ÇARŞAMBA’YI SEL ALDI
Çarşamba’yı Sel Aldı,
Bir Yar Sevdim El Aldı Aman Aman.
Keşke Sevmez Olaydım,
Elim Koynumda Kaldı Aman Aman.
Aman Aman,
Kaderim Böyle İmiş.
Gizli Sevda Çekmesi Aman Aman,
Ateşten Gömlek İmiş.
Çarşamba Yazıları,
Körpedir Kuzuları Aman Aman.
Allah Alnıma Yazmış,
Bu Kara Yazıları Aman Aman.
Bir Dağlar Ulu Dağlar Aman Aman,
Yarım Gürbette Ağlar.
Yari Güzel Olanlar Aman Aman,
Hem Ah Çeker Hem Ağlar.
Yılan Çıkar Kamışa,
Su Neylesin Yanmışa Aman Aman.
Mevlâm Sabırlar Versin,
Yarinden Ayrılmışa Aman Aman.
ÇARŞAMBA’YI SEL ALDI TÜRKÜSÜNÜN HİKAYESİ
Ahmet Kalbini Melek isimi genç ve alımlı bir kıza kaptırmıştı. Ahmet’i farketti ve kalbini açtı. Sözlendiler ve bir süre sonra Ahmet askerlik görevini gösterirken köyden ayrıldı. Melek için bir ömür demekti. Mehmet Ali, Melek Ahmet’ten başka kimseyi görmüyordu. Melek, Mehmet Aliyi reddedince, köyün ağasının itibarı sarsılacağından dolayı Mehmet Ali ve birkaç adamı Melek’i dağa sahiptirlar.
Askerden firar etti ve Melek’i aramaya başladı. Ahmet, yarini seçmek bir gün yağmur yağdı ve Yeşil Irmak taştı, Çarşamba adeta bir göle dönüştü. Sel, Canik dağlarının zirvelerinden eteklerine doğru çığ gibi her şeyi yuttu. Hayat normale döndükten sonra köylüler köy meydanında toplandı. Bir kayanın üzerinde iki kişinin cesedini gördüler. Ahmet ve Melek’e ait olduğunu gördüler. El ele tutuşmuş öylece yatıyorlardı. Rivayete göre büyük kaya parçası, yedi yerinden ayrıldı ve onun birinden bir servi boyu su fışkırdı.Köylüler dualar etti. Bu edilen Dualar yıllardır insanlar acısını dile getiren dizeler haline geldi. Çarşambayı Sel Aldı Türküsü de bu dualardan doğdu. ‘Değirmenbaşı’ olarak anıldı.Ahşap değirmenin yedi taşı vardı. Yedi oluğuna su veren set üzerinden yedi kez yürümek, sağ ve sol omuz üzerinden yedişer kez su atmak uğur sayıldı. Hıdırellez’de tekrarlanan gelenek, 1970’lerde değirmenin yıkıma kadar sürdü.
ÇARŞAMBA DEDİKLERİ
Çarşamba dedikleri
Şekerdir yedikleri
Hiç aklımdan gitmiyor
O yarin dedikleri
Telg (ı) rafın tellerinin rengi
kurşuni Genç yaşımda atma bana mavzer kurşunu
Çarşamba yazıları
Körpedir kuzuları
Allah alnıma Yazdı
Bu Kara yazıları
Çarşamba’nın ortasından akıyor ırmak Ben Samsun’a gidemiyom kâr olmayınca
Samsun bana haram olsun sözünde durmak
SAMSUN İSKELE BAŞI
Samsun iskele başı
Hilaldir yarin kaşı
Sivil sivil uygarlık jel yanıma sevdiceğim
yavrucağım şıngır şıngır
şıngırdama
Çirkin ile bal yeme
ve Güzel ile taş taşı
Sivil sivil uygarlık jel yanıma sevdiceğim
yavrucağım şıngır şıngır
şıngırdama
Karşıda kuzu yerler
Bizde varsak ne derler
Sivil sivil uygarlık jel yanıma sevdiceğim
yavrucağım şıngır şıngır
şıngırdama
Otursak bizde yesek
Şu şunun nesi derler
Sivil sivil uygarlık jel yanıma sevdiceğim
yavrucağım şıngır şıngır
şıngırdama
KAPİYA VURA VURA
Kapiya vura vura
Yarum duymadın beni
Yüreğime dert oldi
Tanimadin mi beni oy tanimadin mi beni
Akura taşlı akayi taşlı dere
Vura vura taşlara vura vura taşlar
Kesileyim güzelum kesileyim güzelum
O gözlerlen kaşlara o gözlerden kaşlara
Samsun güvercinleri
Gelir konar damları
Tanimazlar yarumi
Tanimazlar gulimi
Sorsam oni kullanır oy sorsam oni kullanır
TERME’DEN GEÇEN IRMAK (HASANIM)
Hikayesi: Nazlı diye bir kız yaşar, bu kız aynı köyde oturan Hasan
aşık olur ve Hasan da Nazlı’yı sever. Nazar için Nazlı’ya
sevgilerinin bir sembolü olarak verir. Nazlı’nın
babası onu bir türlü vermez. Hasan Terme’ye gitti bir
kavgaya karışır ve bir çınar ağacıının yanıbaşında vurulur.
