KENAN SOFUOĞLU
Kenan Sofuoğlu, 25 Temmuz 1983 tarihinde Adapazarı Akyazı’da doğmuştur. Aslen Trabzonludur. Motor tamircisi olan İrfan Sofuoğlu’nun dört çocuğunun üçüncüsüdür. Ailecek motor yarışçılarıdır.
1996 yılında Türkiye şampiyonasında yarışan ağabeyi Bahattin’i izleyerek motor sporları ile tanışmış, 2000 yılında abisi Sinan’ın bir yarışta ayağını kırması ile boş kalan motorunda, 16 yaşında özel izin ile yarışlara katılmaya başlamıştır. Ağabeyi Sinan’ın motoruyla yaptığı bu ilk drag yarışını kazanmıştır.
2006 senesinde Supersport-WM’ye başlarken sponsorluk sorunları yüzünden Yamaha Almanya takımından ayrılmak zorunda kalmıştır. Ancak son anda İsviçre’de yaşayan, ismi gizli tutulan bir(Selçuk Allaç) Türk iş adamının sponsorluk sağlamasıyla Ten Kate’nin Honda takımına katılmıştır. Supersport WM’de 2006 sezonunu üçüncü olarak tamamlamıştır.
2016′ Supersport Dünya Şampiyonluğu’nu bir kez daha kazandı. Böylelikle 5. Dünya Şampiyonluğunu Kazanmıştır.
Bu sezon 6’ncı, Supersport kariyerindeki 38’inci zaferini elde eden Kenan Sofuoğlu, 2007, 2010, 2012 ve 2015’in ardından 5. kez Supersport şampiyonu oldu.
NAİM SÜLEYMANOĞLU
Tüm zamanların en iyi haltercisi olarak kabul edilen ünlü sporcu Naim SÜLEYMANOĞLU , yapıca ufak tefek ancak çok güçlü olması nedeniyle Cep Herkül’ü olarak anılır. İsterseniz bu güçlü sporcumuzun hayatına hayranlıkla değinelim. Ne dersiniz?
Naim SÜLEYMANOĞLU, 23 Ocak 1967’de Bulgaristan’da doğdu. Haltere 9 yaşındayken başladı. Sayısız şampiyonluklara imza attı. Bulgar Hükümeti’nin Türk isimlerini yasaklaması nedeniyle adı Naim ŞALAMANOV olarak değiştirildi. Bulgaristan’daki bu baskılardan kurtulmak ve Türkiye adına müsabakalara katılmak için Melbourne’da düzenlenen Dünya Halter Şampiyonası’nda Türkiye Büyükelçiliği’ne sığınarak Türkiye’ye iltica etti. Ülkemize Olimpiyatlarda güreş dışında ilk altın madalyayı kazandıran sporcudur. ‘’Dünyanın En İyi Sporcusu’’ seçilen Naim SÜLEYMANOĞLU ülkemizi gururla temsil etmiştir. Bulgaristan’daki Türkler ’in yaşadığı zulmü tüm dünyaya duyurmuştur. 18 Kasım 2017’de tedavi gördüğü hastanede 50 yaşında vefat etmiştir.
Naim SÜLEYMANOĞLU’nu daha yakından tanımak isterseniz arkadaşlar, ‘Cep Herkül’ü; Naim SÜLEYMANOĞLU’ filmini mutlaka izleyin.
SİNAN ŞAMİL SAM
Almanya’nın Frankfurt kentinde 1974 yılında doğan Sinan Şamil, amatör boks yaptığı yıllarda oldukça başarılı bir performans sergileyerek, 9 kez Türkiye şampiyonluğu kazandı.
Almanya’nın Berlin kentinde 1995’de düzenlenen Dünya Boks Şampiyonası’nda 3’üncülük elde eden Sinan Şamil, 1999’da ABD’nin Houston şehrindeki Süper Ağır Sıklet Dünya Şampiyonası’nda Audley Harrison ve Muchtarchan Dildabekow gibi dönemin önemli eldivenlerini devirerek altın kemerin sahibi oldu.
