Sevgi ve Barış son günlerde geri dönüşüm konusuna ilgi duymaya başladılar. Geri dönüşüm hakkında bir belgesel izlediler. Bu belgeselde geri dönüşüme dair çok faydalı bilgiler vardı. Sevgi Barış’a dönerek:
-Duydun mu Barış? Evimizdeki çöpe attığımız cam eşyalar, plastikten yapılmış ürünler, kağıtlar, metal ve elektronik eşyalar, geri dönüşebilen çöplermiş. Bu çöpleri ayrı olarak belediyenin geri dönüşüm için özel gezen araçlarına vermeli çöpe atmamalıymışız. Yemek artıkları olan sıvı yağları da lavabolara dökmeyin, diyorlar. Anneme söylemeliyiz. Lavabolara dökülen yanmış sıvı yağlar doğaya çok zarar veriyormuş.
Barış:
-Biz de bu atık malzemelerden bir şeyler yapalım mı Sevgi, ne dersin?
Sevgi bu öneriye çok sevindi. Öğrendiklerinden yola çıkarak bir tasarım yapmaya karar verdiler. Evde buldukları cam şişe, karton ve kullanılmayan malzemelerle bir robot tasarladılar. Günlerce uğraştılar. Tasarladıkları robota bir isim bile verdiler “Dönüştüreç”. Barış’ın yeni oyuncağı bu robottu artık.
Sevgi:
-Barış, geçen gün bir afiş gördüm. Kayseri’de tüm Türkiye’den gelen tasarımların sergilendiği büyük bir sergi olacakmış. Bence tasarımımızı bu sergiye gönderelim, ne dersin? Sergi tarihine baktım. Ara tatilimize denk geliyor. Babam askerliğini Kayseri’de yaptığını söylemişti. Annem ve babam da bu fırsatı kaçırmaz. Hem harika bir tatil geçirmiş oluruz.
Barış:
-Bu harika bir fikir Sevgi. Hadi anneme söyleyelim.
Yasemin Hanım ile paylaştılar. Yasemin Hanım çocuklarının geri dönüşü merakına ve yaptıkları tasarıma saygı duyuyor, onların bu konuda destekliyordu. Eşi Mehmet Bey ile uzun uzun konuştular. İkisi de Kayseri’ye gitme fikrine sıcaktadırlar.
Sevgi ve Barış, büyük bir heyecanla hazırlıklarını yaptılar. Yine güzel bir yolculuk onları bekliyordu. Bu kez yolculukuğa kendi arabaları ile karar verdiler.
Sabah erkenden yola çıktılar. Sevgi ve Barış çok heyecanlıydı, Sevgi’nin içi içine sığmıyordu. Uzun yolculukları çok severdi. Değişen yolları, dağları, tepeleri izlemeye bayılırdı. Yanına her zamanki gibi notunuzu almıştı. Yol boyunca dikkatini çeken her şeyi değil aldı. Barış ise uyumayı severdi. Cama dayadığı yastığa koyar, horul horul uyudu. Mehmet Bey ve Yasemin Hanım ise arabayı dönüşümlü kullanarak, arada bir mola sağlayan keyifli ve güvenli bir yolculuk yapmaya çalıştılar.
. Sevgi Sevgi: Kayseri’ye girdiklerini fark eden:
-Babacığım bu ne kadar etkileyici bir dağ, dedi Erciyes’i göstererek.
babası:
-Canım kızım, o Erciyes. Erciyes Dağı; bulutları delen zirvesi, Kayseri’nin sembolüdür. İç Anadolu Bölgesi’nin birinci, Türkiye’nin 5. büyük dağı unvanına sahiptir, dedi.
Sevgi:
-Erciyes’e de gidelim mi baba? diye sordu.
Babası:
– Otele gidip eşyalarımızı bırakalım, önce bir yemek yiyelim. Size buranın en meşhur yemeği olan mantıyı tattırayım ne dersiniz? Erciyes şimdi oldukça soğuktur. Başka bir zaman kayak yapmaya geliriz çocuklar, dedi.
Uzun süren yolculuğun ardından otele ulaştılar. Otel şehrin merkezindeydi. Babası özellikle bu oteli tercih etmişti. Sergiden önce gezi planını bile yapmıştı.