Terme’den geçen irmak (aman)
Elinde altın bardak (oy oy)
Ben sana varamadım (Hasanım)
Kör olası bubam vermedi
Terme’de koca çınar (aman)
Hasan yüreğim sızlar (oy oy)
Ben sana varadım (Hasanım)
Kör olası bubam vermedi
Terme’ye gidemiyom (aman)
Senden gayrı sevemiyom (oy oy)
Ben sana varamadım (Hasanım)
Köşk bubam vermedi
Akçay’da kaldım Hasanım (aman)
Ben burda duramam (oy oy)
Ben sana varamadım (Hasanım)
Köşk bubam vermedi
ATA BİNMİŞ GİDİYOR (ZÜHREM)
Ata binmiş gidiyor da
Aman ata Neler ediyor
Yeni yolun tozları da
Zührem atı berbat ediyor
Bağlı Aşağı sevdiceğim yollarım diken
Bu ayrılık değil mi belimi BÜKEN
Ben Samsun’a mektup yazdım Cardio da gelmedi
Ben Allah’a çok yalvardım rakip ölmedi
Sarmaşık bülbülleri de
Yavrum yiyeyim o dilleri
Açtı yeşil yapraklar
Kan muhabbet gülleri
Ne dedim de durdun yarim Yollar için üstüne
Vur Hançeri Aksın kanım coller için üstüne
Ben Samsun’a mektup yazdım Cardio da gelmedi
Ben Allah’a çok yalvardım rakip ölmedi
Ata binmiş gezeler
Yareler
buradan geçti
Yarelerim tazeler
Omzundan Aşağı saçlar bellerde
Nazlı Yari kaybettim gurbet ellerde
Ben Samsun’a mektup yazdım Cardio da gelmedi
Ben Allah’a çok yalvardım rakip ölmedi
YAMADAN GEL YAMADAN
Yamadan Gel Yamadan Ah Güzel Oğlan,
Kan Damlıyor Kamadan Yandım Şeker Oğlan.
Sevda Mi Olur Ah Güzel Oğlan,
Beni İste Babamdan Yandım Şeker Oğlan.
Yiğidim Yiğit Olsun Ah Güzel Oğlan,
Ağzın Şeker Bal Olsun Yandım Şeker Oğlan
ŞU SAMSUN’UN EVLERİ
Şu Samsun’un evleri
Kız kaldır peçeleri
Senin o bakışların
Öldürür niceleri
Hadi kız jel yanıma
Kanım kaynar kanına
Şu Dünyada olmadık
Neler geldi başıma
Pınar susuz olur mu
Dibi kumsuz olur mu
Şu dünyada sevenler
Kavuşmasa olur mu
Hadi kız jel yanıma
Kanım kaynar kanına
Şu Dünyada olmadık
Neler geldi başıma
Yıldıray Çınar
FİRDEVS
Oy Firdevsim Firdevsim
Vaktin geldi gidesin
Niçin almadın beni
Yatakta çürüyesin
Firdevs gördüm kocanı
Köşede duruyidi
O biçim kocan var
Ayakta uyuyidi
Zeytin karadır ama
Gramla satılıyor
Karda beyazdır ama
Kürekle atılıyor.
Hikayesi: Samsun Merkez’de 1970’li Hasan Kaya isminda bir halk ozanı yaşar. Sazı ile sözü ile tanınır. uzun boylu, gür saçlı yakışıklı bir gençtir. Biraz da esmerdir. Şehirde bir fırıncının Firdevs isminde bir kızına aşık olur. Görüşürler, tanışırlar. Aşkları dillere destan olur. Köyde ve burada herkes bu aşktan haberdardır. Fakat Firdevs’in babası çeşitli bahaneleri bude birde esmer diye kızını Hasan’a vermez. O da sözünü ve sazını konuşturarak bu türküyü yakar. 1970’li yıllardabu türkü plak olarak da piyasaya çıkmıştır.
Ladik’e Gelin
Hamam ayağını Cobu deresi
Görmek isterseniz Ladik’e gelin
Kral Mitridas’ın boyutu Mirası
Görmek isterseniz Ladik’e gelin
Sümbülü Nergisî dağlar lalesi
Görenler diyor ki olmaz böylesi
Cennet bağı gibi Akdağ’a Yaylası’na
Görmek isterseniz Ladik’e gelin
Ladik’e gelin Tersakan Çayını besler Sazlıgöl
Yayladan geliyor yağ peyniri bol
Parmak uzatana uzanıyor
Göllere dönüşmüş eski Çukurlar
Kız-erkek hepsi okul Okurlar
Gölyazı kız-oğlu çadır dokurlar
Görmek isterseniz Ladik’e gelin
Akpınar’a
giden ona bir kardadır
Eğitim yuvası Akpınar’dadır
Görmek için Ladik’e gelin
Gölden cevher taşır kayık gemisi
Baştan sahip çıktı sizler hamisi
Meydanında Davut Paşa Camisi
Görmek için Ladik’e gelin
Burada Yaşayan olmaz ki heder
bağlarında keklik Bülbüller öter
Amasya Havza’ya suları gider
Görmek isterseniz Ladik’e gelin
Yatır next to su böbrek taşına
Darısını verdik hasta taşına
Sabah ezanıyla herkes işine
Görmek isterseniz Ladik’e gelin
Hep Kendi özüne verdi zahmeti
