkındalığınızı kaybetmemenizi ekosistemimize ve biyoçeşitliliğimize sahip çıkmanızı diliyoruz.
TEK MİRASIM DÜNYA
Proje Danışman Öğretmenleri