Mantarlar (Fungi), çok hücreli ve tek hücreli olabilen ökaryotik canlıları kapsayan bir canlılar alemi ve şapkalı mantarların tümüne halk arasında verilen genel addır.
Halk arasında küf, pas, rastık, maya, mildiyö, şapkalı mantar, kav mantarı, puf mantarı gibi çeşitli isimlerle anılan bütün mantarlar, mantarlar (Fungi) alemi içersinde incelenirler. Latince Fungi mantarlar, Fungus ise mantar anlamındadır.
Dünyanın heryerinde bulunurlar. Fazla nemli yerlerde daha çokturlar. Yeryüzünde 1,5 milyon kadar mantar türü olduğu düşünülmekte ise de günümüzde sadece 69.000 kadar türü tanımlanmıştır. Çoğu insan, mantarların bitki olduğunu düşünmektedir, ancak mantarlar bitki değildir. Çünkü, mantarlar kendi besinlerini üretemezler.
TARİHÇE
Funguslarla ilgili sistematik çalışmalar 250 yıllık bir geçmişe dayansa da, bazılarının özellikleri yüzyıllardır bilinmektedir. Ekmek hamurunun kabartılmasında, şarap yapımında insanlık tarihinde hep kullanılmışlardır. Meksika ve Guatemala halkları bazı halüsinojenik mantarları dini ve mitolojik törenlerde kullanmışlardır.Yine bazı mantarlar Kuzey Amerika yerlileri ve Çinliler tarafından tıbbi amaçla kullanılmışlardır.
MANTARLARIN ÖZELLİKLERİ
Mantarlar, ökaryotik, spor üreten, genellikle eşeyli ve eşeysiz çoğalan, heterotrof canlılardır. Mantarlar hayvanlar gibi aktif hareket edemezler ama bitkiler gibi klorofil de taşımazlar, dışarıdan besin alarak beslenirler yani heterotrofdurlar. Mantarlar parazitik, çürükçül veya simbiyotik olarak yaşayabilirler. Besinlerini hücre dışında sindirdikten sonra absorbsiyonla hücre içine alırlar. Parazit mantarlar çoğunlukla bitkileri, bazen hayvanları ve insanları hastalandırmak suretiyle enfekte ederler. Saprofit olanlar ise cansız organik maddeler üzerinde yaşarlar. Hücreleri çeperli ve genellikle hareketsizdir. Sporla ürerler.
Genellikle hif denilen ipliksi bir yapı halinde somatik yapıları bulunur. Hifler septum denilen enine bölmelerle birbirinden ayrılır. Septumların ortasında por bulunur. Septum olmayan hiflere aseptat hif adı verilir.Hifler biraraya gelerek miselleri oluştururlar. Hifler dağınık olmayıp bir doku oluşturuyorsa bu dokuya plektenkima, hifler gevşek halde sıralı ise bu dokuya prozenkima adı verilir. Eğer ki kesit alındığında sıkı yığınlar halinde köşeli hücreler gözleniyorsa bu dokuda pseudoparankimadır.
Ayrıca 3 farklı septa (septum) görülür. Bunlar;
Yalancı septa: Özellikle sucul funguslarda gözlenirler. Pseudoseptum da denilir.
Basit septa: 3-4 tane Woronin cismi bulunur. Bu cisimlerin görevi hücere zarar gördüğünde poru tıkamaktır.
ve Dolipor septadır.
Hücre çeperleri bazı türlerde selülozdan bazılarında kitinden veya her ikisinden oluşur. Fungus hücrelerinde organel olarak endoplazmik retikulum, 2 ya da daha fazla nukleus, bazılarında golgi aygıtı, mitokondriler ve bunlara ilaveten bazı funguslarda hareket görevi yapan flagellum görülür. Kofulları vardır ve bunların sayıları yaşlandıkça artış gösterir. Yedek besinleri glikojen ve lipid halinde depolarlar.
MANTARLARIN ÜREMELERİ
Mantarlar eşeyli ve eşeysiz olarak çoğalırlar. Her iki durumda da spor oluşturular. Sporlar “humenium” adı verilen yapılarda meydana gelir. Eşeyli üremeleri iki haploid hücrenin birleşmesini içerir. Toprağa dökülen sporlar rüzgarla ya da böceklerle çevreye dağılır ve toprakta yıllarca yaşayabilir. Mantarlar nemli ortamlarda gelişirler, bu nedenle yağmurlardan sonra topraktaki sporlar çimlenerek mantarları oluştururlar. Tek hücreli mantarlar ise tomurcuklanarak çoğalabilirler. Suda yaşayanlarda eşeysiz üreme daha hareket organeli ( yani flagellum) bulunan zoosporlar ile olur.
Yaşam döngülerinde iki safha bulunmaktadır. Bunlar:
Somatik safha ; mantarın beslenme ve besinsel aktivitelerini yerine getirdiği safha,
Üreme safhası ; sporların üretimi, somatik yapıların diğer üreme yapılarında kullanıldığı safha.