Otelde bir süre dinlenip dışarı çıktılar. Çocuklar oldukça heyecanlıydı. Etraflarına baktıklarında karşılarında kocaman bir kale gördüler. Mehmet Bey anlatmaya başladı:
– Kayseri Kalesi, Romalılar’dan başlayarak Bizanslılar, Danişmentliler, Selçuklular, Dulkadiroğulları, Karamaoğulları ve Osmanlılara kadar birçok medeniyete şahitlik etmiş. Kayseri Kalesi’nin iç ve dış surlarını tamir ve tadil etmişlerdir. Dış surların az bir bölümü ve iç surların önemli bir bölümü günümüze ulaşmıştır. Şu an içerde bir de müze var. Orayı da gezebiliriz, dedi. Önce kalenin içini daha sonra müzeyi gezdiler.
Yasemin Hanım çok acıkmıştı. Yemek için sabırsızlanıyordu. Önce mantı yemeye gittiler. Sevgi tabağına şaşkınlıkla bakarak:
-Anneciğim bu senin mantına hiç benzemiyor, ne kadar da küçük, dedi.
Yasemin Hanım gülümseyerek:
-Duyduğuma göre Kayserililer bir kaşığa kırk tane mantı sığdırırlarmış, doğruymuş. Benimkiler kaç tane acaba evde sayalım, dedi. Neşeli kahkahalarla yemeklerine devam ettiler.
Yemekten sonra sırada Cumhuriyet Meydanı vardı.
Mehmet Bey:
-Yıllar önce gelmiştim buraya oldukça değişmiş. O yıllarda burada tramvay yoktu. Kocaman bir caddeydi. Şu saat kulesine bakın. Saat Kulesi 1906 yılında II. Abdülhamit zamanında yaptırılmış. Saat Kulesi’nin yanındaki dikdörtgen mekan ise muvakkithane (saat odası)olarak inşa edilmiş. Mustafa Kemal Paşa, Kayseri’ye geldiğinde halka hitap etmek için kullanmış, dedi. Çocuklar ilgiyle dinlediler.
Ardından arabalarına binip Sultan Sazlığı’na doğru yola çıktılar. Yolculukları bir saat kadar sürdü. Biraz sabırsızlandılar ancak beklediklerine değdi. Arabadan indiklerinde hemen bir rehber yanlarına geldi. Kendini tanıtan rehber Sultan Sazlığı’na dair çok güzel bilgiler verdi. Rehber:
–
– Hoş geldiniz. Erciyes’in kuzeyinde Kayseri merkeze 70 kilometre uzaklıktaki, Sultan Sazlığı ev sahipliği yaptığı 300 civarında kuş türü ve 400’e yakın bitki türü ile doğayı gözlemlemek isteyenler için adeta bir cennettir. Aralarında turna, filamingo ve dikkuyruğunda olduğu kuşlardan kimi yaşam alanı olarak, kimi durup dinlenmek için, kimide yavrularını dünyaya getirmek için bu güzel sulak alanı tercih ediyor. Sazlıklar arasında kayıkla gezilebilir, yeşil, mavi ve sarının yarattığı büyüleyici bir fonda zarafet ve incelik abidesi kuşları fotoğraflayabilirsiniz.
Sultan Sazlığı’nda bu zamana kadar yapılan kuş sayım sonuçlarına göre maksimum 301 kuş türü sayıldı. Sulak alan ekosistemi su seviyesinin değişimine ve aylara bağlı olarak büyük değişiklik gösteriyor, dedi.
Çocuklar etrafı gözlemleyip, bolca fotoğraf çektiler. Daha sonra otele döndüler. Ey geceyi dinlenerek geçirdiler. Sabah erkenden uyanıp kahvaltılarını yaptılar. Sevgi ve Barış sergiye gitmek için sabırsızlanıyordu. Kahvaltının ardından sergi başladı gittiler. Önceki tasarım vardı sergide. Değerlendir heyecanla incelediler. Geri dönüşüm sergisi hepsini çok etkilemişti. Sergi sonunda Sevgi ve Barış’a küçük bir teşvik ödülü bile verdiler. Kayseri anıları belleklerinde yıllarca belleklerinde kalacaktı.
YAZAN: ÇETİN ŞEN BİLİM VE SANAT MERKEZİ ÖĞRENCİLERİ
RESİMLEYEN: SÖKE SIDIKA İLKOKULU ÖĞRENCİLERİ
Published: Apr 8, 2020
Latest Revision: Apr 8, 2020
Ourboox Unique Identifier: OB-769818
Copyright © 2020