Gani gani olsun ONUN rahmeti
Nur icinde Yatır Seyit Ahmet’i
Görmek isterseniz Ladik’e gelin
Canan ol yeter ki işte sana can
AYNI okuldaydık yanyana yan
Sancak aşık olmuş Karahan Baskan
Görmek isterseniz Ladik’e gelin
BENİ BİR DOST YARALADI
Beyler ey, can Çek canım canım canım
El vurmuş hançeri sinemi deler,
can Sevdakâr olurum görmezsem içindir canım canım canım
Eksik olmaz garip başın dumanı hey
Terkettim küfürü buldum imani canım canım canım
Güldüreyim derken ağlattın beni, hey
gözümden kan akar silmezsem Eger canım canım canım
Yöre: Ladik
Derleyen / Notalayan: Muzaffer Sarısözen
EYMELERİ EYMELERİ
Eymeleri eymeleri
Gönül de sevmez deymeleri
Çöz göğsünün düğmeleri
Kız seni gayet sevdi canım
Severim yoktur yalanım
Bak şu kaşın karesine
Elif de çekmiş aresine
Düştü gönül çaresine
Kız seni gayet sevdi canım
Severim yoktur yalanım
Derleyen / Notalayan: Muzaffer Sarısözen
EKİN EKTİM ÇÖLLERE (ÇIT ÇIT ÇEDENE)
Üçünde yar sevdim hakkında ekin ektim çöllere (ah)
Biçtirmedim ellere Ondan düştüm dillere
(ah) Seni gidi oyunbaz
Edasına doyulmaz
Şekerlenmiş yanaklar
Bakmayınan kanılmaz
Ekine firaz derler (ah) Güzele
beyaz derler
Onun kime derdim yansam
Bu dert sana az derler
(ah) Seni gidi oyunbaz
Edasına doyulmaz
Şekerlenmiş yanaklar
Bakmayınan kanılmaz
Ekin ektim gül bitti (ah)
Dalında bülbül öttü
Ötme ey garip bülbül
Yârim gurbete gitti
Yöre: Ladik
Derleyen / Notalayan: Ahmet Yamacı
SULAR DURULUR DERLER
Sular durulur derler
Güzel sorulur derler
Yâri gönlünde ara
Arayan bulur derler
Ey ninnoşum ninnoşum
Ben sana vurulmuşum
Eller aldı yarini
Ben yarsızım bir hoşum
Suların akışına
Ben yandım bakışına
Seni merhem dediler
Sinemin yarasına
Ey ninnoşum ninnoşum
Ben sana vurulmuşum
Eller aldı yarini
Ben yarsızım bir hoşum
Yöre: Çarşamba
Derleyen / Notalayan: Ahmet Yamacı
Bir Esmerin Sevdası Var Serimde
Bir esmerin sevdası var serimde (leyli leyli)
Arzettiğim yerde jel canım canım
Alemi methetse sana benzemez
Şu garip gönlümü sar canım canım
Yar bana mecnundur yare ben leyla
Hasiretlik cana Kalır mı böyle
Şu kalem kaşlardan Bir ihsan eyle
Gözlerin karesi har canım canım
Yöre: Samsun / Ladik
Kaynak: Hasan Salih, Sadık Güvendi
Derleyen: Ankara Devlet Konservatuarı
Kırmızı Buğday Daneler
Kırmızı buğday daneler (De)
Yar bahçada döneler
Bahar geldi güz geldi (De)
Çabuk geçti seneler
Hoppa da seneler
Çabuk geçti seneler
Bahçeye geldi gızlar
Hem oynar hem döneler
Sarı çiçek dizece
Sevdiğim gel bizece
İnşallah kavuşuruz
Bu gelecek güzece
Hoppa da seneler
Çabuk geçti seneler
Bahçeye geldi gızlar
Hem oynar hem döneler
Ladik-Salih Çağlar
Oğlan Gider Oduna
Oğlan gider oduna
Ali derler adına
Ben Ali’yi severim
köylünün inadına
Uyan alim uyan uyanamadım
Yülekli baltaya dayanamadım
Ali’nin başlığı yiğit başlığı
Yüce dağ başında olduğu kışlığı
Yülekli baltaya verdim gençliği
Uyan alim uyan uyanamadım
Yülekli baltaya dayanamadım
Ladik-Salih Çağlar
Sensin (İnandık ezelden)
İnandık ezelden kalu beladan,
Derdimin dermanı verenim sensin.
Muh Musta Kutbi emrullah,
Ebcedi kebirde Kuran’ım sensin.
Canıma kar etti senin sözlerin,
Zöhre yıldızına benzer gözlerin,
Yusuf’u Kenan’ın doğru sözlerin,
Mağripten maşrıkı görenim sensin.
Fatima Bacı,
Elinde kandiller nurdandır tacı,
Bai Bismillaha göre ucu,
Cennetin köşkünde duranım sensin.
Çoktan beri sevdası var başımda,
Gündüz hayalimde gece düşümde,
Üçü bir olmuşta hergün karşımda,
Horasan’dan gelen sultanım sensin.
Hulusi’yem der ki ikrarım birdir,
Katremiz ummandır kandilde sırdır,
Açık iki imamlara sevgimiz vardır,
Kün deyip dünyayı kuranım sensin.
