KAHRAMANLAR TOPLANDI
Bu aile Platon gezegeninde yaşayan bir aileydi. Memo’nun evine doğru yol tarifi gidiyorlardı. Tabii ki 3 kahramanımız da tabelalı köprüden gidiyorlardı. Memoların evi vardıklarında Farfur’un babası Garduk Bey Memo’nun babasına şöyle dedi:
-Sizin uzay makinenizi yapabilir miyiz? Memo’nun babası Maşmaş Bey’in isteğine göre verdi:
-Bizim, ama Memo da sizle gelecek.
Gardık Beyin Memo da gelince heyecanı daha çok arttı. Karşılarına Varvor Müzesi çıkmıştı. Gardık Bey, Büşdüş Hanım, Farfur 1 saat sonra müzeden çıkıyordu. Farfur şöyle dedi:
-Baksanıza “Anne baba gördünüz mü?” Hadişte katılalım. Büşdüş Hanım hiç sevmemişti. Farfur ailesini şöyle ikna etti:
-Annecim lütfen menüsünde katılalım.
Farfur çok tatlı olduğu için annesi ikna olmuştu. 1 saat, 2saat, 3 saat tam 4 saat yolculuk yaptılar. Löftek, Vulivuli, Düşdüş Bayan Balamamak, Liplop müziğe zar zor da olsa karar verdiler ve çıldırıp coştular.
Ahmed Eren DOĞAN
YUPİ MARS’A GİDİYOR
Yupi, rüyasında Mars’a gittiğini gördü. Orada bütün uzaylılar mutluydu. Sabah uyandığında rüyası aklında kaldı. Neden bugüne kadar hiç Mars’a gitmemişti. Bir anlam veremedi. Kahvaltısını yapınca içini bir heyecan kapladı. Mutlaka ben de Mars’a gitmeliyim. Üstünü değiştirip valizini hazırladı. Yupi, uzay gemisine binip Mars’a hareket etti. Yolda benzininin çok az kaldığını fark etti hemen benzinciye uğradı. Deposunun tamamını doldurdu. Çünkü Mars’ta neler olduğunu bilmiyordu.
Mars’a indiğinde Yupi’nin heyecanı daha da arttı. Burayı hiç tanımıyordu. Sokakları çok farklıydı. Birazdan içindeki heyecan, yerini korkuya bıraktı. Çünkü çok şiddetli bir yağmur yağıyordu. Şemsiyesini evde unutmuştu. Tam kendini çok kötü hissetmeye başlamıştı ki arkadaşı Dudi ile karşılaştı. Bütün uzaylılar, Yupi’nin oldu. Hemen Dudi’nin boynuna sarıldı.
Dudi, arkadaşını gördüğüne çok şaşırmıştı. Yupi’nin neden bu kadar mutlu olduğunu anlamadı. Ta ki Yupi, anlatana kadar. Dudi, arkadaşı Yupi’ye gezisi boyunca eşlik edebileceğini söyledi. Çünkü Dudi, Mars’ı çok iyi biliyordu. Dudi’nin teyzesi burada yaşadığı için sık sık geliyordu.
Dudi, önce Yupi’yi alışveriş merkezine götürdü. Yupi’ye güzel bir şemsiye aldılar. Birlikte Mars’ı gezdiler. Yupi, oradaki uzaylıların gerçekten mutlu olduğunu gördü. Yupi ile Dudi çok güzel vakit geçirdiler. Hatta uzaylıca oyunlar oynadılar.
Akşam’a Dudi, Yupi’ye yolcu etti. Yupi, yol boyunca Mars’ta yaşadıklarını düşündü. Çok güzel anlar geçirmesine rağmen yine de evini çok özlediğini hissetti. Bir uzay seyahatini de tamamlamış oldu. Yorgunluktan yatağa kendini zor attı. “Umarım rüyamda yeni bir gezegen daha görürüm” dedi.
Anıl AZAR
DÖRT KOLDAN EĞLENCE
Yoga uzay gemisiyle yol alırken birden bire karşısına uzaylı çıktı. Hemen yanına koştu. Adını söyleyip uzaylının adını sordu. O da “Benim adım Dörtkol. Hiç arkadaşım yok. Rica etsem benimle arkadaş olur musun?” dedi. Yoga da Dörtkol’a “Ben seninle arkadaş olmaya geldim.” dedi. Dörtkol sevinçten “Oleyyy” diye bağırdı. Daha sonra birlikte seksek, saklambaç, kutu kutu pense, beştaş, yakan top, bezirgân başı ve biraz da misket oynadıktan sonra ikisinin de karnı acıktı.
Yoga Dörtkol’un evine gitti. Orada suşi, şakşuka ve muhallebi yediler. Daha sonra Dörtkol Yoga’yı evine göndermek için dışarı çıktı. Yoga evine geri döndü.
Asude İclal KOCA
UZAYLI NEO
Neo adında bir uzaylı bir çocuk varmış. Neo, dans etmeyi çok sevmişti. Her gün annesine çeşit çeşit danslar gösterirmiş.