Amatör maçlarda 217 galibiyet ve 18 yenilgi alarak adını uluslararası boks camiasında duyuran Sinan Şamil Sam, 15 Nisan 2000’de profesyonelliğe adım attı.
AĞIR SIKLETTE AVRUPA ŞAMPİYONLUĞU ELDE EDEN İLK TÜRK
“Boğazın Boğası” lakaplı ünlü boksör, 17 Ekim 2002’de Polonyalı Przemysław Saleta’yı 7. rauntta nakavt ederek Avrupa şampiyonluğunu elde etti. Sinan Şamil bu başarısıyla, ağır sıklet kategorisinde şampiyonluğa ulaşan ilk Türk boksör oldu.
Büyük Britanyalı Danny Williams karşısında 2003’te unvanını koruyan milli boksör, rakibini 6 raunt içinde 3 kez yere düşürerek karşılaşmadan zaferle ayrıldı.
Daha sonra Julius Francis’i mağlup eden, ringe çıktığı ilk 18 karşılaşmadan da galip ayrılan Sinan Şamil, ilk yenilgisini Kübalı Juan Carlos Gomez karşısında yaşadı.
WBC KITALARARASI AĞIR SIKLET ŞAMPİYONU
2004’te Almanya’nın Kempten kentinde Rus boksör Denis Bakthov ile Dünya Boks Konseyi (WBC) Kıtalararası Ağır Sıklet Şampiyonası unvan maçına çıkan Sinan Şamil, rakibini 10. rauntta mağlup ederek önemli bir başarıya imza attı.
Bu unvanını ABD’li Lawrence Clay Bey ve Okello Peter karşısında aldığı galibiyetlerle koruyan başarılı boksör, 2006’da Rus Oleg Maskaev’e sayı farkıyla yenilerek kemerini kaybetti.
Pes etmeyen Sinan Şamil, WBC Kıtalararası Ağır Sıklet Şampiyonluğu unvanını 2006’da Brezilyalı George Arias’ı mağlup ederek geri aldı. Meksikalı Saul Montana ve Avustralyalı Bob Mirovic’i mağlup ederek unvanı koruyan milli boksör, 2007’de ABD’li Oliver McCall’a yenilerek unvanını bir kez daha kaybetti.
AKDENİZ ŞAMPİYONLUĞU
Sinan Şamil Sam, 2008’de WBC Akdeniz Ağır Sıklet Şampiyonası unvan mücadelesinde, Hırvat Ivica Perkovic’i mağlup etti ve sonraki 3 karşılaşmasını da kazanarak emekliliğine kadar bu kemeri korudu.
“Boğazın Boğası”, son maçında 4 Temmuz 2008’de Avrupa Boks Birliği (EBU) Ağır Sıklet Şampiyonu İtalyan Paulo Vidoz’la karşılaştı. Milli boksör, 12 raunt süren mücadelenin sonunda hakemlerin maçı berabere bitirmesinin ardından EBU nezdinde girişimlerde bulundu. Sinan Şamil, yapılan girişimlerden sonra şampiyon ilan edildi.
35 MAÇIN 31’İNİ KAZANDI
Profesyonel boks hayatında çıktığı 35 maçın, 16’sı nakavtla olmak üzere 31’ini kazanan Sinan Şamil, ringe yeniden dönmeye çalışsa da 2009’da sağlık problemleri yaşadı. Karaciğer yetmezliğinden dolayı 2010 Aralık’ta yoğun bakıma alınan milli boksör, yaklaşık 5 yıl bu sağlık sorunuyla mücadele ederken, henüz 41 yaşında hayata gözlerini yumdu.
SERVET TAZEGÜL
Olimpiyat, Dünya ve Avrupa şampiyonu Türk tekvandocudur. Kars’ın Arpaçay ilçesinden Batı Almanya’ya göç eden Azeri kökenli bir ailenin çocuğu olarak 26 Eylül 1988 yılında Nürnberg’de dünyaya geldi.
– 68 kiloda 2011 Dünya şampiyonu olmuştur. Ayrıca turnuvanın en değerli sporcusu seçilmiştir.