AŞIK HULUSİ / SAMSUN
Nerdesin (Sana Hasret)
Sana hasret, sarı
saçlım, mavi gözlüm nerdesin
Bu gemi bu “Kara Deniz”
Sarı saçlım, mavi gözlüm nerdesin
Kurban olam yürüdüğün yollara
Kara peçe, yakışmıyor kullara
Uyan bak bizim hallara
Sarı saçlım, mavi gözlüm nerdesin
Bulutlar teriden, dağlar korkundan
Sarhoştur Mahzuni, senin kokudan
Bir daha jel jel Samsundan
Sarı saçlım, mavi gözlüm nerdesin
Aşık Mahzuni Şerif
Benim köyüm dere kiyi
Güzel yerden gelir suyu
Uyuda sevdigim uyu
Nenni yarim nenni nenni
Kibarimda pek salinma elbise
giyde calimla
Pesine düstüm salimla
Nenni yanim nenni
Hizirimda haktan elim
Güzellerden gelir dolum
içiyorum yudum yudum
Nenni yarim Nenni Nenni
Ladik’li HIZIR
Kara yazlar
Kara yazi yazarlar
Cennet yüzü görmesin (oy)
Aramizi bozanlar
Kara kusu
vurdular Kanadini kirdilar
Ben burali degilim (oy)
Bana tuzak kurdular
MERYEM ANA (TERME)
OY ALAÇAM ALAÇAM
Oy Alaçam Alaçam
Ben bu kızı alacam
Eğer annesi vermezse
Yemin ettim çalacam
Bafra yolu düz gider
Kınalı bir kız gider
O kız yolu şaşırmış da
İnşallah bize gider.
SAMSUN GÜZELLEMESİ
Diner dertleri her Samsun
Samsun’da teselli sunar
şavkı vurmuş gibi o ” gün”başlının
Yanar pırıl pırıl, yanar dalga
Rüzgar, gizli gizli bir haber ayet
Kıyı yeşil giyip Murada erse
Ne gün kırık dökük Bir gemi GORSE
19 Mayıs’ı anar Dalgalar
Samsun göklerinde Türk’ün bayrağı Samsun’un tarlası
eşsiz toprağı
Samsun tütününün altın yaprağı
Uzakta bir gümüş pınar yaratmak
Samsun suya doğru kaydıkca kayar
Görenler yüzmeye niyetli sayar
Su maviye, bahar yeşile boyar
Cennete ulaştık sanar Dalgalar
Atası anarken yanar burkulur
Tunçlaşmış halini heykelde bulur
Köpük köpük beyaz güvercin olur
Ayak uçlarına konar çalışır.
Behçet Kemal ÇAĞLAR
Ladik Semahı
Salını sallanı cananım gelen efendim
Jel böyle sallanma güzelim göz değer sana
Al yeşil giyinmiş canannım gelen efendim
Sonra rakiplerden güzelim göz değer sana
Beri gel geri gel ademden kaçma da
Ademden kaçma
Türlü sırlarını yadlara açma
Onu görün sudan eğilip içme de
eğilip içme
Senin için burda da zemzem sular var
Ah canım canımda sar canım canım
gözlerinden akan hü bala kurbanım
Leblerinden Akan hü bala kurbanım
Kul hüseynim bu dert bizi almaz Mida
Bizi almazmı
Bu hasretlik Kıyamete Kalmaz mı
Bu yarayı çeken birgün ölmezmi de
Birgün ölmezmi
Seni merhem olupda sarmazsa Eger
Sen Bir Güzel Meleksin
Sen bir güzel meleksin
Onun gönülde çiçeksin (dileksin)
Sen ne şirin bebeksin
Uyu uyu gözbebeğim
Uyu uyu ninni
Şefkat tüten ocağım
Açık sana kucağım
Ağlama yavrucağım
Uyu uyu gözbebeğim
Uyu uyu ninni
yöre: samsun / bafra
derleyen: kurt reinhard
Oduncular Gelmez Oldu Odundan
Oduncular gelmez oldu odundan
Kesmeli boncuk çıkmaz oldu kolundan
Şeftaliler yenmez oldu tadından
Öyle yar olursa, olmayı versin
Bir guruşa aldığım, aynayı versin
Bir dahi severim canım sağolsun
Aynalı Kafeler Kısa keser ince keser
Küçücüktüm bilemedim halini
Öyle yar olursa, olmayı versin
Bir guruşa aldığım, aynayı versin
Bir dahi severim canım sağolsun
yöre: samsun /
vezirköprü derleyen: Ank.Dev.Kons.
Çatal Çama Kurşun Attım
Çatal cama kurşun attım geçmedi
I’rakıda verdim, gonyak verdim içmedi
Aman Yaylalı gelin
Benim yarimde buralardan geçmedi
Al yayzı daldan, üzümüde bağdan
Kömür gözlü yardan ayrıldım
Aman yaylalı gelin
Sabahınan galktım yarim uyurdu
Gaymak tabakları beni doyurdu
Çok cevreyledim (amman) felek ayırdı
Al yayzı daldan, üzümüde bağdan
Kömür gözlü yardan ayrıldım
Aman yaylalı gelin
yöre: samsun / ladik
derleyen: Ank.Dev.Kons.