Neo, bir gün televizyon izlerken dans yarışması olacağını duymuş. Buna çok sevinmiş. Neo hemen bu konuyu büyükannesiyle görüşmüş. Ona, yarışmaya çok katılmak istediğini söylemiş. Büyükannesi bu konuda Neo’ya yardımcı olmuş. Ona birçok dans öğretmiş. Ama Neo, içlerinden bir tanesini çok sevmiş. O da Vikingler dansıymış. Günler geçmiş Neo dansını yapmaya hazırmış artık. Ve yarışma günü gelmiş. Neo çok heyecanlıymış. Neo, annesi, babası ve büyükannesiyle birlikte yarışmanın yapılacağı yere gitmiş. Yarışma başlamış. Salonda büyük bir alkış sesi duyulmuş. Herkes çok heyecanlıymış. Ve sıra Neo’ya gelmiş. Neo, sahneye çıktığında dansına odaklanmış ve heyecanı bir anda yok olmuş. Herkes dikkatle Neo’yu izliyormuş. Neo, dansını bitirdikten sonra herkes onu alkışlamış. Eve geldiklerinde Neo’nun annesi, babası ve büyük annesi onu tebrik etmişler. Onunla gurur duyduklarını söylemişler.
Ayşe Tuba ŞENTÜRK
BOBY ARTIK BİR UZAY GEZGİNİ
Boby artık ailesinden ayrılmış bir uzay gezgini idi. Boby çoktan ailesini özlemişti. Ama önünde aylar hatta yıllar vardı. Boby’nin ilk Dünya’yı sonra Satürn’ü sonra Merkür’ü görmekti. Hatta Mars’ı bile merak ediyordu. Ama en büyük hayali ise büyük yıldız Sirius’ü görmekti. Ama gemisinin her şeyini kontrol etmeyi unutmuştu. Boby tam Dünya’ya inecekken benzini bitti. Boby ailesini çağırıp benzinliğe giderken göktaşı yağmuru başladı. Boby’nin aracı hasar gördü. Boby Dünya’ya inecekken karşısına astronot çıktı. Boby astronottan korktu. Ama astronot onunla konuşmak istiyordu. Onunla arkadaş oldular. Birlikte restoranda gittiler.
Arda Berk ERCAN
MEMANİ İLE MONİ
3.sınıf öğrencisi Memani yaz tatilinde ailesiyle Venüs’e gitmeye karar verdiler. Memani çok heyecanlıydı. Sonunda Venüs’e gidiyorlardı. Memani annesine sürekli soru sorup durdu. Annesi dedi ki; “Ama dikkat et orası çok sıcaktır. Çünkü Güneş’e en yakın gezegene gidiyoruz. Şapkanı tak yoksa yandığında canın çok acır. Memani de dedi ki; “Sen merak etme annecim ben şapkamı da, güneş gözlüğümü de takarım. Gitmeden önce araştırmıştım.” Memani’nin babası da; “Benim akıllı bıdığım hem araştırır hem de annesinin sözünü dinler.” Memani ve ailesi konuşurlarken bir bakmışlar ki Venüs’e varmışlar. Memani, Venüs’e varınca daha çok heyecanlanmış. Memani ve ailesi Yıldızların arasında ki otele doğru gitmişler.
Plaga gidince Memani hemen etrafına bakmış. Burada milyonlarca uzaylı varmış. Memani bu uzaylıları görünce hemen arkadaş olmak istemiş. Birkaç tane çocuk uzaylıya “Arkadaş olalım mı? ”diye sormuş. Ama başarılı olamamış ve başarılı olamayınca çok üzülmüş. Üzgün üzgün denize girmiş. Yüzerken bir tane daha üzgün uzaylı görmüş. O uzaylıyı teselli etmek istemiş. Başarılı olmuş. Ona adını sormuş. Adını sorduğunda Memani çok şaşırmış. Çünkü kendi adına çok benziyormuş. Adı da Moni’ymiş. Moni ve Memani çok iyi arkadaş olmuşlar. Hatta ailelerini bile tanıştırmışlar. Fakat bir gün Memani çok sinirliymiş. Arkadaşı Moni’yi üzecek bir söz söylemiş. Moni de Memani ile küsmüş. Memani ne yaparsa yapsın Moni’yi bir türlü barıştıramamış. Moni’yi de barıştıramayınca oteldeki odasına kapanmış.
Moni de Memani’nin üzüldüğünü görünce onunla hemen barışmaya karar verdi. Memani de Moni’nin barışmaya çalıştığını görünce “barışalım” demiş ve çoook sevinmiş. Memani demiş ki; “Moni seni bir daha üzecek hiçbir kelime söylemeyeceğim söz! Teşekkür ederim barıştığın için Moni, bir daha hiç küsmeyelim.”
Berra DİKİCİ
EVCİL HAYVAN BAKICISI
Greg bugün yeni bir işe başlayacağı için çok heyecanlıydı. Hayvanlar ile ilgilenmek onun için en iyi meslekti. İşe doğru giderken arkadaşı Jeff ile karşılaştılar. Ona yeni bir işe başladığını anlatı.
İş yerine geldiğinde patronu ona sevimli bir köpek ile ilgilenmesini ve ona bir kulübe yapmasını söyler. Greg sevimli köpeğe Tarçın ismini verir. Sevimli köpek kendisine yapılan kulübeyi çok sever. Hav hav diye zıplayarak Greg’in üzerine atlar. Patronu da kulübeyi çok beğenir.
Greg başka müşterilerin köpeklerini gezdirir, onlarla oyun oynayıp akşam olunca köpeklerini sahiplerine teslim eder. İş yerine gidip patronundan günlük olarak işin ücretini alıp evine gider. Greg evcil hayvan bakmayı çok sevdiği için sabırsızlanır. Biran önce sabah olması için uyumaya karar verir.