Üç değişik somatik yapı görülebilir. Bunlar;
Plasmodium ya da pseudoplasmodium denilen çok nukleuslu bir yapı,
Bir hücereden ibaret bir yapı,
İpliksi bir hif yapısıdır.
Mantarların yaşam döngüsü her şekilde spor oluşumuyla sonuçlanan eşeyli ve eşeysiz üremeyi kapsamaktadır. Hem eşeyli hem eşeysiz üreme safhalarını içeren tüm yaşam döngüsü “holomorf” diye bilinir. Eşeysiz üreme sporları ve ilgili üreme yapılarının gözlendiği evre “anamorf” (imperfect) evredir. Eşeyli üreme yapılarının gözlendiği evre ise “telemorf” (perfect) evre adını alır.
MANTARLARIN ÖNEMLERİ
Mantarlar insanlık tarihi açısından büyük öneme sahiptirler. Ekosistemin önemli parçalarıdır. Son 2 milyar yıldır bitki ve hayvansal yapıları çürüttükleri bilinmektedir. Bu yapılardaki elementlerin serbest bırakılmaları mantarlar tarafından sağlanır. Orman ekosistemlerinde CO2 salınımı gerçekleştirmektedirler. Ayrıca toprağın yapısını bitki gelişimi için uygun hale getirirler. “Mikoriza” denilen ortaklıklar oluşturarak bitkilerin köklerine tutunurlar ve bitki köklerinden karbonhidrat alırlar, bu sırada bitkide mantarın hifleri yardımı ile topraktan su ve suda çözünen tuzları absorblar. Bazı eklembacaklı türlerinde “mycangium” denen yapılar olarak bulunurlar ve selüloz sindirimine yardımcı olurlar.
Mantarlar nemli olan heryerde yetişebilirler.Alglerle birleşerek ekosistem için çok önemli olan likenleri oluştururlar.Bazı parazitik mantarlardan tarım zararlıları ve hastalıklarıyla biyolojik mücadelede yaralanılmaktadır. Bazı marketlerde “Collego” adıyla satılan ürün, yabancı otlarla mücadelede kullanılan Colletotrichum gloeosporoides türünden elde edilen bir mikoherbisitdir.
Gerçek mantarlardan olan mayalar, fırıncılık ve fermantasyon endüstrisinin temelini oluştururlar. Alkollü içki endüstrisinin temelini de mantarlar oluşturmaktadır. Bununla beraber, sitrik asidin endüstriyel olarak üretilmesinde ve bazı peynir tiplerinin hazırlanmasında da (rokufor, gorgonzola, kamembert gibi) kullanılırlar.Penisilin gibi birçok yararlı antibiyotiğin, thiamin, biyotin, riboflavin gibi bazı vitaminlerin; ergotamin, kortizon gibi önemli ilaçların kullanılmasında yine mantarlardan yaralanılmaktadır. Amilaz, pektolaz gibi enzimler; gibberellin gibi bazı hormonlar da mantarlardan yararlanılarak üretilmektedir. Ayrıca genetik çalışmalarda kullanılan Neurospora cinsi yine bir mantardır.
Mantarlardan insanların çeşitli amaçlarla yararlandıkları cinslerden bazıları; fermantasyon yaparak alkollü içkilerin hazırlanmasında ve ekmek yapımında kullanılan Saccharomyces türleri, antibiyotik eldesinde kullanılan Penicillium türleri ve ergot alkaloitlerinin elde edildiği Claviceps purpureadır
MANTARLARIN SINIFLANDIRILMASI
Mikroskobik bir mantarın hifleri ve sporlarıSınıflandırmada bitkiler alemi içinde ele alınmaları bilim adamları arasında uzun yıllar tartışma konusu olmuştur. Her ne kadar Uluslararası Botanik Nomenklatür Kodunun kurallarına göre adlandırılıp sınıflandırılsa da, bitkilerden farklı bir alem olarak ele alınmışlardır. İlk taksonomik gruplandırılma eşeysel sporlarına göre yapılmıştır. Günümüze kadar mantarlar, gamet, gametangia, sporokarp ve sporlarının özelliklerine, hayat döngülerindeki sitolojik ve morfolojik özelliklerine göre sınıflandırılmıştır.