– 2008 Pekin Olimpiyatları erkekler 68 kg tekvando bronz madalya maçında madalya almıştır.
– 2012 Londra Olimpiyatları’nda altın madalyanın sahibi olmuştur.
– 2014 Avrupa Tekvando Şampiyonası finalde Rus sporcu Aleksey Denisenko ile 10-10 berabere biten maçın sonucunda altın vuruşla kazanarak Avrupa Şampiyonu oldu.
– Servet 2014 yılının Ağustos ayında Türkiye Millî Olimpiyat Komitesi tarafından yapılan açıklamada 2016 Rio Olimpiyatları yolunda destekleyeceği, madalya vadeden 16 “altın” çocuğu arasında yer almıştır.
Şu an Tekvando milli takım antrenörlerimiz arasında yer almaktadır.
YAŞAR DOĞU
1913 yılında Samsun’un Kavak ilçesine bağlı Karlı köyünde doğan Yaşar Doğu, 1. Dünya savaşı sırasında babasının ölmesi üzerine annesinin köyü olan Emirli ‘ye yerleşti. Halasının kocası, yani eniştesi Satılmış Tok, oğulları Hayrettin ve Kemal’den ayırt etmeden Yaşar Doğu’yu askerlik dönemine kadar yanında yetiştirdi. Bu yıllarda halasının ve eniştesinin yanında çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşan Yaşar Doğu’yu, eniştesi Satılmış Tok hafta sonları yapılan köy düğünlerindeki güreşlere götürüyordu. Askere gitmeden önce, tahminen 1935 yılında Amasya’nın bugünkü Ziyaret Kasabasında düğün güreşinde Ankara’dan gelen güreş otoriteleri tarafından beğenildi.
1936 yılında Ankara’da askerde iken, Güreş İhtisas Kulübü’ne girdi ve minder güreşine başladı. Fin antrenör Onni Helinen ondaki güreş stilini ve gücünü görünce 1939 yılında millî takıma aldı. Prag’da yapılan Avrupa Grekoromen Şampiyonası’nda yine bütün rakiplerini yendi ve 73 kilonun şampiyonu oldu.
1948 Yaz Olimpiyatları’na katıldı ve burada 5 rakibini de yenerek Olimpiyat şampiyonu oldu.
1949 yılında Türk millî takımı ile bir Avrupa Turnesi’ne çıktı. İtalya, İsviçre, İsveç ve Finlandiya’yı kapsayan bu turnede 79 kiloda toplam 7 güreş yaptı ve hepsini kazandı. Aynı yıl Avrupa Güreş Şampiyonası İstanbul’da düzenlendi. Yaşar Doğu, 79 kiloda güreşti ve ilk üç rakibini tuşla, finalde ise İsveçli ünlü güreşçi Groemberg’i sayı ile yenerek şampiyon oldu.
Türk güreşinin efsane isimlerinden biri olan Yaşar Doğu, ay yıldızlı mayo ile yaptığı 47 güreşin yalnızca birinde yenilmiş, galip geldiği 46 karşılaşmanın 33’ünü tuşla kazanmıştır. Kazandığı 46 karşılaşmanın normal süre toplamı 690 dakika olduğu halde, kısa sürede yaptığı tuşlar nedeniyle bu güreşler toplam 372 dakika 26 saniye sürmüştür.
8 Ocak 1961’de Ankara’da geçirdiği ikinci kalp krizi ile vefat etti. Kabri Ankara Cebeci Askeri Şehitliğindedir.
HİDAYET TÜRKOĞLU
Hidayet TÜRKOĞLU, 19 Mart 1979 tarihinde İstanbul Bayrampaşa’da doğdu. Hidayet Yugoslavya’dan göç eden iki çocuklu bir ailenin küçük oğludur. Çocukluğunu İstanbul’da Bayrampaşa Yıldırım mahallesinde geçirdi. İlkokullu da Bayrampaşa Yıldırım ilköğretim okulunda okudu.