Cemre ELİAÇIK
DOĞUM GÜNÜ PARTİSİ
Bir gün bir uzaylı doğum günü partisine gidiyormuş. Gelecek kişiler, Gary, Charly, Abigail, Heading Hills, Susan, Manny, Rouuley, Nern ve Marline Vanesss miş. Uzaylının, getirdiği pasta, dünya şeklinde pastaymış. Yanına, balonlar almış ve yanına hediye almış. Giderken, Heading Hills’i görmüş ve o da doğum günü partisine gidiyormuş. Onunla gitmeye karar vermiş.
Heading Hills kabul etmiş ve ikisi de yola koyulmuşlar. İkisi de doğum günü partisine gelmişler. Doğum günü partisi hemen başlamamış. Herkes gelince başlayacakmış. Aradan iki saat geçmiş ve herkes doğum günü partisine gelmiş. Doğum günü partisi başlamış. Doğum günü partisi akşam olmuş ve herkes çok eğlenmiş. Önce pastalarını yemişler sonra eğlenmeye devam etmişler. Uzaylının en sevdiği arkadaşı Abigail ile oynamış. Aralarına Heading Hills de gelmiş ve Heading Hills de oynamış. Daha sonra yarısı eve gitmiş yarısı kalmış. Ama onlar doğum günü partisinde çok eğlenmişler. Ama daha sonra herkes evlerine gitmiş. Uzaylı bu sefer eve Abigail ile gitmiş. Sonra ikisi de evlerine gitmiş.
Doğukan KURT
YENİ DOST
Bugit’in uzay gemisine meteor taşları çarpmaya başladı. Bugit’in gemisinden dumanlar çıkıyordu. İsmini bilmediği bir gezegene düştü. Düşerken bir robotun arkasına düştü. Robot çok korktu. Bugit’te korkuyordu. Bugit robota ismini sordu. Robot kendini tanıttı ve şöyle dedi;
-Benim adım, Anna
Bugit’te kendini tanıttı. Anna’nın artık korkusu geçmişti. Hatta gülümsüyordu. Ama o sırada, Bugit’in dikkatini bir şey çekti. Anna’nın elinde bir doğum günü pastası vardı. Bugit merakla sordu;
-O elindeki de nedir? Anna.
Anna hemen pastanın nedenini söyledi. Bugün küçük bebek prenses Layla’nın 1 yaşına girme günüydü. Yani bugün onun doğum günüydü. Saraya gitmeye başladılar. Bugit burayı çok sevmişti. Oraya pastasıyla giden herkes pastanın tarifini vermek zorundaydı. Anna tüm gün buna hazırlandı. Birazdan saraya vardıklarında, Anna Bugit ‘i arkadaşı olarak tanıtacaktı. Sonunda saraya vardılar. Anna dediği gibi, Bugit’i arkadaşı olarak tanıttı. Korumalar Bugit’i, Anna’nın arkadaşı olduğu için saraya aldılar. Anna o sırada bir poster gördü. Poster de şöyle yazıyordu;
-“En güzel pasta prensesin pastası olacak.”
Anna daha çok heyecanlandı. Bugit’te heyecanlıydı. Herkes pastasını anlattı. Sıra Anna’ya geldi. Anna’nın pastasının içindekiler şunlardı.
Yumurta, Krema, Kakao, Çikolata parçacıkları, Süt, Çikolata sosu, Bal, Muz, Kabartma Tozu, Yağ
Bir saat sonra kazanan açıklanacaktı. Veee, Anna kazandı. Anna ve Bugit çok mutluydular. Tam oradan giderken, Anna arkadaşı Tom’u gördü. Tom saray bahçıvanıydı. Tom’un yanında köpeği Cuci vardı. Cuci sarı sarı tüylü mavi gözlü cesur bir köpekti. Cuci de Anna’yı se’erdi. Tom ve Anna birbirlerine sarıldılar. Tom sarayın bahçıvanı olduğu için Annay’la pek görüşemiyorlardı. Ama onlar çok iyi arkadaştılar. Anna Bugit’i Tom’la tanıştırdı. Bugit’in buraya nasıl geldiğini de anlattı. Tom’la Bugit’te çok iyi arkadaş oldular. Tom boş zamanlarda partilere giderdi.
Ecrin BİÇER
BOMB`UN DÜŞÜNCESİZ DAVRANIŞLARI
Bomb adında bir uzaylı vardı. Bu uzaylı uzayda gezerken kaybolmuştu ve benzini bitiyordu. Bir gezegen bulup, U.F.O`suyla o gezegene indi. U.F.O`sundan inerken bir tuzağa takıldı ve tuzak onu ters çevirdi. Bir süre bekledi. Sonunda biri gelmişti ve Bomb`u oradan kurtardı. Bomb ona adını sordu. Uzaylı ise Adım ”Lorri“ dedi. Bomb, Lorri`ye burada benzinci olup olmadığını sordu. Lorri ise “var” dedi. Bomb ”Beni oraya götürür müsün?“ dedi. Lorri ”Götürürüm“ dedi. Bomb, Lorri`ye teşekkür etti ve yola çıktılar.Bir süre gittikten sonra benzinliğe vardılar ve oradan gerekli benzini temin ettiler. Bomb Lorri’ye evinin nerede olduğunu sordu. Lorri “Biraz ileride” dedi ve eve gittiler.