Gel Gönül Sabreyle
Jel gönül sabreyle Gardaş
çile dolmamış
Erersin visale
Bir zaman olur efendim
Kim sabreyledi
Gardaş maksudu buldu, görüşme
Helbet birgün gelir
Gardaş şaduman olur efendim
Tevekkül babında
Gardaş ara ah seni
Namerde sevdiğim
Açma nihanı efendim
Gönül vezneyledi
Gardaş köhne cihanı
Görmedim bir kimse
Gardaş merdefzan olur efendim
yöre: samsun / ladik
derleyen: M.Sarısözen
Ne Ötersin Dertli Dertli
Ne ötersin dertli dertli
Dayanamam zara bülbül
Hem dertliyim hem yareli
Yakma beni nara bülbül
Derdi
derde katma bülbül
Benim derdim bana yeter
Bir dert de sen katma bülbül
Bilirim aşıksın güle
Gül bile halından kim safha
Bizim bahçada ki güle
El atıp dolaşma bülbül
Bülbüllerin aslımısın
Kafeslerde beslimisin
Benim gibi yaslımısın
Niçin giydin kara bülbül
Jel ah’u zar etme bülbül Bülbüllerden ürüşansın
Yardan bana bir nişansın
Benim gibi perişansın
Gel
yöre: samsun / havza
derleyen: M.Sarısözen
Çarşamba Beylerinde
Çarşamba beylerinde
Silahı bellerinde
Çifte Bülbüller öter
Samsunun güllerinde
Çarşambayı satıcı aldı
Bafrayı duman
Termede sevdiğim kaldı
Yanıyom (ölüyom) amman
Havzaya dolu
Bulamadım Ladiği
Kaybettim yolu Çarşambaya karmı yağdı
Çarşamba Büyük ilçe
yaşarım Ice Ice
sevdigimi el aldı
Yanarım içten içe
Çarşambayı satıcı aldı
Bafrayı duman
Termede sevdiğim kaldı
Yanıyom (ölüyom) amman
Havzaya dolu
Bulamadım Ladiği
Kaybettim yolu Çarşambaya karmı yağdı
derleyen: Ümit Tokcan
Çarşamba Köprübaşı
Çarşamba köprübaşı
Altındır toprak, taşı
Gel sarılıp yatalım
Dosta düşmana karşı
Ayağında kundura
Geliyor dura dura
Kız ben seni alacamda
Başına vura vura
Güzel sevmeynen olur
Sevda biriynen olur
Delikanlının iyisi
Sözünden belli olur
Elma içinde çiğit
Elinde altın divit
Hem sararmış hem solmuşta
Bir kız için bir yiğit
Entarisi ilikli
Çeyizi var ipekli
Hiç bir yerden çıkmıyorda
Çarşambanın yiğidi
Tütünü nem çürüdür
Ateşi su söndürür
YIGIDI kılıç kesmezde
Bir acı söz Öldürür
söz, müzik: Yıldıray Çınar
Karanfilin Çinçini
Karanfilin çinçini
Yerim ağzın içini
Kalk gidelim buradan
Canımın güvercini
Hadi kız oyna döne döne
Sevdim seni bir kere
İstersen bu canımı
Veririm seve seve
Samsunun dereside
Akar gider tersine
Yari görmediğim gün
Gider işim tersine
Hadi kız oyna döne döne
Sevdim seni bir kere
İstersen bu canımı
Veririm seve seve
Değirmenin bendide
Döner kendi kendine
Bize bakmayan kızlar
Yansın kendi kendine
Bizi almayan kızlar
Yansın kendi kendine
söz, müzik: Yıldıray Çınar
Çarşamba Dedikleri
Çarşamba dedikleri
Şekerdir yedikleri
Hiç aklımdan çıkmıyor
O yarin dedikleri
Çarşambanın ortasından
Akıyor ırmak
Onun yiğidin karı değil
Sözünde durmak
Ben Samsuna gidemiyom
Kar olmayınca
Samsun bana haram olsun
Yar olmayınca
Çarşamba yazıları
Körpedir kuzuları
Mevlam alnıma yazmış
Bu kara yazıları
Ben Samsuna tütün ektim
Satıcı mi aldı
On beşinde bir yar sevdim
Eller mi aldı
Ben Samsuna gidemiyom
Kar olmayınca
Samsun bana haram olsun
Yar olmayınca
Derleyen: M.Sarısözen
Şu Samsunun Evleri
Şu Samsunun evleri
Kız galdır peçeleri
Senin o bakışların
Öldürür niceleri
Hadi gız gel yanıma
Canım gurban yoluna
Bu dünyada olmadık
Neler geldi başıma
Pınar susuz olur mu
Dibi kumsuz olur mu
Şu dünyada sevenler
Kavuşmasa olur mu
Hadi gız gel yanıma
Canım gurban yoluna
Bu dünyada olmadık
Neler geldi başıma
Gız zülfünü tarama
Yüreğimi dağlama
Gız ben seni almazsam
Girmem karatoprağa
söz, müzik: Yıldıray Çınar
Bir Mektup Yazayım
Bir mektup yazayım, gül yüzlü yare
Efendim, sultanım
Gelsin arz eyleyim halimi benim
Efendim, gül yüzlüm, efendim, sultanım
derdine düşelide oldum divane
Divane divane
Ölürsem yare çevirin yüzümü benim
Efendim, sultanım
Bellerin çekti Garin elinden
Elinden elinden
