SEVGİYLE YEŞEREN DÜNYA

Safiye Çetinkaya/Ahmet Hocaoğlu İlkokulu

Kerem ve Bahar şehir merkezine yakın bir köyde yaşıyorlarmış. İki kardeş doğaya çok meraklılarmış. Köylerinin çevresine geziler yapıp ağaçları, çiçekleri, hayvanları incelerlermiş. İkisi de doğayı çok seviyorlarmış.

Bir gün yine böyle bir gezi sırasında ağaçların ve bitkilerin kurumaya başladıklarını görmüşler.

Fatma SAYGIN /Çiftlik Şehit Eren Kızılgedik İlkokulu

Kerem ve Bahar bu duruma çok üzülüp bir çözüm bulmaya karar vermişler. Öncelikle okul arkadaşları ve öğretmenleri ile ağaçları sulamaya başlamışlar. Sonra muhtarlık ve belediyeden yardım istemişler. Çocukların yardım çağrılarını kabul eden bu kurumlar sayesinde ağaçlar düzenli olarak sulanmaya başlamış ve kurumaktan kurtulmuşlar.

Ama bazı ağaçlar için artık çok geç kalınmış, çünkü onlar çoktan kurumuşlar.

Yonca DEĞİRMANCI/ Tece Cumhuriyet İlkokulu

Bunu gören çocuklar üzülmeye başlamış. Kuruyan ağaçlar için neler yapabileceklerini kara kara düşünürken birden arkadaşları Ali ” Ne var bunda bu kadar üzülecek anlamadım? ” demiş. Bu duruma çok şaşıran arkadaşları ağaçların birden yeşerip neler sağlayabileceğini anlatmak istemişler…

A.Duygu DEĞİRMENCİ/ Tece Cumhuriyet İlkokulu

Bahar:

-Ali, nasıl üzülmeyelim? Ağaçlar olmazsa köyümüzün tertemiz havası olur mu hiç?

Ali şaşkın şakın bakarken Kerem söze girdi:

-Bizim köyümüzün havası ,suyu, yağmuru ne kadar kıymetli ve bol düşünsene. Bütün bunlar ağaçlarımız sayesinde oluyor. Ağaçlarımız oksijen üretiyor, yağmurlar ağaçların olduğu yerlere yağıyor. Yağan yağmurlarla, çimenler yeşeriyor, hayvanlarımız besleniyor, sebzelerimiz büyüyor.

Ali dalgın dalgın düşünüp:

-Haklısınız, o zaman bizler de bir şey yapmalıyız.

Ebru KORKMAZ / Muhittin Develi İlkokulu

Çocukların aklına daha önce öğretmenlerinin sınıfta anlattığı bir şey gelmişti. Öğretmenleri onlara TEMA Vakfı’ndan söz etmişti. TEMA Vakfı ormanları ve doğal yaşamı koruyan ve ağaçlandırma çalışmaları yapan bir kuruluştu. Acaba TEMA  Vakfı’ndan yardım alabilirler miydi?????

Nuran GEYİK / Muhittin Develi İlkokulu

Bahar, annesinin desteğiyle TEMA Vakfı ile iletişim kurdu.

Yetkililer yarın gelecek ve yapılacak bir şey olup olmadığına bakacaklardı. Belki de kuruyan ağaçlar kurtulacaktı. Bahar sabah erkenden kalkıp okula giderek,durumu arkadaşlarına anlattı.Beklemeye başladılar.Üzerinde TEMA yazan aracı gördüklerinde çok heyecanlandılar ve sevindiler.

Akşama doğru,ağaçlar incelenmiş,yaprakların kurumasına karşın,gövde ve köklerin sağlam olduğu tespit edilmişti.Ağaçları sağlığına kavuşturmak  ve kurtarmak için yapılacak tüm çalışmalar yapılmıştı. Görevli, söylediklerini yapmamız halinde ,kuruyan ağaçlarda 4 ile 6 hafta arasında gözle görülür bir fark oluşacağını söylediğinde tüm çocuklar, ağaçlara bakacaklarına söz verdiler ve  ”yaşasıııınnnnn”diye bağırarak ağaca doğru koşmaya başladılar.