Bir süre sonra acıktıklarını hissettiler ve yemek yemek için lokantaya gitmeye karar verdiler. Bomb ve Lorri yemekleri çok sevdiler ve ikisi de bütün yemeklerden yediler. Lokantadan ayrılma vakti geldiğinde para ödemek için kasaya gittiler ve yanlarında yeteri kadar para olmadığını fark ettiler. Çok üzüldüler ve kendilerini mahcup hissettiler. Yemek parasını ödeyemeyeceklerdi. Lokanta sahibi onlara ancak bir hafta boyunca bulaşık yıkarlarsa yemek parasını almayacağını, yoksa onları uzay polisine teslim edeceğini söyledi. İkisi de bu teklifi kabul etmekten başka çare olmadığını kabul etmek zorundaydılar ve lokanta sahibi ile anlaşıp bulaşık yıkamayı kabul ettiler.
Yaşadığı bu son olay Bomb için büyük bir ders olmuştu günden sonra Bomb bir işi yapmaya başlamadan ya da bir yere gitmeden önce gerekli tedbirleri almanın önemini anladı. Yani yola çıkmadan önce aracında benzin olup olmadığını ya da lokantaya gitmeden önce parası olup olmadığını kontrol etmeden adım atmayacaktı. Düşünmeden asla hareket etmeyecekti.
Ege KARAKAYA
MÜZİK MACERASI
Zeko eve dönerken zik zik zak zak zak zik diye sesler duydu. Bu sesleri çıkaran kişi aynı zamanda dans ediyordu. Zeko müziği çok sevdiği için dans etmeye başladı.
Bizo müziği kapattı ve en iyi arkadaşı olan Zeko’ya sarıldı. Zeko da Bizo’ya sarıldı. Bizo bir pop yıldız şarkıcısıydı. 5 tane ekip arkadaşı vardı. Tepo, Toko, Dete, Destan ve Hekhek idi. Tepo gitar Teko flüt Dete piyano Destan davul sona kalan Hekhek de dans ediyordu. Bizo’yu biliyorsunuz o şarkıcı. Bizo’nun bir de en sevdiği hayranı Aleyna vardı. Aleyna dünyalı bir kadındı. Uzayda araştırma yaparken Bizo’nun kulübünü öğrenmişti. Bir gün Bizo sahneye çıkamayacak kadar hastalanmıştı. Bütün grup Bizo’nun eksikliğini göstermemek için onun yerine sahneye çıktı. Fakat çok heyecanlılardı. Aleyna da onların heyecanını yenmek için gruba katıldı. Uzaylılar ilk defa dünyalı görüyorlardı. Aleyna’nın sesi çok güzeldi. Bu haber radyolarda yayınlandı. Bizo bu haberi duydu. Hemen iyileşti. Koroya katıldı. Aleyna ilk dünyalı olarak koroya katıldığı için uzay rekorlar kitabına adını yazdırmıştı. Bu duruma kendisi bile inanamıyordu.
Günler geçti Aleyna’nın gitmesi gerekti. Hem ders çalışması gerekiyordu. Hem Aleyna’nın kursları başlayacaktı.
Bizo Aleyna’ya uzay telefonunu verdi. Bununla yıllarca konuşabilirlerdi. Öyle de oldu. Yıllarca birbirlerini unutmadılar.
Ela KABA
ARKADAŞLARIN BİRLEŞMESİ
Bortin sabah kalktığında uykusunu çok almıştı. Bir şeyler düşünmüştü. Bütün gittiği arkadaşları oraya gelmek istiyordu. Şöyle plan kurmuştu. Bu son arkadaşı olduğu için bütün tanıştıklarını kendi gezegenine getirmek istiyordu. Ama isteyenleri getirecekti. Bunu sabah yemeğinde yeni tanıştığı arkadaşıyla konuştu. Arkadaşı çok görmek istiyordu. Kahvaltı yaptıktan sonra bütün arkadaşlarına haber verdi ve yola çıktılar. İlk önce Kiltak’ı aldılar, sonra Tuventi’yi aldılar ve sonra Ayfer’i aldılar sonra. Minnoşu aldılar ve yola devam ettiler. Bortin’in gezegenine geldiklerinde kocaman bir iş yeri gördüler. İlk onlarla gezdi, sonra Bortin arkadaşlarıyla başkanına haber vermese gittiler. Orda akşam olana kadar durdular. Sonra Bortin, tüm arkadaşlarını evine bıraktı. Onlara elveda etti ve kendi gezegenine gitti. Bortin çok yorulmuştu, yastığına yattığı gibi uyudu.
Elif Beren SUİÇMEZ
UZAYLI OYUNU
Bu gün uzaylı oyunu öğreneceğiz. Şimdi Afacan bize ne yapacağımızı söyleyecek ve söylediklerini hep beraber yapalım mı?
Sağ ayağınla öne git. Sol ayağını,sağ ayağının yanına al. 3kere zıplayarak öne git. Kalçanı 3 kere sağ, 3 kere sol yap. Yine 3 kere öne zıpla. Kalçanı 3 kere sağ, 3 kere sol yap. 3 kere arkaya zıpla. Kalçanı 3 kere sağ, 3 kere sol yap. Ellerini havaya kaldır ve de ki; ”Uzaylı Oyunu!” Tabii bunu hızlı yap J
Bir de bunun müziği var.