Bayrampaşa İlköğretim Okulu’nda öğrenci olduğu yıllarda, basketbolla tanıştı. O yıllarda ağabeyinin basketbol antrenmanlarında, antrenörler onu keşfederek okul takımına aldılar. Daha sonra basketboldaki başarı sayesinde Özel Çavuşoğlu Koleji’nden burs kazandı.
15 yaşına kadar Özel Çavuşoğlu Koleji’nin hem okul hem de kulüp takımında basketbol oynamayı sürdürdü. Ardından Efes Pilsen Spor Kulübü’ne transfer oldu. Takımda oynarken Özel Çavuşoğlu Koleji’nde eğitimi devam etmekteydi. Bu dönemde okul takımında birçok başarı elde etti.
İlk imzamı 1997 senesinde Efes Pilsen’de attı ve dört sene boyunca Efes Pilsen A takımında oynadı. 1999–2000 sezonunda oynadığı final turunda turnuvanın en iyi beşine seçildi. Bu başarı o zamana kadar bir Türk basketbolcunun yakaladığı en büyük başarıydı. Bu başarıyla birlikte onun hedefleri de büyüdü ve NBA’ye gitme kararı aldı.
Amerika’daki avukatıyla görüşüp öncelikle ona ayarladığı 15 takımla çok iyi bir kamp dönemi geçirdi. Bu geçirdiği dönem, onun Sacramento Kings takımına 1. tur 16. sıradan seçilmesini sağladı. Böylece NBA’ye en iyi dereceyle seçilen ilk Türk unvanına sahip oldu. 2000–2001 sezonu onun NBA’deki ilk sezonuydu. İlk başlarda çok heyecanlanmasına ve adaptasyon problemi yaşamasına rağmen, sezonun 2. bölümünü çok iyi geçirdi. 2001–2002 senesinde NBA çaylaklar All-Star kadrosuna seçildi. All-Star etkinliklerinde katılmış olduğu şut yarışmasında üçlü üç maçlarda şampiyonluk kazandı. Ona hediye edilen ödül halen evinde. Çaylak All–Star kadrosunda yer alışı o zamana kadar Türk oyuncular arasında elde edilen en iyi başarıydı. Bir sene sonra NBA’in son şampiyonu San Antonio Spurs takımına takas edildi. O yıl San Antonio Spurs birçok hafta üç sayı isabet yüzdesinde NBA birincisiydi.
Sezon sonunda San Antonio Spurs ve Phoenix Suns’ın tekliflerine rağmen Orlando Magic ile 6 yıllık bir anlaşma imzaladı. Çok başarılı geçen 2004–2005 sezonunda en iyi 6. adam ödülüne aday gösterildi.
Sezon sonunda çocukluk aşkı Banu Ergür ile evlendi. Düğünün hemen ardından vatani görevini Burdur 58. Piyade Er Eğitim Alay Komutanlığı’nda yaptı.
2005–2006 sezonunda sayı ortalamasını artırarak çok başarılı bir sezon daha geçirdi. 2006–2007 sezonun ilk bölümünde sakatlıklarına rağmen 2. yarısında çok başarılı bir performans sergileyerek takımının 4 yıl aradan sonra Play Off’a kalmasında önemli bir rol oynadı.
2009-10 sezonuNDA 1 Temmuz tarihinde serbest kalan ve Orlando Magic’in 4 yıllığına 35 milyon dolar önerisine hayır diyen Hidayet, Portland Trail Blazers yöneticileri ile görüştü; şehri ve kulübün tesislerini gezdikten sonra kulüp’le anlaşmaya vardığı açıklandı. Ancak Toronto’nun 5 yıllık sözleşme karşılığında 56 milyon dolarlık teklifini kabul eden Hidayet, kararında Toronto’nun kosmopolit olması ve Türk’lerin yoğun olarak yaşadığı bir şehir olması etkili olduğunu vurguladı.
2010 yılında Türkiye’de gerçekleştirilen Dünya Basketbol Şampiyonasında milli takımda yer aldı. Türkiye basketbol takımı şampiyanoda Dünya İkincisi oldu. Şampiyonada final öncesi medya önünde söylediği “Maddi Manevi desteğinizi bekliyoruz.” sözü dikkat çekti.