Güllerin çekti de Harin elinden
Efendim, yüzlüm gül, efendim sultanım
Başım alıp giderim yar’ın elinden
elinden elinden
Encama terk ettirirde elimi benim
efendim, gül yüzlüm, efendim sultanım
Rakiplerle yoktur benim pazarım
efendim, bi DANEM
Yarimin gittiği yolu sezerim
efendim, gül yüzlüm, efendim sultanım
Açay gollarımıda döner gezerim
Gezerim gezerim
Ecelde çevirmeden yolumu benim
Efendim, gül yüzlüm, efendim sultanım
yöre: samsun / ladik
derleyen: M.Sarısözen
Sarmaşık Bülbülleri
Sarmaşık bülbülleri de
Aman yiyeyim o dilleri
Açtı yeşil yapraklarda
Aman tam muhabbet günleri
Omuzundan Aşağı
Saçlar bellerde
Nazlı Yari kaybettim anam
Gurbet ellerde
Ata binmiş gidiyorda
Aman ata neler
gider Atın tozu dumanıda
Aman yari berbat ediyor
Omuzundan Aşağı
Saçlar bellerde
Nazlı Yari kaybettim anam
Gurbet ellerde
derleyen: Nejat Buhara
Firdevsim-2
Ördekler gelir konar
Derelere, sazlara
Ben ölmedim Firdevsim
Canlı girdim mezara
Canlı girdim mezara
Mezar Tasim mermerden
Gelip geçme yanımdan
Ah Hasanım demeden
Dereden geçtim atsız
Bir elma yedim tatsız
Babam evlatlarından
Ben mi idim muratsız
Gökte uçan Teyyare
Boyaların soldumu
Aldin gittin yarimi
Boş yerlerin doldumu
Derin derin göllerin
Dibine dalamadım
Herkes aldı yarini
Ben niye alamadım
Firdevsime doymadan Sevdiğimi almadan Elindeki yumağı
Giyemezsin örmeden
Öldümde gidiyorum
Zülfikar-ı Çal Ya Ali
Sivastaki yezidlere
Zülfikar-ı çal ya Ali
Pir Sultanı asanlara
Zülfikar-ı çal ya Ali
Otuz yedi can yakana
Aleviye hor bakana
Yolumuzu yıkanlara
Zülfikar-ı çal ya Ali
Hızırım Sivas kalede
Yezitle iner
Yobaz kalleş hep orada
Zülfikar-ı çal ya Ali
district: samsun
Yeter Dikenini Batırma
Doğruyu söylerim kimseyi aklama
Ne olur sözümü yedirme bana
Temizlik imandan kalpte saklamam
Çürümüş sevgini getirme bana
Gönül kuşum benim olsa da Anka
Gönül dayanırmı üst, tüfek, tanka
senin sermayenle olsamda banka
Gönül sermayeni yatırma bana
Sancak der, sayende yaşarım ölü
Küstürdün dalında öten bülbülü
Bahçenede girmem koklamam gülü
Yeter dikenini batırma bana
district: samsun
Gözüm Yaşı Akar
Gözüm yaşı akar durur
Hergün artar sanma kurur
Sular hep üstüme yürür
Şen kaplıca ben üzerine duş oldum
Budadınız bunca dalı
Çalıştırdın aldın malı
Peşimdesin yıllar yılı
Şen atmaca ben kuş oldum
Yediğim içtiğim zehir
Boyut akar bunca zehir
İkiside belli şehir
Sen İstanbul oldun ben Muş oldum
Gözümüze çektin perde
Siz sallandı bizi derde
Ben doğalı sırtım yerde
Sizler hakem ben tuş oldum
Aşık Sancak, çektim çile
Pazardan boş geldi dosya
Hacı olamasazsam safra
Sizler şeytan oldunuz ben taş oldum
district: samsun
İşte Canan
Bilmeden bilerek kalbini kırsam Yolunu
bulur giderim ona
Bir çiçek götürüp hatırını sorsam
Bahçede gül olur biterim ona
Arada sırada KUser darılır
Elimi uzatsam beden Sarılır
Gönül gözü ile dosta varılır
Arkasından koşup yeterim ona
Aşık Sancak der ki, doğruyu buldum
Kimlere esirdim kimlere kuldum
Baktım herşey boşmuş bülbülü oldum
Cananı gül ettim öterim ona
yöre: samsun
derleyen: Ozan Nedyanlı
Yol kazan koydum kara kazanı
Ben isterim okuyanı yazanı vay vay
Ben istemem meyhanede gezeni
Var git oğlan var git ben almam seni
Anamdan Babamdan intizar almam
Evlerinin önü tahta daraba
Ana beni niye verdin araba
Arap beni Satar Verir Saraba
Var git oğlan var git ben almam seni
Anamdan Babamdan intizar almam
KAHROLASI GURBET
Samsun’un evleri denize bakar
Gözlerimin yaşı sel olur akar
Benim sevdiceğim gurbette yaşar
Bükmekle
kalmayıp ömrüm çürüttün
Öyle bir sevda ki ölürcesine
Gündüz hayallerde gece Düşlerde
kıvrım kıvrım saçlar inmiş beline
Bükmekle
kalmayıp ömrüm çürüttün
Nebyanlı’nın aşkı solmaz be gülüm Gurbetin çilesi bitmez be gülüm
Sevdalı yürekler ölmez