O da;
Uzaylı Oyunu x 2
Oyna için rahatlasın x 2
Çok eğleneceksin x 2
Lay lom x 6
Lay lay lom x 4
Raba raba rom x 6
Raba raba rom rom x 4
Enda Zeynep ERDİL
AİLE SEYAHATİ
Bir gün bir uzaylı ailesi seyahate çıkmaya karar vermişler. Bütün herkes başka gezegenlere gitmek istiyorlarmış. Biri Satürn diyormuş, biri Mars. Ondan sonrası hiç gitmedikleri yeri söylemiş. Adı da Plüton. Oraya önceden hiç gitmedikleri için oraya gitmeye karar vermişler. Uzay arabasına binip Plüton’un yolunu tutmuşlar. Birden bire önlerine Meteor çıkmış.
-Kaptan demiş ki, “Bütün sistemleri açın”.
-Diğerleri, “Tamam Kaptan, sen turboya geç” diye karşılık vermişler.
Geriye doğru saymışlar 3, 2, 1 ve O. Ve kurtulmuşlar. Bu arada gezegene girmişler. Gezegenin güzelliğini görüp orda kalmışlar.
Hasan Emre DANYILDIZ
ROBİT’İN UZAY GEMİSİ
Robit adında bir uzaylı vardı. Bu uzaylı uzay gemisiyle yeni bir gezegen keşfetmek için yola çıktı. Robit ilk olarak Dünya’ya yakın olan Venüs’ün yanından geçti. Robit yeni bir gezegen bulmak için dolaşmaya başladı. Bu arada karnı çok acıktı. Yemek arayan Robit gezegende kayboldu. Nereye gittiğini bilmiyordu. Uzaktan bir sesler geliyordu. Robit sesin geldiği yöne doğru yürüdü. Karşısına küçük bir kız çıktı.
Hasan Kadir ÖZDEMİR
MOMO’NUN DONDURMA SEVGİSİ
Of çok sıcak hava, resmen 41 derece yani çok sıcak. Ay pardon yanlışlıkla çarptım. Önemli değil.
-Benim adım Kapçık. Senin adın ne?
-Benim adım Momo. Ben de tanıştığıma memnun oldum Kapçık.
Özelliklerim, dondurma yemeyi severim. Özellikle de limonlu ve vanilyalı dondurmayı çok severim. En sevdiğim yemekler, nohut pilav, kaz eti, etli pilav, kıkırdak, kuymak daha var bir sürü ama say say bitmez. Bir de dondurmayı çok severim. Öğlen yemeğinde kaz eti, nohut pilav ve kıkırdak yerim yanına da şalgam içerim.
Hüseyin Eren DANYILDIZ
EFSANE MACERALAR
Uzayın derinliklerinde bir uzaylı kasabası varmış. Küçük uzaylıda UFO sürmeyi öğreniyordu. Küçük uzaylının adı çipili idi dünyayı çok merak ediyordu. Bir gün UFO sunu aldı uzaylı partisine gitti. Uzaylı partisine giderken kayboldu. Küçük uzaylı çipili kaybolduğu için çok korktu. Birkaç saat sonra bir uzaylı gördü. Doğum gününe gidiyordu. Onu UFO suna çağırdı. Adı Dursun’du. Dursun’u gideceği doğum gününe götürdü. Sonra Mars’a gitti. Marsa giderken küçük Uzaylı Çipili’nin UFO su bozulmuştu. Ama Mars’a geldiği için çok mutluydu. Marsta Dursun’u gördü. Beraber uzaylı partisine gittiler. Uzaylı partisi bitince çipili Dursun’u eve bıraktı. Giderken meteor yağmuruna yakalandılar. Karadeliğe düştüler. Karadeliğe düşerken her şeyin eğlenmek olmadığını anladılar.
Mert KILIÇ
ZAMP’IN SEYAHATLERİ
Venüs gezegeninden gelen Zamp uzayın ortasında kayboldu. Zamp çok neşeli bir o kadar da meraklı ve öğrenmeyi seven bir uzaylı. Çok da sevimli. Ayrıca araştırmayı da çok seven bir uzaylı. Ama uzayda kaybolunca biraz panik yaptı. Birden önüne garip bir şey çıktı. Bu bu…. Zamp ne olduğunu anlayamadı. Evet, bir şey belli olmuyor. Bu bir bu bir…Bu bir canlı. Yani bir uzaylı. Yoksa dünyalı mı? Yok, yok uzaylı. Ama belli olmuyor. Uzseti ne? (Uzseti onların dilinde cinsiyet demek.) Özellikleri ne? Türü ne? Birçok şeyi merak ediyoruz, ama bulamıyoruz. Hayır bulduk. Yani Zamp bunun ne olduğunu buldu.
Bu bir uzaylı kedi. Yanlış duymadınız. Uzaylı kedi. Zamp kedi ona çok masum baktığı için ve çok korkmuş gibi göründüğü için onu aracına aldı. Uzaylı kedi “Çok teşekkür ederim. Ben uzayda kaybolmuştum. Benimle birlikte uzay aracımda” . Zump “Aa, ne tesadüf! Ben de kayboldum diye yanıt verdi.