Tuba CAN / Şehit Yiğitcan Çiğa İlkokulu

Kerem, Bahar ve arkadaşları görevlilerin söylediklerini her gün yaptılar. Günler geçtikçe ağaçlar daha sağlıklı görünüyordu. Çocuklar bu duruma çok seviniyordu. Kerem TEMA Vakfı için  bir şeyler yapmalıyız diye düşündü. Bu düşüncesini arkadaşlarıyla ve öğretmeniyle  paylaştı. Kerem ve arkadaşları  bir kumbara yapmaya karar verdiler. Kumbarada biriktirdikleri paraları TEMA Vakfı’na bağış yapacaklardı. Yardıma ihtiyacı olan başka yerlerdeki çocuklara da yardım edeceklerdi. Sadece kendi köylerinde değil farklı şehirlerde de bir çok ağaçları olacaktı artık. Bu hayallerle hemen TEMA Vakfı kumbarası için çalışmalara başladılar.

Meryem GÜDÜL / Muhittin Develi İlkokulu

Tüm öğrenciler bu kampanyaya katılmak için kumbaraya katkıda bulundular. TEMA Vakfı ile iletişim kurup, biriktirdikleri paralar ile Çanakkale’de sınıfları adına ağaçlar dikilmişti. TEMA Vakfından gelen yetkililer Kerem, Bahar ve arkadaşlarına teşekkür ettiler. Her bir öğrenciye TEMA Vakfı meşe palamudu tohumları, bu tohumları yeşertebilecekleri renkli saksılar, TEMA Vakfı gönüllüsü kıyafetleri ve doğayı yakından inceleyebilmeleri için büyüteçler hediye ettiler. Çocuklar çok sevinmiş ve gururlanmışlardı. Meşe palamudu tohumlarını saksılarında yeşertecek ve her öğrenci kendi ağacını dikebilecekti. Hemen ertesi gün öğretmenleri ile birlikte çalışmalara başladılar.

Saadet Apaydın / Yunus Emre İlkokulu

Ertesi gün okula gittiklerinde öğretmenleri onlara Meşe Palamudu ile ilgili bilgiler verdi ve bir bitkiye sevgiyle yaklaşılması gerektiğini öğretti. Geriye kalan tek şey meşe palamutlarına büyük bir sevgiyle bakmaktı. Günler günleri kovaladı ve meşe palamutları büyümeye başladı. Bahar ve Kerem yetiştirdikleri meşe palamutlarını yarıştırmaya başladılar. Bir süre sonra bu yarışa bütün arkadaşları katıldı. Ağaçlar büyüdü, büyüdü ve saksılarına sığmaz oldular. Oluşan minik meşe palamutlarını hemen toplamak istiyorlardı.

Eda YILMAZ / Vali Şenol Engin İlkokulu

Meşe palamutlarını saksılardan çıkarıp toprağa dikmeye karar verdiler.Ancak nereye dikmeleri gerektiğini bilmiyorlardı. Öğretmenleri hemen mahalle muhtarıyla görüştü ve ağaçları dikecekleri alanı hazırladı. Bayram havası gibi bir günde meşe palamutlarını yol kenarındaki boş arsaya diktiler. Artık kocaman bir koruları olmuştu.Tüm çocuklar sevinçten kıpır kıpırdı,yerinde duramıyordu.Büyüdüğünde ağaçların üzerinde sincapların, kuşların yaşayacağını düşünmek çocukları daha  da  heyecanlandırıyordu.Öğretmenleri ve aileleri doğaya olan ilgileri için çocuklara teşekkür edip onlarla gurur duyduklarını söylediler.