be gülüm
Bükmekle
kalmayıp ömrüm çürüttün
Türkünün Adı: KAHROLASI GURBET
Türkünün Yöresi: Samsun
PEMBEYE AĞIT
Demeyin demeyin Pembem vuruldu,
Akan sular gibi kanı duruldu,
Pembemin üstüne mahşer kuruldu,
Aman aman halim yaman, Çok sevmişem ayrılamam …
Ne oldu ne oldu Pembem ne oldu,
Tomurcak güllerin açarken soldu,
Bize ne olduysa Allahtan oldu,
Aman aman halim yaman, Çok sevmişem ayrılamam …
Pembem gurbet elde hep garip kaldı,
Hevesim içimde gömülü kaldı,
Seninle hesabım mahşere kaldı,
Aman aman halım yaman, Çok sevmişem ayrılamam …
Tabut geldi kapınıza dayandı,
Gelin Pembem al kanlara boyandı,
Seni vuran dürzü nasıl dayandı,
Aman aman halım yaman, Çok sevmişem ayrılamam …
Üstüne örtmüşler ipekten yazma,
Yazmanın dört yanı pulunan dizme,
Kız ben sana dedim ki el
inen gezme, Aman Aman halım yaman, Çok sevmişem ayrılamam …
Türkünün Yöresi: Samsun
SEYH BEDRETTİN BENİM PİRİM
Düşünce anla beni
ben de bir insanım o mi
Bir gözüm var bir de dilim
Gel beriye konuşalım
Haklıdan yana olalım dost
Senin derdin benim derdim
İnsan değil de ya neyim
Nerden bildin bir hainim
Gel beriye konuşalım
Aka kara çalmayalım dost
Haca gidip nam almadım
Helala haram katmadım
Yoksul halkı kandırmadım
Gel beriye konuşalım
Yanlış yola sapmayalım dost
Nebyanlı’yım yanar içim
Şeyh Bedrettin benim
pirim sıkıntılığa vardır kinim
Gel beriye konuşalım
Doğrudan yana olalım dost
Türkünün Yöresi: Samsun
ÇOCUKLARIN TÜRKÜSÜ
Doğduk ki yaşamalıyız
Dünya Bizim dünyamızdır
Yıkılmasın istiyoruz
Dünya Bizim dünyamızdır
Bombalar hiç patlamasın
Yürekler kan ağlamasın
çocuklara kıyılmasın
Dünya bizim dünyamızdır
Yıldızlara çiçeklerle
bayramlara hep birlikte
Gitmeliyiz coşku ile
Dünya Bizim dünyamızdır
Türkünün Yöresi: Samsun
Alnıma Yazılmış Bir Büyük Ferman
Evli önü
Bir büyük orman
Alnıma yazılmış
Bir büyük ferman
Nazlı yarin dizinde
Kalmamış derman
Oğul Bilalim Oğul Olurmu
böyle
Kınamayın bir dostlar
Kaderim böyle
Yüce dağ başında
Bir garip mezar
Anam
vurdular beni Yarelerim sızlar
Nazlı yarim oturmuş
Türkümü yazar
Oğul Bilalim Oğul Olurmu
böyle
Kınamayın bir dostlar
Kaderim böyle
yöre: Çarşamba
kaynak: Salih Çamur
derleyen: Yıldıray Çınar
Hey Termeli Termeli
Hey Termeli Termeli
Nedir senin halların
Deniz dalgası gibi
Yalpa vurur şalvarın
Usul usul basta gel
Tahtalar oynamasın
Pencereden kaçta gel
Zalım anan duymasın
Giderim bende bende,
Bir arzum kaldı sende
Ayva gibi sarardım
Yar din iman yokmu sende
Yöre: Terme
Kaynak: Güngör Öznohut
Derleyen: Ümit Bekizağa
Elinde Süt Küleği
Elinde süt küleği
Sütten beyaz bileği
Gine kabul olmadı
İkimizin dileği
Üzüm aşladım KÖKE
Gözyaşı Doke Doke
Yarimnen kavuştum
Hasretlik çeke çeke
Kestanedir kestane
Elin bağlamaları
Yaktı Kule etti beni
Yarin ağlamaları
Yöre: Bafra
Kaynak: Dursun Türkel
Derleyen: Ank.D.Kons.
Allah Allah Dedük
Allah Allah dedük
Ata bindürdük
Hayır dua ile
Yola gönderdik
Leyli leyli yareli durnam
Leyli leyli yareli durnam
Köprüye varmadan
Köprü yıkıldı
Üçyüz atmış
Atlı suya döküldü
Leyli leyli yareli durnam
Leyli leyli yareli durnam
Güzel yiğitlerin beli büküldü Nettin
Kızılırmak allı gelini
Çevresi oyalı telli gelini
Yöre: Havza
Kaynak: Mustafa-Ömer Canaz
Derleyen: Ank.D.Kons.
El Eline Galemi
Al eline galemi
Yaz Başına geleni
Doktor rapor vermiyor
Sevdalıktan öleni
Hop nina na nina nina nini nay
Jel Jel nina na nina nina nini nay
Yar nina na nina nina nini nay
İndim dere dibine
Dere dibi düzümüş
Gelin deyi sevdiğim
Altın gibi gızimiş
Hop nina na nina nina nini nay
Jel Jel nina na nina nina nini nay
Yar nina na nina nina nini nay
Sev elin dördünü Sev güzelin merdini
Seversen güzeli sev
Çekme çirkin derdini
Yöre: Bafra
Kaynak: Dursun Türker
Derleyen: Ank.D.Kons.