Uzaylı kedi “Benim adım Mesk” Zamp “Benim de adım Zamp. Ben Venüs’ te yaşıyorum ve buradan Venüs gezegenine nasıl gidileceğini bilmiyorum.” Zamp “Gidelim mi?”Mesk; “ Elbette.” Mesk yolu tarif etmeye başladı. Zamp da gitmeye.
En sonunda Venüs gezegenine geldiler. Zamp “Teşekkür ederim ama sen Mesko gezegenine gitmeyecek misin?” Mesk “ Mesko gezegeni biz kediler için çok kirli olduğu için oradan ayrıldım. Burada kalmaya karar verdim.” Zamp; “Harika! Benim burada bir evim daha var. İstersen orada kal.” Mesk “Olur” Zamp ona diğer evine götürünce Mesk “ Burası çok çok çok güzel” dedi. Zamp evini ona verdi.
Ertesi gün Mesk Zamp’ı kahvaltıya davet etti. Zamp ve Mesk uzayın en güzel yumurtalarından, peynirlerinden, ballarından, kaymaklarından yiyorlarmış. Ah! Uzaylıların da sağlıklı yemek yemesi ne güzel. Daha sonra sıkıldılar ve Zamp “Garip Araçlar Müzesine gidelim” dedi. Mesk kabul etti.
Müzeye girdiklerinde onlardan bölüm seçmeleri istendi. Onlar “Dünya Araçları” bölümünü seçtiler. Onları ilk başta dört tekerlekli, üstü düz bir araç karşıladı. Bunun adı dünyadan araba olarak biliniyormuş.
Mesk ve Zamp şaşırdılar. Daha sonra iki kanatlı bir araç gördüler. Bunun adı helikoptermiş. Zamp ve Mesk bunu görünce hiç şaşırmadıkları kadar şaşırdılar. Çünkü evrende sadece uçan araç olarak uzay aracı olduğunu sanıyorlardı. Daha sonra roket diye bir araç gördüler bunu görünce yine şaşırdılar.
Zamp ve Mesk biraz daha gezince Mesk “Keşke dünyalılar olmasaydı. Onların bizden daha çok araçları var” dedi. Zamp “ Başkalarının bizden daha çok eşyası olması bizi kıskandırmamalı” dedi. Mesk “Haklısın” dedi. Bir daha böyle bir şey yapmayacağına dair söz verdi.
Minel Ceylin GİRİŞEN
DANS ETMEYE HAZIR MISIN?
O sırada Rokobeko yanlarına geldi. Onlara müthiş bir dans şovu yaptı. Rokobeko’nun dans etmeye yeteneği vardı. Bubu şöyle bir eleştiride bulundu:
-Rokobeko dansın çok güzeldi dedi. Gerçekten de çok müthişti. Rokobeko Bubu’nun eleştirisinden dolayı gaza gelmişti.
Rokobeko dansa yeteneği olduğunu biliyordu. Ama daha önce ona kimse yeteneğinden dolayı güzel söz etmemişti. Bu sırada Avelop Luna kayboldular. Şaka şaka kitaba sadece eğlence katayım dedim. Tabiki Avelop ve Luna da oradaydı. Yoksa kim böyle bir dans şovunu kaçırmak ister ki?
Avelop Rokobeko dans ederken dansa uygun şarkı söyledi.Luna:
-Siz bu şekilde bence bir konser grubu kurun dedi. Bubu heyecanla ben gitar çalacağım dedi.
Luna eksik kalmadı “Ben ritim tutarım.” dedi.
Konseri parti salonunda yapmaya karar verdiler. Parti salonu epey zamandır kapalı olduğu için tozlanmıştı. Konsere hazır edilen parti salonu kullanıma açıktı. Konser tebessümle başladı. Sunucu:
-Şimdi karşınızda dostluk adlı şarkısıyla Bubu ve arkadaşları! Şarkı Bubu’nun ritim tutması Luna’nın gitar çalmasıyla başladı.
Dostların varsa bu hayatta
Yalnız kalırsın diye korkma
Arkadaşlık her şeyin üstesinden gelir
Hiçbir şey onu yenemez
Ne duruyorsun şimdi dostluk zamanı
Aynur Nisa BEYTEKİN
UZAYDAN GELEN MİSAFİR
Zazu, uzayın derinliklerinde kaybolmuştu. Çok maceraperest bir uzaylıydı. Gezmeyi hobi haline getirmişti. Gezmeyi sevdiği kadar uykuyu da çok düşkündü. Günün yarısını uykuya ayırıyordu. Uykusu yüzünden birçok badireler atlatmıştı. Bu seferde yolculuğuna çıkarken valizini unutmuştu.