HAMZA YERLİKAYA
Hamza Yerlikaya, 3 Haziran 1976’da İstanbul Kadıköy’de doğdu. Babasının adı Mustafa, annesinin adı Emine’dir.
Sporcu; Süleyman Demirel Üniversitesi Burdur Eğitim Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor Bölümünü bitirdi.1993’de TCDD’de işçi olarak çalıştı. 1998’de Emlâk Bankası’nda, 1999 İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde memur, 2006’da Gençlik Spor Genel Müdürlüğü’nde Müşavir olarak hizmet verdi. Uzun yıllar güreş sporu ile uğraştı birçok uluslar arası başarılara imza attı. 2000’den fazla milli mayoyu giydi. Büyükler kategorisinde 8 Avrupa, 3 Dünya ve 2 Olimpiyat Şampiyonluğu kazandı. Büyükler kategorisinde 17 yaşında Dünya Şampiyonu olan tek güreşçi unvanına sahip oldu.
1993 yılında Uluslar arası Güreş Federasyonu (FILA) tarafından “Asrın Güreşçisi” unvanını aldı. “Devlet Üstün Hizmet Madalyası’nın sahibi oldu. Orta seviye İngilizce bilen Yerlikaya, evlidir.
Gururumuz Hamza YERLİKAYA aktif olarak spor hayatına devam ederken şu sözleri söylemiştir:
“Bugüne kadar edindiğim yaşama ilişkin tecrübelerim, Bayrağı taşımak ve bir ulusu temsil etmek hiç şüphesiz ki çok zor, fakat bir o kadar haz ve şereftir. Buna layık olmak için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadan başarılarımın devamını sürdürebilmek en yüce idealimdir. Ülkemin ve halkımın şan ve şerefine layık olarak ilklere imza atmaya devam edeceğim. Gücümün kaynağının Türk Halkı ve Devletidir, bu gücün kaynaklarına her zaman minnettarım, bu vesile ile bir kez daha bunu vurgulamak benim için büyük bir onurdur.
Sonsuza kadar yaşa TÜRKİYEM” – Hamza Yerlikaya
YASEMİN DALKILIÇ
Yasemin Dalkılıç, 2 Mayıs 1979‘da Ankara‘da doğdu. Deniz ve serbest dalışla tanışması daha 3-4 yaşlarında yüzmeyi öğrenirken başladı. 10 yaşında lisanslı spor hayatına başlamasının ardından, 14 yaşındayken Milli Paletli Yüzme (monopalet) takımına girdi. 2 dünya, 1 avrupa şampiyonasında ülkesini temsil etti ve birkaç yıl boyunca çeşitli Türkiye rekorlarını elinde bulundurdu. 16 yaşındayken ülkesindeki en iyi serbest dalıcılardan biriydi.
1996 yılında ODTÜ Matematik bölümüne başlamasının ardından ODTÜ-SAT Serbest Dalış Grubuyla yaptığı çalışmalar sonucu yine bu ekip ile 1998 yılında, katıldığı Uluslararası Serbest Dalış Şampiyonası‘nda Türk milli takımını temsil etti ve bayanlar arasındaki en iyi dereceyi gerçekleştirdi.
Bir yıl sonra, 1999’da hayatını değiştirecek adımı attı. Daha önce çeşitli dünya rekotmenlerini keşfedip yetiştirmiş, dünya çapındaki antrenör Rudi Castineyra, Yasemin’i duymuş ve potansiyelinden çok etkilenmişti. Internet üzerden tanışmalarının ardından Rudi düzenli antrenman programları yollayarak kısa sürede Yasemin’in potansiyelinin büyük ölçüde artmasını sağladı. Aynı yıl içinde Yasemin serbest dalışın en zor disiplininde 68 metreye dalarak yeni dünya rekorunu gerçekleştirdi.