Ata Binmiş Gidiyor
Ata binmiş gidiyor
Yosmam ata Neler ediyor
Zöhrem ata Neler ediyor
Yeni yolun tozlarıda
Yosmam atı berbat ediyor
Zöhrem atı berbat ediyor
Ben Samsun’a mektup yazdım
Aynıda gelmedi
Ben Allah’a çok yalanlmış
Rakip ölmedi
Ata binmiş gezeler
Yosmam dökülüyor mezeler
Zöhrem dökülüyor mezeler
Yarim buradan geçti
Yosmam yarelerim tazeler
Zöhrem yarelerim tazeler
Çarşambaya tütün ektim
Satıcı mi aldı
Küçücükten bir yar sevdim
Eller mi aldı
Yöre: Samsun
Kaynak: Sırrı Sarısözen
Derleyen: Muzaffer Sarısözen
Niçin Güzel Beni
Niçin güzel beni
Zar incidirsin
verdiğin ikrardan aman
Dönen değilim
Hele nennide Nenni
Dönen değilim
Senden gayrıyada
Meyil varmedim
Uçup daldan dala
Gonan değilim
Hele palazım senden
Dönen değilim
Hey hey hey gonan değilim
Yar benim garşımda
Durma söz gelir
Aşıhdan maşuha
cilve naz gelir
Hele Nenni de Nenni
cilve naz gelir
Gana bin yıl
Yüzüne baksam az gelir
Gırk bin yıl daha
Baksam ganan değilim
Hele palazım senden
Ganan değilim
Hey hey hey ganan değilim
Yöre: Ladik
Kaynak: Hasan Güvendi
Derleyen: Ank.D.Kons.
Yol Üstüne Kurdum
Yol için üstüne kurdum
Kara kazanı
Ben isterim okuyanı
Yazanı (vay vay)
Ben istemem
Meyhanede gezeni
Var git oğlan var git
ben almam seni (vay vay)
Anamdan Babamdan
İntizar almam
Evlerinin önü
Tahda daraba
Ana Beni niye
Verdin Arab’a (vay vay)
Arap beni satar
Verir Saraba
Var git oğlan var git
ben almam seni (vay vay)
Anamdan Babamdan
İntizar almam
Yöre: Bafra
Kaynak: Emin Gölcü
Derleyen: Tuncer İnan
Gidiyorum Terme’ye
Altın yüzük yaptırdım Termeli’ye bakın Gidiyorum Terme’ye
Termeli’yi görmeye
Haydi malım haydi olmada
Gül memeleri solmada
Seni saran doymadı
Saran murad almadı
Terme oyun havası diye geçiyor
derleyen: Ank.D.Kons.
Çarşamba Yollarında
Çarşamba yollarında
Kelepçe kollarında
Uy ne imiş ne imiş (aman aman)
Kaderim böyle imiş
Yar üstüne yar sevmek (aman aman)
Ateşten gömlek imiş
İşte ben gidiyorum
İstanbul yollarına
Uy ne imiş ne imiş (aman aman)
Kaderim böyle imiş
Yar üstüne yar sevmek (aman aman)
Ateşten gömlek imiş
Burçak Tarlası-5
Şu dağın ardın da silah sesi var
Silah sesi değil, gelin sesi var
Varın sorun güveyiye kaç tarlası var
Burçak tarlasında gelin olması
Elimi saldırdım, değdi dikene
Ben ileniyorum burçak ekene
İlahi kaynana ömrün tükene
Burçak tarlasında gelin olması
Sabah erken kalktım sütü pişirdim
Onunda kaymağını yere taşırdım
Burçak tarlasında aklım şaşırdım
Burçak tarlasında gelin olması
Göz etün
sürmesin çamur ettiler
Bir günlük gelindim zehir ettiler
k.kişi: Kefeli Mehmet
Bir Cansın Anne
Bir
kutu, bir kutu anne Canıma can veren, bir kutu anne
Neden kına değil, kına değilde
Hüzün sinmiş kokuyor, kokuyor anne
Bakarken gözlerine
Yıldızların yerine
Ölümün karanlığını
Görüyorum neden anne
Gözünüz yaş, seçtiğiniz damlıyor
İstemem ağlama, ağlama anne
Neden çiçek değil, çiçek değilde
Ağıl sinmiş kokuyor, kokuyor anne
k.kişi: Azem Kurt
derleyen: Adnan Kurt
yöre: Bafra
Yeni Yolun Düzleri
Yeni yolun düzleride
Haydide yiyeyim o dilleri
Aman yiyeyim o dilleri
Açtı yeşil yapraklarda
Haydi tam muhabbet günleri
Aman tam muhabbet günleri
Ben Samsuna tütün ektim
Satıcı mi aldı
Küçük yaşta bir yar sevdim
Eller mi aldı
Ata binmiş gezeler
Yosmam dökülüyor mezeler
Aman dökülüyor mezeler
Eskilerin derdinden
Haydi de anlamıyor tazeler
Aman anlamıyor tazeler
Omuzundan Aşağı
Saçlar bellerde
Benî yalnız bırakmayın
Gurbet ellerde
Çarşamba Kanlı Taşlar
Çarşamba kanlı taşlar
Dinmez gözlerde yaşlar
Merdi namertler yakar
Hakikattir gardaşlar
Merdi namertler yakar
Hakikattir gardaşlar
Bu Yerlerde durulmaz
erse yiğit vurulmaz
Atma namert kurşunu
Mertse yiğit vurulmaz
Atma namert kurşunu
Mert yiğide kıyılmaz
Çarşamba Çaltı burun
Durun galleşler durun
Dikbıyıktan Geçerken
Benî sırtımdan vurun
Dikbıyıktan Geçerken
Benî sırtımdan vurun
Published: Mar 7, 2020
Latest Revision: Mar 7, 2020
Ourboox Unique Identifier: OB-744050
Copyright © 2020
Bu türkünün bazı yerleri oldukça eksik. bildireyim dedim. selâmlar.
Firdevs türküsü(?) dogru mu onemli