Zazu, gezmek için bir gezegen arıyordu. Sonunda gideceği yeri seçmişti. Dünya Gezegen’ine gidecekti. Orayı uzun zamandır merak ediyordu. Artık yeni arkadaşları olsun istiyordu. Aracını, Dünya’ya doğru çevirdi. Heyecanlı yolculuk başlamıştı. Tam o sırada valizini evde unuttuğunu fark etti. Evine çok uzaktaydı. Artık yapacak bir şey yoktu. Son kez yüksek bir yerden evine doğru baktı. Ailesini özleyeceğini bir kez daha anladı. Ama yoluna devam etti. Bir süre sonra aracı sarsılmaya başladı. Dünya’nın yörüngesine girmişti. Hızla aşağı doğru düşüyordu. Ama Zazu hiç korkmuyordu. Ne de olsa O bir uzaylıydı. Zazu sonunda Dünya’ya varmıştı. Fakat bir gariplik vardı. Zazu, aracındaki görünmezlik düğmesine bastığı için kimse O’nu göremiyordu. İndiği yer Amerika’nın Newyork şehriydi. Üç gündür yemek yemediği için çok acıkmıştı. Şehirde yiyecek ararken bir waffle dükkânı buldu ve içeri girdi. Yemek yemeden tatlı yemenin doğru olmayacağına karar verdi. Sonra bir dükkân daha gördü. Dükkânın adı “Kuru Fasulyeci Zimba” idi. Zazu, içeride birçok Uzaylı olduğunu gördü. Demek ki, uzaylılar bu yemeği seviyordu. Tekrar görünür hale gelip dükkânın sahibi ile tanışmak istedi. Dükkânın sahibi Zımba idi. Arkadaş olmuşlardı. Zazu, Zimba’yaa:
-Bu yemek nasıl bu kadar meşhur oldu, nereden geldi? Diye sordu.
Zimba:
-Seni bu yemeğin ülkesine götüreyim mi? dedi.
Zazu bu teklifi kaçırmak istemedi ve hemen kabul etti. Böylece iki yeni arkadaşın Türkiye’ye yolculukları başlamıştı.
Ömer Salih ŞENTÜRK
YENİ ARKADAŞ
Antiş birinci gününü bitirmişti. Geriye 39 gün kalmıştı. Yiyecekleri yoktu ve benzinleri 8 saat önce bitmişti. Uçak modları ise % 80 ‘e düşmüştü. Harekete geçerlerse uzayın ortasında kalıp bir meteor onlara çarpabilirdi. Bu yüzden ormana gidip yiyecek arayacaklardı. Hem benzin alacakları bir yer bulabilirlerdi. Ormanda gezinirken otların arasından bir hırıltı geldi. Vaguvgavgav onu alt edecekti. 1, 2,3 otların arsındaki şey çıktı. Ama bu bir yaratık değil güzel bir bayan idi. Bayanın adı Elips idi. Elips bir doğum gününe gidiyordu. Hiç düşünmeden onlara katılmak için izin aldı. Onlar da kabul ettiler. Düştükleri yerin ay tozu meşhurdu. Pastanın üzerine ay tozu döküp yediler.
Recep Talha EKMEKÇİ
YENİ ARKADAŞLARI TOYA
Yogi UFO’ya binmeden önce hangi gezegene gideceklerine karar vermişti. Arkadaşlarına da söyledi. Herkes onaylayınca o gezegene doğru yol aldılar. Bu sefer ki gidecekleri gezegen Jüpiter idi. Jüpiter’e geldiklerinde oraya iniş yaptılar. UFO’dan indiklerinde bir şarkı sesi duydular. Şarkının sözleri:
-Dans ederim burada,
Lakabım ise dansçı Toya
Şarkılarda söylerim,
Ellerimle de ritim tutarım.
Kaykaya binerim,
Bisiklete hayli hayli binerim.
Paten çocuk oyuncağı,
Kızak ise benim işim. Diyordu. Yogi:
-Lima bu ne tür bir şarkı? Diye sordu. Lima:
-Bu can sıkıntılarını gidermek için söylenen şarkılara benziyor. Dedi. Sira:
-Hadi gelin o zaman bu şarkıyı söyleyen kişinin can sıkıntısını giderelim. Dedi. Şarkının geldiği yöne doğru ilerlediler. Şarkının söylendiği yere geldiklerinde bir Jüpiterli ile karşılaştılar. Furkan:
– Bu şarkıyı sen mi söylüyorsun? Diye sordu. Jüpiterli:
-Evet. Dedi. Yogi söze karıştı:
– Merhaba Jüpiterli. Bizim adımız Yogi, Furkan, Limu, Sira ve Kemi. Senin adın ne? Jüpiterli:
-Merhaba benim adım da Toya, tanıştığımıza memnun oldum. Dedi. Limu:
-Toya senin başka yazdığın şarkılar var mı? Diye sordu. Toya:
-Evet. Evimde kâğıda yazdığım 9 şarkım daha var. Dedi.
Furkan Toya’ya:
-Bu şarkıyı kimseden yardım almadan mı yazdın? Diye sordu. Toya:
-Evet. Ben zaten işlerimin %98 ‘ini yalnız yapıyorum. Dedi.
Furkan:
-Nee? %98’ini mi? Ben anca işlerimin %40’ını yardım almadan yapıyorumdur. Dedi.
Yogi:
-Toya biz aslında buraya keşif için geldik. Bize Jüpiter’i gezdirebilir misin? Diye sordu.
Toya:
-Tabi ki de. Hemen başlayalım. Dedi. Jüpiter’i uzun uzun gezdiler. Hepsi çok yorulmuştu. Toya onlara evinin kapısını açtı. Eve gittiler. Eve girdikten bir süre sonra elektrikler gitti. Toya hemen evin elektrik kablolarının olduğu yere koştu. Diğerleri de onun peşinden. Bir de ne görsünler, kabloların biri kopmuş. Arkadaşları yardım edelim deseler de Toya dinlemeyip tek başına elektrik kablosunu düzeltmeye çalıştı ve çarpıldı. Sonra yardımlaşmanın önemini anladı, arkadaşlarından yardım alarak kabloyu tamir ettiler. Ardından Yogi:
-Toya, bizimle uzayı gezmek ister misin? Diye sordu. Toya çığlık eşliğinde:
-Eveeet. Dedi. 6 kahramanımızda uzaya çıktı.
