Perili Şehir

     Hafta sonu tatilimizi değerlendirmek amacıyla Kapadokya ya gitmeye karar verdik arkadaşlarımla. Henüz yolu tamamlamadan çok iyi bir karar verdiğimizi anladık…  

     Avanos’ta kalacaktık ve tarihi konaklarından bir tanesi. Farklı bir atmosfer vardı her konakta ve her sokakta. 

Nehir kenarında kuş ve su sesi eşliğinde kahvelerimizi içerken huzur doluyduk.

 Çömlekler, küpler, yıllar öncesine dayanan baba mesleğini anlatıyor çömlekçi baba bize..Ağaçlar gelin gibi süslenmiş minik küplerle ve mavi boncuklarla…

Ve en çok hoşuma giden, parklara, bahçelere, yollara yazılan güzel notlar.. Her yerde güzel sözler okuyorsunuz kaldırımlarda bile..

     “Toprağın sanata dönüştüğü yerdir Avanos”

     “Acı veriyorsa geçmiş, geçmemiş demektir”

     “Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olunmaz”… Bunlar aklımda kalanlar..

     Irmağın kenarındaki parkta da dikkatimi çeken en önemli şeylerden bir tanesi kuş yuvalarıydı. O kadar güzel ve özenle hazırlanmış ki, bayıldım.

Kapadokya ya gelince… Perili bir şehre geldiğimi düşündüm ve gerçekten kendimi başka bir alemde hissettim, ta ki peribacalarını ziyaretimiz bitene kadar.

 Ve o büyülü şehre gökyüzünden bakmaya çıkanlar.

Böyle güzelliklere sahip bir ülkede yaşamak çok güzel ve onur verici bir duygu. 

      Kürkçü dükkanına dönerken biz, bir daha ki gezimizi nereye yapacağımızın planını yapmaya başlamıştık…

 Sevgili Esen Hocam,

         Bizlere neler yapabileceğimizi gösterdiğiniz ve bizlere yol gösterdiğiniz için çok teşekkür ederiz. Ebook u bize bu güzel eğitimi sunan siz eğitmenlerime armağan ediyorum.

                                                            Yıldız MADAK