Funguslara ait ilk sınıflandırma Linnaeus tarafından yapılmıştır. “Species Plantarum” adlı kitabında fungusları Cryptogamia Fungi sınıfında toplamıştır. İlk modern mikolog ve mikolojinin kurucusu olan Antonio Micheli, mantarları 1719’da yayımladığı “Nova Genera Plantarum” adlı eserinden toplamıştır. Carl Woese (1981), sınıflandırmasını filogenetik kurallara göre yapılmıştır. Monofiletik grup olarak düşünülmüş olan mantarlar, artık üç farklı grup olarak düşünülmektedir. Bu sınıflandırma fungi olarak bilinen organizmaların birbirleriyle sıkı bir ilişki içinde olmadıklarını kabul eder. Buna göre mantarlar
MANTAR ÇEŞİTLERİ:
ŞAPKALI MANTARLAR
Şapkalı mantarlar genellikle nemli ortamlarda birden büyüme gösterirler. Mesela yağmurlu havalardan sonra ormanlık alanlarda çokça görülebilirler. Başlangıçta mercimek büyüklüğünde beliren mantarların şapkalarının çapları bazı durumlarda 10 santime kadar çıkabilir. Mantarların büyüyüp gelişmesi yaklaşık beş günü bulur. Mantarlar ormanlarda çürümüş canlı ve bitkiler ile yağmur suları sayesinde beslenir ve gelişirler. Yani çürütme ve sindirme görevleri ormanda mantarlara aittir. Ürünlerini bakteriler ve solucanlarla da payaşırlar. Ağaç dalı, çürümüş bitki ve canlılarla da beslenerek büyüyebilirler.
KÜF MANTARI
Genellikle nemli yerlerde yetişen çiçeksiz ve klorofilsiz canlılardır.Parazit olarak yaşarlar.Tek yada çok hücreli sporlar aracılığıyla çoğalırlar.Heterotrofturlar.Yani kendileri sentez yapamadıkları için daha önce oluşmuş organik maddelere ihtiyaç duyarlar.Küf mantarları nemli organik besin artığı bulunan ortamlarda ürerler.
Üremeleri ve etrafa spor bırakmaları yıl boyu olabilse de havaların ısındığı ve orta şiddette rüzgarın olduğu bahar ve yaz aylarında üremeleri en sık düzeyde olur.Üremeleri ve etrafa spor bırakabilmeleri sıcaklık, nem ve diğer iklim koşullarıyla ilgilidir.Bu nedenle alerjik bulgulara neden olabilirler.Çok küçük yapıya sahip oldukları için hem alerjik nezle hem de alerjik astıma neden olurlar.Besin maddeleri üzerinde beyaz ya da renkli görünümleri ile tanınırlar.
Genellikle mikroskobik olan çok hücreli canlılardır.
Bünyeleri hif denilen küçük borucuklardan oluşur.
Çürükçül olarak yaşarlar.
Besin, hava, nem gibi ortam şartları uygunsa sporlanmayla eşeysiz olarak çoğalırlar. Ortam şartları uygun değilse eşeyli olarak çoğalırlar.
Mayalanma olayında da görev yaparlar.
Bazı peynirlerin olgunlaşmasında penicilium denilen küf mantarları önemli rol oynar
Peniciliumdan elde edilen penicilin bakterilerin yol açtığı hastalıklara karşı savaşta çok önemlidir.
Salça, ekmek gibi besinlerin üzerinde çoğalarak onların çürüyüp kokmasına neden olurlar.
Tohum ve fidelerin işe yaramaz hale gelmesine neden olurlar.
Böceklere hükmeden küf mantarları böcek ilacı olarak kullanılır.
Mavi-yeşil küf mantarlarının kanser yapıcı etkisi olduğu bilinmektedir. Genellikle nemli yerlerde yetişen çiçeksiz ve klorofilsiz canlılardır.Parazit olarak yaşarlar.Tek yada çok hücreli sporlar aracılığıyla çoğalırlar.Heterotrofturlar.Yani kendileri sentez yapamadıkları için daha önce oluşmuş organik maddelere ihtiyaç duyarlar.Küf mantarları nemli organik besin artığı bulunan ortamlarda ürerler.
MAYA MANTARI
Maya, çok hücreli ökaryot yapılı mantarlar.
Bazı türleri ekmek kabartmak, alkollü içki fermantasyonu ve hatta yakıt pillerinin çalışmasında kullanılır. Çoğu maya Ascomycota bölümüne ait olmakla beraber bazıları Basidiomycota’ya aittirler. Bazı mayalar, örneğin Candida albicans insanlarda enfeksiyona yol açar (kandidiyaz). Pembe mayalar (Rhodotorula), duş perdelerinde ve evdeki nemli yüzeyde yaşar, yüzeyler üzerinde lekeli bir görünüm oluşturur. Binden fazla maya türü tanımlıdır. En yaygın kullanılan maya olan Saccharomyces cerevisiae, binlerce yıl önce şarap, bira ve ekmek yapımı için evcilleştirilmiştir. Maya sözcüğü Türkçe’ye Farsça’dan girmiştir.
Bitkilerde çeşitli hastalıklara sebep olan mantarlardır. En önemlileri BİRA MAYASI dır. Şekerli sudaki şekeri ayrıştırarak kendisi için gerekli besini sağlar. Bira mayası özel olarak kurutularak saklanır. Hamurun mayalanması ve kabartılmasında kullanılır. Mayalanmada karbonhidratlar parçalanır. CO2 gazı açığa çıkar. Çıkan gaz ekmeğin kabarıp sünger gibi olmasını sağlar.
Published: Apr 28, 2018
Latest Revision: Apr 28, 2018
Ourboox Unique Identifier: OB-468743
Copyright © 2018