Rüzgar KOCAMANOĞLU
MACERALI YOLCULUK
Kahramanımız Akil, annesi ve babası ile birlikte Jüpiter’den Mars a gitmek için yola koyuldular. Uzayda ilerlerken birden önlerine kara delik çıktı. Babası, uzay aracını nasıl kurtaracaktı. Babası uzay aracını yavaşlattı ve karadelik birden kayboldu. Mars a gelmelerine 10saat vardı.10 saat boyunca ne tehlikelerle karşılaşacaklardı. Annesi üzerlerine gelen meteor taşlarını fark etti ve çok korktu! Âmâ korkulacak bir şey olmadığını söyledi Akil in babası. Çünkü meteor taşları çok uzaktan geçiyordu. Akil, annesi ve babası zarar görmeden Mars a geldiler çok mutlu oldular.
Tuğçe KILIÇ
UZAYLI JOHNY
Johny, çok araştırmacı ve meraklı bir uzaylıydı. Bu yüzden uzay mekiğiyle her yeri geziyordu. Bugün de Mars’a gitmeyi planlıyordu. Ama tek başına canı çok sıkılıyordu. Johny’ nin aklına çok güzel bir fikir geldi. Uzayda parti yapacaktı.
Johny, sabah yarı unicorn yarı kuş olan hayvanla kalktı. Çok değişik bir hayvandı. Ama Uzaylı Johny’ye hiç değişik gelmemişti. Tam tersine güzel gelmişti. Yarı unicorn yarı kuş olan hayvanla uçmaya karar verdi. Uçarken Johny, kendi yaşında bir uzaylı gördü ve onunla tanışmak istedi. Onun adı da Mimi’ydi. Uzaylıların tanışması çok değişikti. Dans ederek tanışıyorlardı. Ama uzaylılara hiç değişik gelmiyordu. Zaten onlar öyle alışmıştı. Birdenbire yanlarına, bir sürü uzaylı geldi. Johny ve arkadaşı Mimi çok şaşırdılar ama mutlulardı. Çünkü daha çok arkadaşları olacaktı. Bu arada parti planı hala Johny’nin aklındaydı. Balon, konfeti, pasta bir sürü şey aldılar. Hemen partiyi hazırladılar. Parti yeri çok güzel olmuştu. Özellikle konfetilerle tam olmuştu. Uzaylılar çok eğleniyorlardı. Birden Uzaylı Johny, gözlerine inanamadı. Dünya dans ediyordu? Mimi, “İçindeki insanlar acaba şu an nasıldır?” diye düşündü. Johny ile Mimi, uzaylıların sıkılmaya başladığını görünce “Hadi dans edelim” dediler. Herkes eğleniyordu şimdi.
Uzaya gelen bir astronot da partiye davet edilmişti. Adı, Alex’di. Mimi, onunla tanışmıştı ama diğer uzaylılar onu hiç sevmiyorlardı. Bazı uzaylılar, dünyaya gittiklerinde herkes onlardan korkup kaçtığı için hemen uzaya geri dönmek zorunda kalmışlardı. Onun tehlikeli biri olabileceğini düşünüyorlardı. Alex’in giysileri de çok farklıydı. Mimi, O’na sorular sormaya başladı. Alex de cevap verdi. Alex, onların nasıl konuştuğunu öğrenmişti.
Mimi: Dünya nasıl bir yer?
Alex: Üzeri karalarla ve denizlerle kaplı bir gezegen.
Mimi: Uzaya daha önce gelmiş miydin?
Alex: Hayır ilk defa geliyorum.
Mimi: Uzaya nasıl geldin?
Alex: Uzay aracıyla
Mimi: Uzay aracına bakabilir miyiz?
Alex: Hadi gelin bakalım o zaman.
Herkes Alex’i çok sevmişti ve onunla güzel vakit geçirmişlerdi. Uzaylılar da dünyayı merak ediyorlardı. İlkin Alex hakkında kötü düşündükleri için pişman oldular. Uzaya dünyadan gelen Alex, burada uzun süre kalamayacaktı. Geldiği gibi gökyüzünden dünyaya girdi. Herkes, Alex’i özlüyor ve dünyayı merak ediyordu. Alex’i tanıyınca, dünyalıları sevmeye başlamışlardı.
Zeynep Gülşah AKINCI
MARK’IN KÖPEĞİ MAYKIN
Börsti arkadaşı Mark’ı gördü. Mark da tam olarak doğum günü partisine gidiyordu. Ama Mark’ın yanında köpeği Maykın vardı. Maykın çok tatlı bir uzay köpeğiydi. Börsti şöyle dedi:
-Mark bu Jolly . Jolly bu Mark.
Jolly:
-Tanıştığıma memnun oldum Mark.
-Ben de öyle dedi Mark.
Yola çıktılar. Yola çıkmadan önce Güneş ışığı market isimli olan uzay marketine uğradılar. Güneş ışığı marketinde Mark’ın köpeği kaybolmuştu. Sonra hep birlikte aramaya başladılar.
Zeynep DÖL
Published: Mar 12, 2019
Latest Revision: Mar 12, 2019
Ourboox Unique Identifier: OB-590414
Copyright © 2019