by Fatma Sema AVŞAR
Copyright © 2019
1890’larda araştırmaya başlayan Johannsen, özellikle Darwin ve Galton’un çalışmalarından etkilenmişti.Bir fasulye türü üzerinde çalışmalar yaparak belli ağırlıkta seçilmiş tohumlardan elde edilen dölde , tanelerin hemen hemen bir önceki kuşağın ortalama ağarlığına eşit olduğunu , iri ya da küçük tohum seçiminin etkili olmadığını gözlemlemesi Galton’un ”gerileme yasasıını” doğruluyordu.
Kalıtım birimlerini adlandırmak için 1909’da ilk kez gen sözcüğünü kullanan Johannsen, bitkiler üzerinde gerçekleştirdiği deneylerden yola çıkarak boyut,renk gibi çeşitlilik gösterebilen dış özellikleri belirlemek için ”fenotip” sözcüğünü kullanmıştır.
Johannsen özgün kalıtsal özellikleri belirlemek için de genotip kavramını tanımlamıştır.
Gene fasulyeler üzerindeki incelemelerinde , tek bir tohumdan elde edilen ve her bireydeki kalıtım birimleri birbirinin aynı olan ”saf döl” olgusunu tanımladı;genetik birimlerde ortaya çıkan bir değişikliğin neden olduğu kalıtsal değişmeye ilişkin bulgularıyla da Hugo de Vries’in ”değişinim kuramını” destekledi. Kalıtım konusundaki görüşleri bu gün de geçerliliğini koruyan, genetiğe birçok kavram ve terim kazandırmış olan Johannsen bu bilimin öncüleri arasında yer alır.
YAPITLAR
Om aryeligbed og variabilitet,1896(Kalıtım ve Çeşitleme Üstüne)
Arvelighedslae-rens elementer,1905(Kalıtımın Öğeleri)
Published: Apr 30, 2019
Latest Revision: Apr 30, 2019
Ourboox Unique Identifier: OB-618973
Copyright © 2019