2000 yılında rekorlara iki yenisini ekledi . Bunlar yine serbest dalışın en saygın disiplinleri Limitli ve Limitsiz Değişken Ağırlık kategorilerinde 100 ve 120 metreye idi. Yasemin bundan sonra Mısır‘da Limitli Değişken Ağırlık kategorisinde 105 metreye ve Yunanistan‘da Desteksiz Sabit Ağırlık kategorisinde yaptığı 40 metrelik dünya rekorları ile dünyada bu sporda çok elit bir gruba yükselmeyi başardı.
Profesyonel serbest dalış kariyerini başlatmasının ardından “Hayallerinin ötesinde” olarak değerlendirdiği hedeflere ulaşmasını sağlayan tutkusunu herkesle paylaşmak ve tutku ile nelerin başarılabileceğini göstermek amacıyla pek çok çeşitli sosyal içerikli projeler düzenledi. Çocuklara yönelik okullarda gençlere, kariyer belirleme aşamasında ise üniversite öğrencilerine yönelik seminerler verdi. Berna Belgin ile tutkuyla her tür engelin aşılabileceği mesajını vermeye yönelik “ilk engelli serbest dalış rekoru”nu gerçekleştirdi. Dalışın ataları sünger avcılarının hatırlanması amacıyla faaliyetler düzenledi. Serbest dalış sporunun tanınması ve güvenli bir şekilde yapılması için gerçekleştirdiği kurs ve seminerler, Deniz Temiz derneği ile denizlerin korunmasına yönelik aktiviteler de bu projeler içinde yer alıyordu. Yasemin ayrıca “Hedef belirleme ve hedefe ulaşma” ve “Başarı hikayesi: Rekora giden yol” konularında da şirket toplantılarında, eğitim seminerlerinde ve kulüp toplantılarında seminer verdi.
RIZA KAYAALP
Yozgat’ın Kavurgalı köyünde 10 Ekim 1989 tarihinde işçi ailenin 6. çocuğu olarak dünyaya geldi. İlkokul eğitiminin ardından 2000 yılında Yozgat Güreş Eğitim Merkezi’nde Aydın Dal, Mustafa Doğan ve Mustafa Başer gözetiminde Grekoromen Stilde güreşe başladı. İlk uluslararası madalyasını Yıldızlar kategorisinde 2005 Yılında Arnavutluk Tiran şehrinde 100 kiloda tüm rakiplerini yenerek Yıldızlar Avrupa Şampiyonu olarak kazandı. Aynı yıl Ankara Büyükşehir Belediyesi ASKİ Spor Kulübüne transfer olarak Olimpiyat Şampiyonu olan Mehmet Akif Pirim ’in gözetimde hem sporda hem de eğitim alanında hızla basamakları tırmandı. Kayaalp 2006, Aksaray Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunu kazanarak bu okuldan mezun oldu.
Pekin’de yapılan 2007 Dünya Gençler Grekoromen Güreş Şampiyonası’nda gümüş madalya aldı. Pescara’daki 2009 Akdeniz Oyunları’nda grekoromen stil 120 kg.da Akdeniz Şampiyonu oldu. Tiflis’te yapılan 2009 Gençler Avrupa Grekoromen Güreş Şampiyonası’nda birinci oldu. Ankara’da düzenlenen 2009 Dünya Gençler Güreş Şampiyonası’nda grekoromen stil 120 kg.da Dünya Gençler Şampiyonu oldu. Herning’de düzenlenen 2009 Dünya Güreş Şampiyonası’nda bronz madalyayla Türkiye’ye döndü. 28. Uluslararası Vehbi Emre Grekoromen Güreş Turnuvası’nda 110 kg’da altın madalya kazandı.
İstanbul’da düzenlenen 2011 Dünya Güreş Şampiyonası’nda grekoromen stil 120 kiloda altın madalyanın sahibi oldu. Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da düzenlenen 2012 Avrupa Güreş Şampiyonası’nda grekoromen stil 120 kiloda altın madalyanın sahibi oldu. İngiltere’nin başkenti Londra’da düzenlenen 2012 Yaz Olimpiyat Oyunları’nda grekoromen stil 120 kiloda bronz madalyanın sahibi oldu. Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen 2015 Avrupa Oyunları’nda grekoromen stil 130 kiloda altın madalyanın sahibi oldu. Letonya’nın başkenti Riga’da altın madalyaya ulaştı.
