HAZIRLAYANLAR
ZEYNEP TÜRKMEN
HATİCE KARADUMAN
FATMA SEVİNÇ
EMİNE HUBAN ÇEBİ
MÜJDE CERAN
EMİNE ERDİNÇ
RUKİYE ÖZTÜRK DALKA
SEHER ÖTEGEN
BELMA KABASAKAL
ADİLE NACAR
SİZİNLE ÇALIŞMAK GÜZELDİ ARKADAŞLAR
KELİMELERİN GİZEMİ
Bahar gelmişti. Babam depoyu düzenliyordu. Babamın yardımcısı da bendim. Depoda ne kadar çok eşya vardı. Keşfedilmeyi bekleyen bir müze gibiydi. Masanın arkasında duran şey hemen dikkatimi çekti .Onu elime aldım babamın yanına gittim.
-Baba bu nedir ?
Babam eline aldı bana baktı .Sonra bahçeye çıktı bende onu takip ettim. Babam elindekini bir saga bir sola sallayarak bahçedeki yabani otları temizlemeye başladı.
-Buna orak derler buğday ve otları biçerler dedi.
Sonra tekrar babamla depoya gittik.
Bu sefer farklı bir şey bulmuştum. Bunun ne işe yaradığını öğrenmek için sabırsızlanıyordum. Koşarak babamın yanına gittim.
Babam;
-Ben de senden tam çekici getirmeni isteyecektim bu çekiç yavrum bununla şimdi şu eğri duran ağaç dalına bir destek yapalım iki çıtayı birbirini çivi ile sabitlersek ağacın eğri dalına destek amaçlı bir şey yapabiliriz dedi.
Ben çıtayı tuttum babam çekiç ile çiviyi çaktı. Bu çok eğlenceli bir şeydi.
Daha sonra babam ağaçları budamamız gerektiğini söyledi. Depodan demir saplı, küçük, ucu kıvrımlı bir aletle çıktı. Bunun ne olduğunu sordum adının Tahra olduğunu söyledi. Tahrayla ağaçları bir güzel budadı. Bende kesilen dalları toplayıp çöpe attım.
Depoyu artık daha çok merak ediyordum. Bilmediğim bir sürü şey vardı orada. Sağ köşede duran kocaman sandığın içinde kim bilir neler gizleniyordu. Dayanamayıp açtığımda ucu sivri renkli iki ayakkabı gördüm.
-Baba, babaaa. Bak ne buldum? Sanki Alladdin’in cini ayakkabılarını bizim evde unutmuş, dedim gülerek.
Babam da güldü.
-Alaaddin’in cini değil ama bizim büyüklerimiz bunları çok giyerlerdi. Buna çarık denir . Çarık eski dönemlerde giyilen sığır dersinden yapılan bir tür ayakkabı. Deden saklamış senin tahminini duysa eminim oda gülerdi.
Burada eğlenmeye devam edecektim galiba. Bir günde ne kadar çok şey öğrenmiştim.
Babam yanıma geldi ve sandığın içinden bir şapka çıkardı ve başına taktı.
– Biliyor musun? Bu kasket dedenin kasketiydi ve bahçede çalışırken hep bu kasketi takardı. Eskidiğinde kasketi korkuluğumuza takmıştık dedi gülümseyerek.
– Baba korkuluk hala duruyor mu?
– O korkuluğu tepedeki tarlamıza koyduk. Sabanla sürdüğümüz tarlaya ekin ekmiştik hatırladın mı? O ekinleri kargalardan korumak için koymuştuk dedi babam.
Baba sabanı gösterir misin? diye babama sorduğumda depoda köşede duran tahtalardan yapılmış ucunda sivri bir demiri olan sabanı gösterdi. Ön tarafına hayvanları bağlayıp onların gücünden yararlanarak tarlayı kolayca süre biliyoruz,dedi.
Heyecanla sandığın başına geçtim tekrar. Sanki geçmişe bir yolculuk yapıyordum. Tekrar elimi sandığın içine attığımda elime küçük diktörtğen şeklinde üzerinde iki tane yuvarlak deliği olan bir eşya denk geldi. Babama gösterdiğimde babam çok şaşırdı.
– Gel bakalım. Acaba bunu çalıştırabilecek miyiz? diyerek raftan teybi aldı ve içine yerleştirdi. Buna kaset denir. Bakalım hangi şarkıyı dinleyeceğiz dedi ve o anda Uzun İnce Bir Yoldayım türküsü çalmaya başladı.
Şarkıyı duyunca annem yanımıza geldi ve sessizce birlikte türküyü dinledik.
– Ne iyi yapmışsınız. Birden eskilere götürdünüz bizi. Yorulmadınız mı? Hadi gelin bahçede biraz dinlenin ,dedi annem. Bahçeye çıkınca birden rüzgar esti ve annemin başındaki örtü uçtu.
Annem yavrum başımdan uçan yemenimi getirir misin, dediğinde o an anladımki benim örtü diye bildiğim aslında yemeniymiş.
Annemle beraber kümesin yanına gittik. Annem ben tavuklara yem verirken sende folluktaki yumurtaları toplar mısın? dedi. Tavuklar yemlerini yerken bende folluktaki yumurtaların hepsini topladım ve sepete koydum.
Sonra annemle eve gidip topladığımız yumurtalardan kek yaptık. Sobanın üzerindeki güğümde kaynayan su ile annem çay yaptı. Çayımı içip kekimi yerken bu gün nekadar çok şey öğrendiğimi düşündüm.
Published: May 25, 2021
Latest Revision: May 25, 2021
Ourboox Unique Identifier: OB-1149034
Copyright © 2021