Brezilya’ nın Rio de Janeiro şehrinde düzenlenen 2016 Yaz Olimpiyat Oyunları’nda grekoromen stil 130 kiloda gümüş madalyanın sahibi oldu.
ADEM KILIÇCI
1986 yılında Ağrı’da dünyaya gelen Adem Kılıçcı’nın Türkiye’ye Kafkasya’dan göç etmiş Karapapak Türkleri’nden olduğu biliniyor. İstanbul’daki Fenerbahçe Boks Şubesi’nin üyesi olan Kılıççı Antalya’da düzenlenen 2004 Dünya Boks Şampiyonası’nda gümüş madalya aldı. Şikago’nun ev sahipliğini yaptığı 2007 Dünya Amatör Boks Şampiyonası’nda bronz madalya elde etti. 2008 yılında yapılan Yaz Olimpiyatları çerçevesinde de 69 kiloda mücadele ettiği İngiliz rakibi Billy Joe Sanders’e 14-3 skor ile yenildi. İngiliz boksör ile yaptığı mücadeleden yenilgi ile ayrılınca Adem Kılıççı, 2008 yılı Yaz Olimpiyatları’na da veda etti.
İtalya’nın Pascara kentinde, 2009 yılında gerçekleştirilmiş olan Akdeniz Oyunları’na da katılan Adem Kılıççı, yarışmalardaki üstün performansı sayesinde Akdeniz Oyunları’ndan gümüş madalya alarak ayrıldı. 2011 yılında Ankara’da gerçekleştirilen Büyükler Avrupa Şampiyonası’na da katılan başarılı boksör buradan da gümüş madalya alarak ayrıldı.
Türk boksör Adem Kılıççı, 2014-2015 döneminde Dünya Boks Federasyonu tarafından düzenlenen APB Profesyonel Boks Ligi dünya şampiyonu oldu. Rio’da düzenlenecek olan olimpiyatlar için de katılma hakkı kazanan Adem Kılıççı, kanında yasaklı madde tespit edildiği için Rio’da düzenlenecek olan yarışmalara katılamadı.
RIDVAN BAYĞUT
Avrupa Şampiyonu Milli Tekvandocumuz 3 Mart 1985 yılında Diyarbakır’da doğdu. 7 kardeşi vardır. Annesi ev hanımı, babası terzidir. Daha çocuk yaşta ayakkabı boyacılığından simitçiliğe pek çok işte çalışan Rıdvan Bayğut, ailesinin yaşadıkları maddi zorluklardan dolayı henüz Rıdvan 7 yaşında iken İstanbul’a amcasının yanına taşındılar. Tekvando ile tanıştığında 12 yaşında idi. Hocasının ondaki yeteneği fark etmesiyle çalışmalarına önem vermeye başladı. Önce küçükler kategorisinde daha sonra da büyükler kategorisinde önemli başarılara imza attı.
2008 Avrupa Tekvando Şampiyonası’nda erkekler tekvando 72 kg kategorisinde altın madalya kazandı. Ertesi yıl, aynı kategoride, Antalya’da yapılan Türkiye Tekvando Şampiyonası’nda Türkiye Şampiyonu oldu.
2008 yılından 2013 yılına kadar katıldığı her ulusal ve uluslar arası şampiyonada başarı gösterdi. Tekvando O’na önce üniversitenin daha sonra da öğretmenliğin kapılarını açtı. 2013 yılında Edirne’de beden eğitimi öğretmeni olarak göreve başladı. Evli ve 2 çocuk babası olan Rıdvan BAYĞUT, şu an İstanbul Pendik’te öğretmenliğe devam ediyor. Kendisi gibi milli bir sporcu olan eşi Sema OKANSOY BAYĞUT ile mutlu bir evlilik sürüyor.
Published: May 30, 2021
Latest Revision: Jun 3, 2021
Ourboox Unique Identifier: OB-1156576
Copyright © 2021